'Zamanın Pusulası'

4 1 0
                                    

O kadar güzel şeyler varki kafamda...

Umarım emeğimin karşılığını alırım.
Keyifli okumalar dilerim.

Cem Adrian- Herkes Gider Mi?

...

Acılar geçer zamanla mı yoksa her acı zamanla geçmez miydi?

Beni ikilemde bırakan tek soru olabilirdi belkide. Bence acılar, unutmak istediğinde yada gerçekten unutmaya çabalandığında geçer. Lakin gerçek bir acısa o acı unutmak istenmez. Senin beyninde ona dair bir anısının olmaya meyilli tutar. Acılar zamanla unutmak istendiğinde geçer. Zaman... Zaman çok önemli bir terim evet. Ama zamanı biz yönetiyoruz. Biz ne istersek onu yapıyoruz. Zaman sonuçta her zaman akıp gidiyor.

Mesela sıkıcı bir matematik dersinde olduğu zamanda geçer, zaman. Yada arkadaşlarınla keyifli sohbet ettiğinde de geçer.

Zaman her vakit, akar. Zaman. Hiçbir zaman durmaz.

...

Yakup?" diyebildim. "Merhaba doktor bey. Ben Mahperinin abisiyim. Görebilir miyim?" dedi.

Eray bana baktı. Sonra ise kalktı. Kolundan tuttum. Bunu neden yaptım bilmiyordum. Lakin ben bunu yaparken Yakup ve adamları görmemişti.
"Şuan çıkamam çünkü kendisini muayene ediyorum." dedi Eray.
"Çık doktor!" dedi Yakup. Belindeki silahı gösterdi.

"Çık Eray." dedim Eray'a. Eray gözlerimin içine baktı ve çıktı.
"Ne var Yakup?!" dedim. Doğruldum.
"Geçmiş olsuna geldim. Mesajimi aldın mı?" dedi. Nasıl ya o adam Yakup'un adamıymış.

"Sen... Hani aramızdaki husumet bitmişti?"

"Sen onu benim arkamdan konuşmadan düşünecektin." dedi. Ben kimsenin arkasından konuşmamıştım. Bir tane gerizekalı buna salak saçma birşey söylemiştir. Bu da inanmıştır.

"Öyle birşey yok Yakup. Kimim varki kime konuşayım." dedim.

"Bu çocuk kim peki. Doktor olmadığı malum." dedi. Şöyle bağıra bağıra suratına sanane demek vardı şimdi.
"Doktor işte. Sadece biraz meraklı. Nasıl bu hale geldiğimi soruyor." dedim. "Hem madem adamın gelip beni öldürmeye çalışacak niye dayak yediğim zamanı seçtin anasını satayım." diye söylendim.

"Tüh. Bak ben ne diye tahmin ettim biliyor musun? Adamım gider oradaki adamları bir güzel döver. Sonrada seni sakince öldürür sandım. Sahi sen nasıl geberttin?"

Yakup neyin peşindeydi anlamıyordum. İkimizde birbirimizden nefret ediyoruz. İlk fırsatta öldürmek istiyoruz. Ama Yakup sürekli bir engel çıkarıp hadi anlaşalım diyordu. Tam onu geberteceğim anda. Üstelik bu iki oluyordu.

"Yakup ne istiyorsun?" dedim asıl konuya gelerek.

"Gebermeni." dedi tek kelime ile. "Ama senle aramızda öyle bir bağ var ki bunu öyle yapamıyorum. Savaş istiyorum. Savaşalım mı?" dedi. Ben ona karşı savaş açamazdım. Gücüm azdı. Yakup güçlü bir adamdı. 30 yaşında güçlü zengin bir adamdı. Adamları vardı. Bir sürü. Ben ona yetemezdim.

"Bak, bana zaman ver. Biraz zaman tanı. Ondan sonra seninle adil bir şekilde savaşalım. Anladın mı beni? Güçsüzüm ve yanlızım!" dedim. Yanağının içinden güldü.

"Peki Zümrüt." dedi ve çıktı.

Birkaç dakika sonra doktor geldi.
"Ne oldu?" dedi. Bununla onu yapabilir mıydım? Gözlerinde gerçek bir intikam duygusu görüyordum. Sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibiydi.

GEL YARALARINI BEN SARAYIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin