♣️♣️♣️
♣️♣️ İFTAR DAVETİ♣️♣️
♣️♣️♣️Çalışma masamın üstünden dosyayı aldım ve çaprazımda oturan torpillinin masasının üstüne fırlattım.
Çevik bir hareketle dosyayı kavrayan kız kaşlarını çatmış anlamayan gözlerle bana bakıyordu." Komutanım bir sorun mu var? " diye sorduğunda geri yaslandım ve
" Yoo, keyfim ve kâhyası öyle istedi. " dediğimde yavaşça beni süzerek başını salladı. " Anlıyorum."Tekrar dosyaya dönecekken,
" Aslında bana bir demli çay getirebilirsin? " dediğimde bana tip bir bakış attı.
" Komutanım siz oruç tutuyordunuz ya hani, unuttunuz galiba " dediğinde bozuldum ama belli etmedim.
" Görüntüsü bile yetiyor bana torpilli.
Git bana çay getir " dediğimde dişlerinin gıcırtısını duydum." Emredersiniz Komutanım " dedi ve ayağa kalktı. Kırışan pantolonunu düzeltti ve odadan çıktı. Islık çalarken bir yandan da masada elimle ritim tutmuştum. Bu kadınla uğraşmak bana acayip keyif veriyordu.
5 dakika sonra kapı çaldığında " Gel " dedim. Elinde bardak ile giren kadın başıyla selam verdi ve masanın üstüne bıraktı. " AFİYET OLSUN! komutanım " diyerek yerine oturdu.
Çayı içmeyeceğimi bildiği için afiyet olsunun üzerine basmıştı." Saol Torpilli " dediğimde gözünün ucuyla bana bir bakış attı.
İkimiz de sessizlikle dosyalara gömüldüğümüzde kulağımı yabacı bir telefon sesi doldurdu.
Torpilliye baktığımda ise telefonuna çatık kaşlarıyla bakıyordu. Gözleri bana kaydığında sessize aldı ve işine geri döndü. Az sonra tekrar çalmaya başladığında " Önemli birşey olabilir torpilli. İznim var açabilirsin " dediğimde başıyla onayladı ve telofonu açıp kulağına götürdü.
" Efendim " diyerek kaşlarını çattı....
" Evde tek mi kalacak? "
...
" İyi. Yolun açık olsun. Ayağına taş değmesin "
...
" Bende seni seviyorum "
Onu dinlemiyormuş gibi dosyalara odaklamıştım ama duyuyordum illa ki. Künyenin de sahibi belli olmuştu bu şekilde. O da askerdi muhtemelen.
Telefonu kapatıp sessiz aldı ve işine geri döndü. Bu sefer benim telefonum çaldığında ' Aziz Albay ' yazısıyla tövbe çektim. Bu seferde benim ki arıyordu.
" Efendim Komutanım? " diyerek açtığımda torpilli benim gibi gizlenmeyi değil de direkt dinlemeye başladı.
" Gel yanıma beni dinle " diye dudak oynatarak yanımı işaret ettiğimde sırıttı ve telefonun dibine kadar girdi.
Yuh demek istedim. Yuh." Üsteğmen beni dinlemiyor musun?" diyen yüksek sesle birlikte torpilliden bakışlarını çektim ve " Dinliyorum komutanım. " dedim.
" Hele bir dinleme de dalağına sıçayım " dediğinde göz devirdim.
" Komutanım bana doğruyu söylerseniz bu aramızda kalacak "" Ne doğrusu lan ? "
" Sizin benim dalağımla ilgili bir fanteziniz falan varsa söyleyin de bilelim. Yok yani size fantezi kaynağı olmak yerine bir hayır kurumuna bağışlarım " diyerek dalga geçtiğimde torpilli kulağımın dibinde kikir kikir güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILBÖRÜ
AkcjaLakabı Kızılbörü'ydü. 10 senelik süren intikamıyla nerede olurda olsun terör estiriyordu. Üsteğmen Kızılbörü... Adını en son annesi 10 sene önce kullanmıştı. Başkaların ağzından duymamalı yıllar olmuştu. O bile unutmuştu kim olduğunu. Kızılbörü 10...