Reality Systems

Reality Systems - Başlangıç

DİKKAT!
Bu kitapta
Rahatsız edici, şiddet ve cinsel içerikli ögeler bulunur (cinsellik yok denecek kadar az)

---

Rusya'da doğmuş, ismi Alina olan bir kız vardı. 17 yaşında bir lise öğrencisiydi. Hayatı çılgınca yaşamayı ve delice şeyler yapmayı seven biriydi Alina. 12 yaşında motor sürmeye başlamış, tutkulu bir insandı. Pazar günü sabahı uyandıktan sonra annesini sürekli cinsel ihtiyaçları ve sinirini atmak için kullanan, aynı zamanda annesinin intiharına sebep olan babasını düşündü. Onu bulmayı ve hayatını mahvettiği için ondan intikam almak istiyordu, bir terapiste gitmeye karar verdi, gittiği terapistte gergin hissediyordu hayatında bir kere bile gitmemişti terapist odasına yavaşça gitti ve kapıyı açtı içinden "sakın fazla duygusallaşma" dedi kendine

Alina, terapistinin karşısında derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. Hafızasında beliren anılar, onu geçmişin acı dolu günlerine geri götürdü. Terapistin yumuşak ve anlayışlı bakışları, Alina'yı konuşmaya teşvik etti.

"Annemin hikayesi, benim hayatımın büyük bir parçası," diye başladı Alina. "Babam, anneme hiç iyi davranmazdı. Hatırlıyorum, küçücük bir çocukken bile, evimizdeki o karanlık havayı hissederdim."

Terapist, Alina'nın anlatımını dikkatle dinlerken, Alina devam etti. "Babam, annemi sürekli aşağılar, ona hakaret ederdi. Annem, gözlerinin önünde olup biten bu zihinsel ve fiziksel şiddete katlanmak zorundaydı. Evimizde sürekli bir gerginlik vardı ve ben çocuk halimle bu gerginliği her an hissederdim."

Alina'nın gözleri doldu, ama devam etti. "Bir gece, babam yine sinirli bir şekilde eve geldi. Annem mutfakta yemek hazırlıyordu, ama gözlerinden akan yaşları saklamaya çalışıyordu. Babam, annemi azarlamaya başladı, ona yine hakaretler yağdırıyordu. Annem mutfaktan çıkıp onu dinledi, ama hiçbir şey söylemedi."

"Babamın bu davranışları sadece annemi değil, beni de derinden etkiledi," dedi Alina. "Küçük bir çocuk olarak, annemin bu kadar acı çektiğini görmek beni de çaresiz hissettirdi. Annem bana, 'Bunları sana göstermemeliydim,' derdi ama artık çok geçti."

Alina, terapistinin anlayışlı bakışlarına karşılık olarak derin bir nefes aldı. "Annem, babamın bu davranışlarına dayanamadı ve bir süre sonra depresyona girdi. Günlerce yataktan çıkmaz, hiçbir şey yapmazdı. Ben de küçücük bir çocuk olarak, evin işlerini yapmaya çalışırdım. Yemek yapmayı, evi temizlemeyi, annemi teselli etmeyi öğrenmek zorunda kaldım."

"Bir gün, babamın eve gelmediği bir geceydi. Annemle yalnızdık ve ben anneme sarıldım. 'Anne, seni çok seviyorum. Lütfen üzülme,' dedim. Annem, gözyaşlarını saklamaya çalışarak bana baktı ve 'Ben de seni seviyorum, Alina. Ama bazen hayat çok zor,' dedi."

Alina, gözyaşlarını sildi ve terapistine baktı. "Bu anılar, beni hala rahatsız ediyor. Annemin yaşadığı bu acılar, benim de ruhumda derin yaralar açtı. Ama artık güçlü olmaya çalışıyorum ve bu acıları geride bırakmak istiyorum."

Terapist, Alina'nın elini nazikçe tuttu. "Bu anıları paylaşmak, iyileşme sürecinin önemli bir parçası. Senin yaşadıkların çok zor, ama bu zorlukları aşabileceğine inanıyorum."

Alina, terapistinin bu sözlerinden güç aldı ve gözyaşlarını sildi. "Teşekkür ederim," dedi. "Annemin hikayesini anlatarak, onun yaşadığı acıları bir nebze olsun hafifletebileceğimi hissediyorum.

Alina titreşimli sesi ile anlatmaya devam etti. "Bir gün kardeşimle evde oyuncaklarımız ile oynuyorduk herşey iyi görünüyordu annem mutfakta en sevdiğimiz yemeği yapıyor ve bizi izliyordu o gün o yemeğin kokusu okadar güzel geliyorduki oyuncaklarla oynarken yemeğin pişmesini bekleyerek çok heyecanlanıyorduk, babam evin ap ağı demir kapısını açtı ve herzamanki o ürkütücü çarpış sesi ile babamın geldiğini farkettik. Yine her zamanki gibi sarhoşca pavyondan gelmişti ama yanında ap açık giyinmiş sarışın iki tane kadın vardı kadınlar ve babam okadar sarhoştuki işlerini çocuk ve annenin olduğu bir evde halledeceklerdi annem o pislikle zorla evlendirilmişti birşey diyemiyordu bizi bir odaya çekti ve koltuğa o kadınlarla Birlikte oturdu. Kadınlar babamın üzerinde zıplıyor oynaşıyordu annemde o sıra yemeği onlara koyuyordu babam kadının yanında gururunu inciltmek için küçümseyip azarladı annem ise ağlayarak mutfağa pilav yapmaya gittio sıra okadar öfkeli ve sinirliydimki mutfaktan su almaya gider gibi yaptım o sıra babam ve kadınlar beni umrsamadı bile annem "kızım sen napıyorsun" diyordu o anki sinirim ile aşırı hızlı bir şekilde elime bıçak aldım ve kadınlardan birinin ayağına sevişirken sapladım. Olanlardan sonra tüm hayatım annemimki gibi oldu kadın benden şikayetçi olmamıştı yaptıklarının ne bol olduğunun farkındalardı aynı zamanda ben sadece 6 yaşında bir miniktim. Bunu yaptığıma pişman değilim çünki o gece yatak odasından inleme srsleri duymak ve annemle kardeşimin bunlara katlanmasını  istemiyordum. O gece babamdan yediğim dayakları nasıl anlatabilirim bilmiyorum sanırım 8 saat aralıksız beni ahıra kitleyip dövmüştü annem o gece ellerimi kana bulanmış gördükten sonra böyle bir adamla evlenip küçücük bir çocuğum elini kana bulamasına sebep olduğunu düşündü çok kötü ve üzücü şekilde bakıyordu bana ben o gece ahırda çığlık atarken annem dayanamayıp kendini asmış, asmadan önce cebinde kalan son 30 rubleyi (11 türk lirası) kardeşime vermişti kardeşim benden 1 yaş küçüktü tek yaptığı oyuncaklarla oynamaktı o sıra hiçbişeyi farketmemiş oyuncağıyla oynuyordu. Babam beni dövdükten sonra eve geçti ve babamın bağırma seslerini ahırdan duyabiliyordum ahırdan babam beni çıkardı ve "kızım annen ölmüş" dedi. O sıra çığlık atarak tüm ses tellerim yırtılana kadar bağırarak ağlamıştım kardeşime yatağında ağlıyordu olanlardan sonra babam bizi yetimhaneye bıraktı ve hayatımızı orada sürdürdük çok zaman geçmeden teyzem bizi yanına aldı ve bize o baktı." Diyerek terapisine olan herşeyi anlattı ve terapisti ile konuştu.