Uyarı; hikayede geçen olaylar, kişiler ve kimlikler tamamen hayal ürünüdür. Geçen bölgelerin ise bir kısmı uydurmadır. ______
Ellerimi ondan ayırdığımda utangaçlıkla bakışlarını kaçırdı. Şuan gördüğüm Bagay her defasından daha farklıydı.
"Öhm! Öhm!" Solumuzdan gelen öksürük sesiyle Bagay'ın gözleri büyümüş ve geriye çekilmişti.
Baybarsı görmemle aklıma Bagay'a sarılmamım yanlış olduğu geldi. Sevgilisi olan bir kadındı ve benim bunu yapmam her anlamda hataydı.
Baybars benden tahminen dört yaş büyüktü. Bagay ile aralarında bir yaş fark vardı, aslında şöyle bir bakınca Bagay'ın yanında kendinden küçük bir adamdansa büyük birisi olmalıydı.
Hey, böyle aptalca şeyler düşünme! Özel hayatı seni ilgilendirmiyor.
Kendi kendimi azarlamama hak vermişçesine Bagay'dan biraz daha uzaklaştım.
Baybars ellerini önünde kenetleyerek, "Neler oluyor, Bagay?" Dedi.
Upuzun saçları yüzünü biraz kapatırken çekingenlikle saçını kulağının arkasına itti. "Şey..." devamını getiremedi. Baybars sorgulacasına, "Ney?" Diye sordu.
Bagay oflarken araya girmiş gibi görünecek olmama rağmen, "Anladığınız gibi değil." Dedim. "Bu gün bir yanlış anlaşılma olmuştu, özür dilemek için gelmiştim."
Baybars, "Özür dileme anlayışın sarılmak mı?" Dediğinde bu kez Bagay araya girdi.
"Aniden gelişti, Baybars abi.' Demesiyle içimde anlamdıdamadığım bir şeyler coştu. Abi mi? Yani aralarında bir şey yokmuydu.
"Anlıyorum." Dedi. Ardından Nisa'ya döndü ve resmen gözleri ışıldadı.
Üstünde beyaz renkte, kırmızı çilek desenli bir elbise vardı. "Çıkalım." Dedi Nisa'ya doğru.
Ardından bana döndü ve uyarırcasına işaret parmağını kaldırdı. "Sende özrünü dile ve git. Sonra konuşacağız."
Kafamı salladığımda. "Konuşalım." Dedim. "Korkacak bir durumum yok ne de olsa."
Alayla bana bakmış ve adımlarını dışarıya yöneltmişti.
Ardından ben de Bagay'a dönerek, "Ben de gitsem iyi olacak." Dedim.
Karnımın guruldamasıyla utançla ona baktım. Güldüğünde samimiyyeti, fakat mesafeli tavrı her halinden belliydi.
Gülümserken, "istersen sana yemek ısıtayım?" Dedi.
