Yeni bölüm geldi🫶🏻
Polat'ın sesi tüylerimi diken diken etmişti adeta. Dayanamıyordum artık, bir yandan ayağımın acısı bir yandan düşmüş olduğum durum beni çok yormuştu. Ne zaman kurtulacaktım ben bu adamdan? Bu gidişle kurtulamayacaktım. Bu ayakla nasıl koşacaktım ki? Adım sesleri gittikçe yaklaşıyordu ve ben kıpırdayamıyordum bile.
Allah'ım ben bu durumdan nasıl kurtulacağım? Kendimi zorlayarak ayağa kalktım ve tam bir adım atacaktım ki arkamdan tutulan fener ile önüm aydınlanmıştı ve ben kaskatı kesilmiştim. "Bir yere mi gidiyordun Aydeniz?" Bulmuştu işte beni. Becerememiştim, yapamadım. Kaçamadım. Ben ömür boyu böyle mi yaşayacaktım? Kaçıp geri mi yakalanacaktım? Hayır, olamaz! Ben bunu yapamam ki, dayanamam.
Yavaşça yönümü ona doğru çevirdim ve dolan gözlerim onun siyah gözleriyle kesişti. Tehlike çanları bütün vücudumda alarma geçmişti. Tekrar kaçmayı deneyebilirdim fakat bu ayak ile yakalanmam çokta uzun sürmezdi, biliyorum. Polat beni esir tutmaktan vazgeçmeyecekti.
Yanaklarımdan süzülen yaşlar bana hiç yardımcı olmuyordu. "Ağlama Aydeniz, böyle olacağını biliyordun. Nereye gidersen git, ne kadar kaçarsan kaç, yerin en sonunda benim yanım olacak, bunu sakın unutma." Her söylediği söz, kurduğu her cümle içimdeki öfkeyi daha da arttırıyordu. Artık emin olmuştum, bu işten asla vazgeçmeyecekti. Fakat bilmediği bir şey var ki o da benim pes etmeyen biri olduğum. Eninde sonunda beni bırakacak, bırakmak zorunda.
"Senden nefret ediyorum." Oldukça içten kurduğum bu cümle onun gözlerinde ki bakışı değiştirmişti. Bakışları hüzünle dolmuştu. Beter olsun, umurumda bile değil. Bana yaşattığı onca acıyı ve üzüntüyü o da yaşasın istiyorum. "Benden nefret ettiğini biliyorum beyaz kelebek. Bu nefretin ilerde değişecek, sen de bunu bil." Kurduğu cümle ile olduğum yerde dondum. Saçmalıyordu, böyle bir şey asla olmayacak. "Birincisi; bana beyaz kelebek demeyi kes, ikincisi; söylediğin o şey asla olamayacak tamam mı? Bunu unut!" Sesimi yükseltmem onu kızdırmış gibi görünüyordu çünkü yüzündeki çene kasları seğirmeye başladı.
"O sesini yerinde olsam kısık kullanırdım beyaz kelebek." Yine beyaz kelebek demişti. Hem de bunu ona söylememe rağmen. O sinirli biri olabilir, ben de sinirli olurum o halde. "Sesimi kısmamı mı istiyorsun? Kısmayacağım, duydun mu beni? Şu halime bak ya, bu olanlar senin yüzünden, ben senin yüzünden bu haldeyim. Şu birkaç günde bile o kadar yoruldum ki. Birkaç yıldır doktorluk yapmama rağmen ben bu kadar yorulmamıştım. Ama sen beni birkaç günde yordun. Lütfen bırak beni gideyim." İçimdeki bütün öfkemi kusmama rağmen hala durmuş beni izliyordu. Ben ise daha fazla dayanamadım ve en son hatırladığım şey ise ben yere düşerken bana doğru koşmasıydı.
POLAT'TAN
Odamda öylece oturmuş karşımdaki güzeller güzeli kızın fotoğrafına bakıyordum. O kız Aydeniz'den başkası olamaz, olmayacakta. Onu her görüşümde kalbime bir ağrı saplanıyordu. Bunun nedenini biliyordum, ben ona tutulmuştum. Beni kendine bir bakışı ile bağlamıştı. Ben, bundan sonraki hayatımda onsuz yapamazdım. Burada olmak onu yıpratıyor, biliyorum ama ben onu bırakamıyorum. Sanki onu bırakırsam nefes alamayacakmışım gibi geliyordu. Adeta bütün yaşam fonksiyonlarımı ele geçirmişti. Ne zaman sinirlensem hastaneye gider uzaktan öylece onu izler ve kendimi sakinleşmiş bir halde bulurdum. Birkaç saniye bakmam bile beni sakinleştiriyorsun. O kadar büyük bir etkisi var bende...
Öylece fotoğrafa bakarken kapı bir anda açıldı. Kim bu kapıyı açan diye baktığımda gelen Erdem'di. Nefes nefese kalmış bir şekilde bana bakıyordu. "Ne oldu Erdem? Ne bu halin?" diye sorduğumda korkuyla bana bakıyordu. Ne olduğunu çözmeye çalışırken konuşmaya başladı. "Abi şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama lütfen sakin ol." Lafı uzatması beni sinir etti ve kaşlarımı çatarak tekrar sordum. " Erdem, son kez soracağım. Ne oldu?"
![](https://img.wattpad.com/cover/371121064-288-k533489.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK RUH
Romanzi rosa / ChickLitKoşuyordum. Nefesim kesilmişti koşmaktan ama durmuyordum. Eğer kurtulacaksam koşmam gerekiyordu. Sürekli düşüp kalkmaktan her yerim yara bere içindeydi. Yılmak yok Aydeniz. Yakalanmak istemiyorum. Bir süre daha bu yaşadıklarıma katlanamam. Yine düş...