Benim PDF olarak yazdığım ve 10.Bölümüne geldiğim hikayeyi buraya atmak istedim. Bu kitabı yazarken aklımda o kadar çok şey dönüyor ki...
Asla şimdi ne yazacağım konu bitti diyemiyorum. Bazılarınız için sıkıcı ama bazılarının için çok anlamı bir kitap.
Size keyifli okumlar dilerim.
...
Ben Mahperi Hürtankçı. Soy adım hür fakat ben hiç hür değildim. Değilim. Hayatım iplere dolalıydı. Birisi benim iplerimden tutup beni oynatıyordu. Ve bende cansız oyuncaktım. Hayatım hep 'Mahperi yapsın, o etsin, şöyle olsun, Mahperi sayesinde borcumuzu öderiz, sus ses etme, sakın bağırma, düştün canın mı acidı susacaksin.' demeleriyle geçti.
Acılarım o kadar çoktu ki anlatmaya bu günlük bile yetmez. Her neyse. Annemi 14 yaşımda kaybettim. Benim için annemin ölümü benim hayatımın kötü bir dönüm noktasıydı.
Babam, anneme o kadar çektirmişti ki ben annemin öldüğüne sevinmiştim. Anneme o kadar aşıktı ki bu aşkı onun gözünü kör etmişti. Annemi o kadar kıskanırdı ki annemi kıskanınca ölesiye döverdi. Sonrada ölmezsin beni birakamazsın diye döverdi.
Annem benim için yaşamıştı. Annem ben olmasaydım intihar edeceğini söylemişti. O yüzden onun çektiği acıları hep kendimden sorumlu bildim.
Her doğum günümde anladım kalbimin yavaş yavaş solmaya başladığını. Ben 15 yaşında sigaraya başlamıştım. 15 yaşında annemin mezarında sigara içiyordum. Sigara içmek benim için acı göstergesiydi. Bir ara yani 1 gün mutluydum. Sigarayı bırakma kararı almıştım. Ama akşamın paket alıp içmiştim. Öyle bir şeydi benim için sigara.
Sonra ise ben bir şekilde polislik kazandım. Babama göre polis olmam onun için hep iyi olmuştu. Çünkü onun suçunu ürtbas etmeye zorlayacaktı. 19 yaşındayken bir polis iken beni suçunu ürtbas etmeye zorluyordu. Buna karşı çıkamıyordum. Çünkü ben ne kadar güçlü olursam olayım ne kadar büyeyim yinede babamdan korkuyordum. Odan, onun yapacaklarıdan.
Ve en sonunda onun yüzünden hapise girmiştim.
Hayatımın iki dönüm noktası var aslında. İşte birisi benim annemin öldüğü gün, ikincisi ise o gün. O gün diyorum ki iyiki dövülmüşüm. Gel gör ki bu sayfaları çevirince acılarımı yazayım.
BAŞLANGIÇ
Yaram tazeydi. Hala ve hala tazeydi. Az önce evime gelip beni darp eden o adamlar. O kadar alışmış hissediyordum ki nerdeyse bu sefer az dayak yedim diyecektim. Karnım çok ağrıyordu. Bunun sebebi ise sadece tekmeler değil regliden kaynaklanan ağrılarımdı. Önümdeki dağılmış sofrayı toplamak için ayaklandım. O sırada yine içeriye birisi girdi. Bu kimdi? Ben böyle birini tanımıyordum. Üstelik yüzünde maske vardı, elinde ise bir bıçak.
"Sen onlardan değilsin!" dedim. Bana saldırmaya başladı. Beni öldürmeye gelmişti. Üstüme doğru koştuğu sırada yerdeki tepsiyi yüzüne fırlattım ve direk evden çıktım.
Koşmaya başladım. Gecenin geç saatiydi. Bağırsam kimse çıkmazdı. Ki zaten önceden de kimse bana yardım etmemişti. Bana kim bilir naptın da dövdü demişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEL YARALARINI BEN SARAYIM
Teen FictionKendi ayakları üzerinde duran Mahperi Hürtankçı o gece ölümden 4 saniye ile kurtulur. Onu kurtaran kişi bir doktordur. Kendisinin cinayetine göz tanıklık etmiştir. Hastaneye gelmekte ikna olmayan kızı polise gitmekle tehdit eder. Ve aslında Mahperi...