İyi okumalar..
~Minho
Günler hızlıca geçip gidiyordu, Jisung ile olan ilişkimin 3. Yılına basmıştık bugün. Teyzemin bizi ziyaret edeceğini öğrendim, ve bu yüzden heyecanla bir kaç gün önce Seul'a gelmiştik.
Sabahın erken saatleriydi, henüz uyanmamıştı Jisung. Fırsat bilip dışarı çıktım, ona kocaman bir buket ve çikolata alıp eve geldim.
Yarım saat kadar salonu süsledim ardından yatak odasına tekrar geçtim ve Jisung'un yanına uzandım..
Uyuya kalmışım.
Garip bir his ve tıkırtıyla uyanmıştım, gözlerimi aslında cehenneme açtığımı bilmiyordum..
Elime sert bir şey aldım, hırsız diye düşündüm.
Ancak karşımda yıllardır görmediğim teyzem duruyordu, Jisung ile beni yatarken görmüştü.
Gözlerini faltaşı gibi açmış bana bakıyordu, kalbim kemiklerimi kıracak gibi atıyordu resmen. Tüm vücudumu sadece korku ele geçirmişti.
Homofobik pisliğin tekiydi oda.
Üzerime doğru yürürken kapıyı gösterdim, dışarı çıktık ve bana elini kaldırdı. Tam vuracakken onu kolundan tuttum.
Eun Mi(teyzesi): Sen ne yapmaya çalışıyorsun? O çocuk kimdi ha?
Minho: Teyze ne saçmalıyorsun kaçıncı devirdesin sen?
Eun Mi: Sana o çocuk kim dedim?
Minho: Sevgilim.
Eun Mi: Babanla görüşmeyi çok istiyorsun galiba.
Minho: Yıllar sonra geldin bana söylediğin kelimelere bak. Bunun için miydi yani?
Eun Mi: Sen güvende misin diye kontrol etmek istemiştim. Gördüğüm haller ne böyle. Utanıyorum senden.
Minho: Teyze saçmalamayı kes artık sen kim oluyorsun da bana akıl vereceksin? Yıllardır nerdeydin sen şimdi mi karşıma çıktın? Annem yokken annelik yapmadın çekip gittin sadece.
Eun Mi: Kes.
Minho: Def ol git evimden.
Eun Mi: Babana da hesap verirsin.
Minho: Merak etme, hesabı ben değil o verecek.
Hızlı adımlarla gitti, çantasından telefonunu çıkarıp asansöre bindi.
Babamı ilk kez görecektim.
Bir kaç dakika sonra telefonuma bilinmeyen bir numaradan sms geldi.
"Akşam saat 6'de X sokağına gel, parkta olacağım."
Saat henüz erkendi, sinirimden hiç bir şey düşünemiyordum. Evime girdim ve bir kaç saat salonda uzandım sadece.
Bir kaç adım sesi duyup kalktım, Jisung gelmişti.
"Minho?"
"Han?"
"Hepsi benim için mi?"
"Evet, bugün 3. Yıl dönümümüz ya."
Üzerime koşup boynuma kollarını sardı, bende beline ellerimi doladım, sımsıkı sarıldık.
"Han çok seviyorum seni, daha nice yıllarca, sonsuza dek birlikte olalım tamam mı?"
"Olacağız Minho, seni hiç bırakamam ki ben."
Dudağına yaklaştım, ufak bir öpücük kondurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piece Of Paper
Fanfiction[Devam ediyor] Ağaçlar kesilip kağıtlar, kağıtlardan ise çok şey olabilir. Hayatınızı belirleyeceğiniz bir şey bu kağıt parçalarından geçiyor. Bir düşünün, tüm geleceğinizi belirleyen sınavlar bile bir kağıt ve mürekkepten oluşuyor. Yine bu kağıt pa...