1.Gömülen Çığlıklar

197 38 114
                                    

Merhaba.Biz bu kitabı arkadaşımla beraber kaleme alıyoruz.Kurgulaması biraz zor,yazması oldukça keyifli olan bu hikayeye siz de katılın🌸Düşüncelerinizi kitabımızın eksikleriyle,iyisiyle,kötüsüyle birlikte bizimle paylaşmanızdan mutluluk duyarız🫂Saygı çerçevesinde tüm eleştirilere açığız.🎐İYİ OKUMALAR🎐

⛓️⛓️⛓️

Arabadan inip önce karanlık ormana baktım.Siyah botlarımı dizlerime kadar çekip saçımı arkadan topladım."Bir günlük görev ama bana emanet edildiyse her şeyiyle kusursuz olmalı!"-dedim Oğuza.Oğuz benim iş arkadaşımdı.O da cinayet savcısıydı.Genç olmasına rağmen işinde gayet başarılıydı.

Ben bunları düşünürken adli tıp çalışanları bize doğru geliyordu.Çalışanlardan biri bana eldiven uzatarak "buyurun,Zerra hanım"-dedi.Eldivenleri taktım ve ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladık.

Yürürken nemli toprakta ezilen yaprakların sesi kulaklarıma doluyordu.Gitdikçe önümüzdeki sis bulutları dağılıyor,hafif esen rüzgarın soğukluğu tenime işliyordu.Vücudumdan geçen ani bir titreme ile omuzlarımı dikleştirdim.Kalbimde bir titreme vardı ve bu vücudumu ele geçiriyordu.

Tabiri caizse kendimi rüzgarda savrulan yaprak gibi hissediyordum.Aciz,cılız,ağaçından koparılmış ama kelebek etkisi yaratabilecek bir yaprak gibi.Adımların paytaklaşıyordu sanki ama ben tüm düşüncelerime direniyordum.Ayağımı yere daha sağlam ve dikkatlı basarak ireliliyordum.Sanki ben buradayım der gibi.

Kazılmış mezardan gelen acı-ekşi bir koku doldu burnuma.Bir kaç kere yutkundum ama boğazımdaki acı tat geçmiyordu.Saç diplerimden parmak uçlarıma kadar ürperiyordum.Kadınların çığlık sesleri zihnimde yankılanıyor,söyledikleri spn sözler kalbimi titretiyordu.

Havadakı dehşet bir koku gibi sanki bir zehir gibi boğazımdan geçip ciğerlerimi yakıyordu.Aklıma getirdiğim türlü-türlü ihtimaller ve olasılıkları bir an önce yok edip işin köküne ulaşmak istiyordum.

Oğuz: "Betin benzin attı,Zerra iyi misin?"
Oğuza kısaca bakıp "İyiyim,sorun yok."dedim.
Mezara bir kez daha baktım,kalbimi kemiren acıyı bastırmaya çalışarak bakışlarımı görevlilerden birine çevirdim. "Araştırma 1 yıl 7 aydır devam ediyor.Dosyası elimizde olan 20 kadın var."

Tekrar derin bir nefes alıp omuzlarımı dikleştirdim ve devam ettim: "Altını çiziyorum,dosyası elimizde olan kadınlar!Diğerlerinin de bulunması için bu davanın 1 yıl daha mı sürmesi lazım?!"

Görevli elindeki dosyalara kısa bir bakış atıp bana doğru geldi: "İsterseniz kadınların dosyalarını size bizzat göndereyim."

Oğuz: "Bu davada olan tüm avukatların dava sürecinde bulunduğu yerleri,konuştukları kişileri ve ölüm belgelerini emniyyete gönderin,mümkünse savcı hanımın odasına."
Oğuzu başımla onaylayıp son bir kez olay yeri inceleme şeridiyle kuşatılmış mezara baktım.Ve bu görüntüyü beynime kazıdım.

Toprağa karışmış kanlı saç tutamları...

                               ⛓️⛓️⛓️
Artık karar vermiştim,bu davayı alacaktım.Gidip baş saycıyla konuşup onu ikna etmeliydim.Sabahın ilk ışıklarıyla hazırlandım ve emniyyete gitdim.Baş savcının odasının önüne geldiğimde derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

Baş Savcı: "Gel"
"Gele bilir miyim,Savcım?"diye sordum.
Baş savcı: "Ooo,gel,Zerra,gel."dedi yüzünde samimi bir gülüşle. "Ne o,Bir sorun mu var?"
"Bildiğiniz üzere dün gece gömülmüş bir ceset daha bulundu.Ben tüm dosyaları yeniden araştırdım."

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin