bölüm 1:geçmişe dönüş

264 24 22
                                    

Geceleri severim, cinayet için en makûl zamandır. Peki neden cinayet işliyorum? Kısaca anlatayım ya da şöyle yapmak daha doğru olur; kendimi tanıtayım.

Ben namı değer es. Yani bildiğin es işte adım bu, özel bir anlamı yok ya da ne bileyim uzun bir ismin kısaltması da değil.

Komiser ayaz:
Cinayetleri neden işlediniz?

-

-

Komiser ayaz:
Size soruyorum cinayetleri neden işlediniz?

Evet şu an tamda sorguya çekiliyordum, sevdiğim adam tarafından yakalatılmıştım... inanın nasıl olduğunu ya da nasıl  yakalandığımı bende bilmiyorum.
Ama size nacizane tavsiyem asla aşık olmayın, aşk benim sonum oldu da denebilir. Hayatta kaç seri  katil sevdiği adam tarafindan yakalatılır  ki  her neyse kısa kesmek gerekirse  hesaplamalarım sonucunda rahat ölene dek içerideyim...O zaman hikayenin başına dönelim benim hikayemin başlamasına ve bitmesine...

Yaklaşık sekiz yıl önceydi...
O zamanlar herşey güzel  gidiyor demek isterdim fakat bunu söylesem yalan olurdu.
11. Sınıfın başlarındaydım,ailemi
Küçük yaşta kaybetmiş yetim kalmıştım, genelde çocuklar etrafımda döner, yeeetim yeeetim yeetimm diye bağırırdı, kısaca her gün, her ders saati,her tenefüste zorbalığa uğrardım.
Büyüdükçe  işlerin  değişeceğine inandım ama yanıldım her gün  aynı kelime her gün aynı ritim, aynı şarkı, dayanamıyordum artık, ve bende çözümü öldürmekte  buldum,  aslında amacım o değildi biraz korkutmak belki de küçük bir şekilde yaralanmasını  sağlamaktı
Ama işler beklediğim  gibi  gitmedi tabii :)

On altı yaşında ilk kez cinayet işlemiştim işin kötü yanı bundan zevk almamdı. Ve ben bir kız  çocuğunu  öldürmüştüm, sınıf arkadaşımı, ve aynı zamanda bir zorbayı...

Güzel güneşli bir sabaha uyanmıştım yurt odamda oda arkadaşlarımla klasik lavaboya ilk kim girecek tartışması yapıyorduk, tartışmadan sonuç almayacağımızı anladığımızda sayışmak için anlaştık. 1234...

Evett işte beklediğim  sıra 1. Yim
Hemen lavaboya sırt çantamla beraber koştum.
Lavabonun altına dün akşam herkes uyurken koyduğum çakıyı aldım ve çantama attım olacaklardan habersiz, planımın işleyeceğinden emin çantamı hazırlamaya devam ettim çantam hazır olunca bir kenara bıraktım ve günlük rutinime geçtim.

Kızlarla yurdun bahcesinden çıktık kaldığımız devlet yurdu okulumuza bi hayli yakındı.
Içimde farklı bir his olmasına rağmen bu gün planımı devreye sokacaktım ve artık kimse benimle alay edemeyecekti.

(Bir saniyeeee böldümm ben gelecekteki es, geçmişe dönme fırsatım olsaydı küçük es'e aynen şöyle derdim, harika gidiyorsun böyle devam et ve harika bir katil ol ama aşık olma o yanlış oldu.🤭)

Okulun bahçesine adım attığımızda planımı uygulayacağım kişiyi göz hizama almıştım. Afra korkmaz. Bu bizim kilit ismimiz çünkü ilk cinayetimi bu kız üzerinden işlemiştim.

Afrayla göz temasını kesmeden okulun kapısından içeri girdim, sınıfa doğru ilerlemeye başladım.
Sınıfım son katta olduğu için merdivenleri hızla çıktım tamı tamına dört kat.
Bir süre sıramda tek başıma oturup oyalandıktan sonra zil çaldı ve ders saati resmi olarak başlamıştı, şimdi soracaksınız zorbalığa uğruyordun sınıfta birşey olmadı diye, tabi ki hiç-bir koyun tek başına otlamaz.

Yaklaşık bir iki dakikanın ardından afra sınıfa girdi gözleri beni bulduğunda yüzüne yamuk bir gülümseme takındı,  "yetim yine burda mı? Hadi ama her gün seni görmekten bıktık defol git artık bu okuldan. Gözlerim bozuluyor." Yine alay ediyordu zengin değildim yani o zamanlar, zengin olmadığım  için de lüks eşyalarım yoktu ya da beni her gün okula bırakacak özel şoförler...

Afraya göz devirdim ve sessiz kaldım...(şimdilik)

Dersler geçti öğle arası bitti ve yine dersteydik. Dersin bitmesine son üç dakika vardı kafamı afraya doğru çevirdiğimde elindeki su şişesinin içine bi toz döktü muhtemelen gıda boyasıydı, arkadaşlarına bakıp sessizce birşeyler  fısıldıyordu, ders bitti çıkmaya hazırlanıyordum, hazırlığım bittiğinde atölyeye gitmek için sınıf kapısından çıktım. Afranın arkamdan geldiğini hissedebiliyordum koridora çıktığımda afra şişedeki kırmızı suyu bej rengi eteğime döktü arkam dönük olduğu için regl kanı gibi duruyordu, insanlar bana gülmeye başladı aralarında fısıldaşıyorlardı, utanmıştım ama bu gün buna bir son verecektim.

Çantamın  yan cebinden cakımı çıkarmamla afraya doğru salladım ardından acı bir çığlık duyuldu yüzünü çizmiştim ama bu benim için yeterli değildi.
Ellerimle saçını kavradım, yüzümü yüzüne eğdim ve sonunda bunca zaman içime attığım kelimeler döküldü "senden nefret ediyorum bunca zaman bana yaptıklarından hesap sormayı bekledim, artık elimdesin." Bağırdım "Bu da hepinize ders olsun bir daha kimseyi zorbalamazsınız" hızımı alamadım belki de o anın büyüsüydü içimden gelen sesi dinledim ve bıçağı defalarca afranın karnına sapladım.

Şaşkındım bunu yapabileceğimi ben bile düşünmemiştim peki şimdi ne yapacaktım? Boşluktaydım,donmuştum herkes çığlık atıyor hocaları çağırmaya gidiyordu, yerde yatan afranın cansız bedenine son kez baktım ölmüştü, yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu korkunç bir olaya vesile olmuştum, katil  olmuştum ama duygularım bunu önemsemiyordu.

Evett gelelim nasıl kaçtığıma elimdeki çakıyı sallayarak çantamı alıp yangın merdivenlerine ilerledim koşmaya başladım, okul bahçesine geldiğimde kapıya doğru koştum kapıdaki nöbetçiler üstümdeki kanı büyük ihtimalle fark etti benden korktukları açıktı çünkü bu halde kendimi görsem ben bile korkardım. "KAPIYI AÇIN"  diye bağırdım korktukları için hemen açtılar. Bir saniye bile kaybetmeden kapıdan çıktım koşmaya başladım nereye gideceğimi bilmeden çaresizce koştum,  pışmanmıydım? Tabiki hayırr ya da biraz fazla arsızım bu olabilir sanırım...

Bölüm sonuu kitapta yeniyim destek olursanız çok mutlu olurum bu arada görüşleriniz benim için çok önemlii yeni bölümler kitabı severseniz gelecekk💗

karakalbin yanışı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin