MÜHÜR

•FİNAL• Hercai Mısralar...

~Yok olmaz erken daha
Biraz geç kalın ne olur,
Hiç hazır değilim henüz....~

⛓️⛓️⛓️

"Bu sessizlik sakın kulaklarını aldatmasın,sevgilim. Ayrılığımızın enkazı altında kalırken çığlıklarım çok gürültülüydü oysa. Suskunluğum,durgunluğum bir vazgeçiş değildi. Mecbur bırakılışdı.

Karanlığım, ben senin ayışığın olmaktan vazgeçmedim. Çok soğuktur belki, hücrenin duvarları, nefeslerin üşüyor belki, ellerin ısınmıyor değil mi? Siyah laleler de açmıyordur o bataklıkta.

Karanlıktır şimdi orası, çok karanlık. Ay'ı göre biliyor musun? Peki, görünce ayışığı aydınlatıyor mu yüreğini?

Soruyor musun kendine nerelerdeyim diye?

Bir kasım gününde gördüğüm adamla yine bir kasım gününde ayrılığımıza giden yolların başındayken vedalaştım. Bu ayrılığın girdabı mı beni senden alan? Seni bensiz, karanlığımızı ışıksız bırakan?

Belki de bir veda sözcüyünün zehri dolanıyordur damarlarımda aylarca....

Ben çok üşüyorum, Hun. Ben senin kalbindeyim, sen soğuk bir hücrede üşürken ben çok üşüyorum,sevgilim.

Siyah lalelerim, kurudu. Yerine yenileri gelmiyor. Ben hiç çiçek sevmezdim önceden. O yüzden bilmiyorum nerede satılıyor laleler. Aslında bilmek istiyorum. Benim için siyah lalelerimizin tek meskeni senin kalbinde açan bir lale vadisi olsun istiyorum, çünkü.

Bir kere Gizeme söyledim gitti, aldı, getirdi. Ama bir gün bile geçmeden kurudu, biliyor musun?

Benim gözyaşlarım bile kurumuşken o lale nasıl kurumasın ki...

Bana kızma, darılma olur mu? Sana yabani, goril, kuşbeyinsiz orangutan dediyim için kızma bana. Sevdiğimden diyordum hepsini. Gerçi şimdi de seviyorum ama söyleyemiyorum.

Ya da sen kız bana. Evet,evet, küs,sinirlen, darıl. Ama unutma beni. Çünkü unutursan kalbinde bir boşluk hissedersin, çok acıtır, sevgilim.

Karanlığım, çaresizlik çok acıtıyor...

İmza: "Bir kasım gününde son kez gördüğün Kasım rüzgarın"

04.10.2025 "

⛓️⛓️⛓️

3 saat.... Zerranın hastaneye kaldırılmasının üzerinden 3 saat geçmişti. Gizem hemen kızları arayıp haber vermişti. Sedef tekerlekli sandalyede olduğu için gelememişti maalesef. Batın onunla konuşuyordu şimdi. Canan en son Zerrayla kavga ettiği için çok pişmandı. Kendini sahile atmıştı. Diğerleri de Kurt ekibi de dahil olmak üzere hastane koridorunda oturup, doktordan bir haber bekliyorlardı.

Gizem koridorda volta atıyordu. Sinan Zerranın evini araştırıyor, bir iz ya da bir saldırı ola bileceğini düşünüyordu. Doktor odadan çıktığında hepsi meraklı gözlerle doktora yönelmişti. Sonunda konuşa bilen Gizem oldu.

"Arkadaşım nasıl, doktor bey?" Doktor ellerini beyaz önlüğünün cebine yerleştirdi ve sıkıntılı bir nefes verdi. " Zerra hanımın durumu iyi değil. Bunu nasıl söylerim bilmiyorum ama ..... Zerra hanım güçlü bir kalp krizi geçirmiş."

Gizem: "Ne?! Kalp krizi mi?"
Doktor: "Evet, ayrıca bu kalp krizinin sebebi de beni epeyce şaşırttı"
Gizem: "Sebebi?"
Doktor: "Zerra hanımın kanında yüklü miktarda yabancı madde çıktı. Kan tahlillerini bir kaç kez tekrardan labaratuara sunduk emin olmak için. Bu yüzden sizi bu kadar beklettik. Daha ne olduğu belli değil. Duyduyklarımıza ve gördüklerimize bizde inanamadık açıkcası"