_17_

734 38 30
                                    

Ayakkabımı da giyindikten sonra herşeyimi aldım mı diye bir kontrol yaptım. Telefonum, motorun anahtarı, evin anahtarı, cüzdanım, herşey tamamdı.

Evi kitleyip merdivenlerden indim ve garaj katına doğru yol aldım. Garaja girdim ve gözlerim motorumu aradı, telefonuma baktım.

Geç kalıyordum, koşarak motoruma bindim. Kaskı kafama geçirdim ve çalıştırdım. Semih'in bana attığı konuma baktım ve oraya doğru yola çıktım.

Semih'in evinde geçirdiğim geceden bir hafta sonra beni nedenini bilmediğim bir şekilde bir yere çağırmıştı. Nedenini söylemeyi reddettiği için nedenini bilmiyordum.

Acaba birşey mi olmuştu? Yada sadece buluşmak istemişti, ama o zaman niye bana nedenini söylemesindi ki? Kafamda yüz milyonlarca fikir belirirken neredeyse varmıştım.

Semih'i görünce, durdum ve motordan inip kaskımı çıkarttım. Saçlarımı düzelttim ve kaskı motorun üstüne koyup Semih'in yanına doğru gittim. Bir bankta denize karşı oturuyordu, birden arkasından ona sarılmamla küfür savurdu.

"ANANI AVRADINI-"

"Sakin, sakin. Benim."

"Ya Kenan, aklımı alıcaksın yakında."

"Tamam be, özür."

Dedim ve yanına oturdum.

"Eee, bugün burada ne için toplanma durumundayız?"

"Yıldız'ım."

"Efendim?"

Elimi tuttu ve bana döndü,

"Şimdi beni çok iyi dinle."

"Tamam?"

"Seni ilk gördüğümde bu adam sapığın teki diye düşünmüştüm. Affet, sonra yavaş yavaş sana alışmaya başladım. İlk başta evet korktum, ama sonradan seni görmeden yapamadığımı anlayınca seni istedim. Herşeyinle harikasın, yakışıklısın, güzelsin, zekisin, cömertsin, komiksin... Yani eğer kabul etmezsen anlarım ama..."

Beni ayağa kaldırdı, içimden noluyo yahu adlı şarkıyı söylüyordum. Birden önümde eğildi, cebinden bir kutu çıkarttı. Kutuyu yavaşça araladı, içinde güneş şeklinde bir yüzük vardı. Bana doğru döndü ve ağzından o cümleler döküldü,

"Benimle çıkar mısın, çapkın Yıldız'ım?"

Biran donup kaldım. Ne. NEEEE!? GÜNLERDİR BEKLEDİĞİM SORU CİDDEN BUGÜNÜ MÜ BULMUŞTU!? Ne diyecektim? Ne demeliydim!? Rüyada falan mıydım? Kamera şakası da olabilirdi tabii.

İç sesimi susturup Semih'in gözlerine baktım, şimdi gerçek gözlerini görüyordum sanki. Işıkta hafif elaya çalan yeşil, ama uzaktan gri gibi görünen gözlerini...

"Çıkarım tabi, Güneşim."

"Harbi mi?"

"Harbi."

"Ciddi misin?"

"AY, CİDDİ MİYİM?"

"CİDDİ MİSİN?"

"CİDDİYİM GALİBAAAA! SOK ŞUNU PARMAĞIMA ÇABUK!"

Serçe parmağımın yanında ki parmağıma yüzüğü geçirince tekrar dondum kaldım. Resmen sevgilidik şuan. Semih ayağa kalktı.

"Semih."

"Kenan?"

Birden onun ağzına yapışmayı bende beklemiyordum ama yapı verdim işte.

Aniden ona yapışınca o da duraksadı ve sonra kollarını belime dolayıp gözlerini kapattı, bende kapattım. İkimiz dalgaların sesleri arasında birbirimizin içinde kayboluyorduk.

Etrafta kimsecikler yoktu, bilerek seçmişti burayı galiba. Sıcak dudakları benim soğuk dudaklarımı ısıtırken aldığım zevk tahmin edilemezdi.

Öpüşmeyi kısa tuttum ve geri çekilip alnımı alnına yasladım. Esen hafif rüzgar sarı saçlarını hareketlendiriyordu.

Harelerine bakmaya devam ettim. O da benimkilere. Aramızda ki sessizliği o bozdu,

"Yani, şimdi biz çıkıyor muyuz?"

"Evet, yani galiba."

Gülümsedi, bende onun gülüşüyle gülümsedim.

"Düğünümüz ne zaman, güneşim?"

"Yuh, daha yeni sevgili olduk."

"Ben ne zamandır bu anı bekliyordum? Üç ay. Şimdi gelip burada bana, 'daha var ona' dersen ayıp edersin."

"E napayayım, ilk görüşte aşık olmasaydın."

"Ya, Semihh! Şimdiden belli oldu, sen beni istemiyosun."

"Tamam, Yıldız'ım şakaydı. İyi ki aşık olmuşsun bana."

Gülümsedim ve ona baktım tekrar,

"Peki niye bu kadar uzun sürdü bu sevgili olma işi?"

"Yaniii... Doğruları söylemek gerekirse, özel bir yüzük vermek istiyordum sana. Tasarımını özel olarak seçtim, artı olarak parasıda vardı. Para için ek iş falan, filan derken iki ay oldu."

"Yaa, o kadar uğraşmana ne gerek vardı. Bana saç telinden yüzük bile yapsan kabul ederdim ben senii."

"Biliyorum Yıldız'ım, biliyorum da özel olsun, sana beni hatırlatsın istedim işte..."

"Yakışıklım, seni şuan çok fena öpesim var."

"Öp o zaman, güzelim?"

"Ama böyle ateşli ateşli olsun istiyorum."

"He, eve geçelim o zaman, Yıldız'ım."

Gülümsedim ve elini tutup motoruma doğru sürükledim. Motora bindim ve kaskımı aldım.

"Al, tak bunu."

"Peki sen?"

"Ben böylede giderim, güneşim."

"O zaman en yakın zamanda banada bi kask alalım."

"Alırız yakışıklı, alırız."

Gülümsedi ve arkama oturdu. Kaskı alıp taktı.

"İstersen kollarını belime sar."

"Peki..."

Yüzünü göremiyorum ama kızardığına emindim. Kollarını belime dolayınca içime dolan sıcaklık beni eritmeye başlamıştı. Motoru çalıştırdım ve evine doğru sürmeye başladım...

______________________________________

627 kelime

Kaç yıldır yoktum? 10? 19492?

Kusura bakmayın valla yazasim yoktu amk

Bu arada öbür bölüm smut olabilirrr :3

Öptüm bayy 💙

Ha birde Semih'in Kenan'a aldığı yüzük bu,

Ha birde Semih'in Kenan'a aldığı yüzük bu,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Daha iyisini bulamadım ;]

★ •-)Kenan Yıldız & Semih Kılıçsoy(-•★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin