(Deniz'in anlatımıyla)
Bu sabah kendimi yorgun hissederek uyandım. Lann saat sabah 8.00 benim saat 9.00 da Yakamoz'la bir randevum var. Buluşma yerinin evime uzaklığı 40 dakika. Ve benim 20 dakika içerisinde hazırlanma olasılığım %10 falan. Her neyse 10' da bir sayıdır diyerekten olumlama yapıyoruz ve hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Ya da biraz da bu randevu sonrası Savaş'a çektireceklerimiz mesela onları da düşünüyoruz.
Neyse çok vaktim yok. Ama en azından Savaş'ı kudurtmaya yetecek kadar vaktimiz var. Hihihi(sinsi gülüş)
Hemen bodrum katına indim:
D- Ey sevgili Savaş Cabbar, sevdiğin kızın benim olmasına ramak kaldı. Nasıl hissediyorsun??
S- Beni dinle seni adi herif. O asla beni bırakmaz. Sana daha önce de söylemiştim. Birgün senin elinde kurtulacağım. Ve herşeye baştan başlayacağız.
D- Savaş Cabbar bey hoştt!! Ben yalnızca kadınlardan hoşlanıyorum. Ama yine de beni sevmekten vazgeçmeyeceksen, Bak şu duvarda Yakamoz'la olan bir fotoğrafımız yok. Oraya resmimi asabilirim.
(Anlık Savaş'ın içses:Tabii efendimm)
Büyük bir kahkaha atarak bodrum katını terkettim.
Lavaboya gittim. Ama bugün normal bir gün olmadığı için rutinime farklı parıltılar ekleyecektim. Çünkü bugün sevdiğim kız sevgilim olabilirdi.
İlk olarak dişimi fırçaladım. Ve hiç yapmadığım birşey yaptım. Listerinle gargara yaptım ve naneli ağız spreyi sıktım. (OMG)
Hemen odama girip kıyafet aradım. Abartıp kızı kaçırmamalıydım. Ama liseli ergenler gibi de eşofman tişörtle gidemezdim-çünkü ben artık üniversiteliyim(üstünlük belirtisi) -Kendime çok yakıştırdığım iki kıyafeti kombinledim. Bu iki parça siyah kumaş pantolon ve beyaz uzun kollu gömlekti. "Bunlarla bırakın Yakamoz'u tüm Türkiye'yi tavlarım lan. "diye yükseldim. Ama sonra bana ayarı çeken kendi telefonumun saati oldu. Lan saat 8.15 , benim 5 dakika içerisinde evden çıkmam lazım ve mümkünatı yok henüz ışınlanmayı bulmadım derken müjdemi isterim arkadaşlar ışınlanmayı öyle bir buldum ki saat tamı tamına 8.20 de arabadaydım:)
Kahretsin. Şu İstanbul trafiği bir kerede şaşırtsa yani çok mu şey istiyorum?? Derken it oğlu it herifin biri dakikalarca kornadan elini kaldırmadı. Aklı sıra havalı olacak paşam. İşte o an çok içten ve sanatsal küfürler yağdırarak yola devam ettim.
Tam hayatıma normal bir şekilde devam ederken Merve'nin söyledigi bir sözü hatırladım. Bana Yakamoz'un mükemmeliyetçi olduğunu ve bu sebepten ötürü dakik bir insan olduğunu söylemişti hızlı olmalıydım. 150 kilometrede canıma susamışçasına adeta uçarak gittim. Ve yinede tam saatinde yetişemedim. Saat 9.04 te oradaydım. Ve şanslıyım ki bu sefer o da benimle yakın zamanda gelmiş olacak ki orada dikilmiş telefonla konuşuyordu.
Hemen yanına fırladım. Ama bir saniye yakından çok daha güzel görünüyordu. O an bir şey fark ettim şanslıydım ki o da o kadar günlük giyinmemişti. Üzerinde siyah dizüstü bir triko elbise, krem renk crop bir kazak ve dizlerine kadar gelen bir çizme vardı. [Bu arada modadan anladığımı söylemişmiydim:)]
Ama sanki tek büyülenen ben değildim. Öyle güzel bakıyordu ki onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum.
Ardından bir anda içim dışıma yansıdı. Ve dudaklarımdan şu sözler döküldü, "Bakıyorum da gözünü benden alamıyorsun. Ama şöyle bir itirafta bulunacağım, ne kadar çekici olduğumun ben de farkındayım. " Ve düzelteyim derken daha çok batırdığım bir şey yaptım. "Gülümsedim." Kahretsin, cidden böyle olmak zorunda mıydı?
Tekrar toparlamaya çalıştım. Ve bence gayet de başardım. Ona dedim ki, "Hadi ama sadece alay ediyorum. Öyle bir şey düşünmediğini ikimiz de biliyoruz. Sözümü kesti ve şöyle söyledi, " Aslına bakarsan düşünüyor da olabilirim. Ama bunları şu an konuşmayalım istersen. "Beynimin içinde dönen düşünceleri tahmin dahi edemezsiniz . İstemsizce büyük bir şekilde gülümsedim.
Ardından restorana girdik. Ve cam kenarında bir masaya oturduk. Siparişi verdik ve beklemeye başladık. Yağmur beni büyülemişti. Ve ortama nostaljik bir hava katmıştı.
Sanıyorum ki yağmur, Yakamoz'un da hoşuna gitmişti çünkü o da aynı benim gibi bakıyordu.
Sonra içimden dedim ki, "Ulan Deniz hadi ortama biraz heyecan kat. " Ve Yakamoz'a şöyle söyledim, " Bu arada söylemeden edemicem bayağı güzel olmuşsun. "Tebessüm etti. Ve yanakları kızardı.
Allah'ım neden bu kadar güzel olmak zorundaydı ki? Yaa düşünsenize benim yüzümden utanmıştı. Kafayı yiyeceğim şu anda. Ve biraz sonra ekledi, " Teşekkür ederim. "
Ay yok ben buna dayanamicam.Vee evet sayın seyirciler, günün asıl golüne hazır mısınız?? Bana dedi ki, " Sen de biraz fazla yakışıklı olmuşsun aslında. Neredeyse düşeceğim sana. "
Çok aptal göründüğümü bile bile nutkum tutulmuşcasına ona baktım. Ve gözlerimle ona susmak istediğimi anlatmaya çalıştım.
Beni anlamış olacak ki kalakacağımız vakite kadar yalnızca sessizliğimizle konuştuk.
***
Aradan yaklaşık bir saat geçti. Üzülerek söyleyeceğim ki bu date bitti.
Hemen bir soru yönetim, " Seni araba ile eve bırakmamı ister misin? "Bana, " Olur. "dedi.
Ben bir hesabı ödeyip geliyim dediğim sırada kötü bir bakış attı. Ve konuşmaya başladı, " Bir daha duymayayım. Bunu benimle yeni tanışmış olmana veriyorum. Ama bu söz feminist birine söyleyeceğin son söz bile olmasın. "
İtaatkar bir şekilde, " Tamam. "dedim.hesabı ödedik ve arabama doğru ilerledik. Onun kapısını açtım. Gülümsedi. Arabaya ben de bindim ve arabayı kullanmaya başladım.
Sonra bu kıza yalan söylemeyi kendime yedirmedim ve dudaklarımdan şu sözler döküldü, " Aslına bakarsan Merve'nin işi falan çıkmadı. Hepsi bizim daha doğrusu benim planımdı. "dedim.
Bilge bir şekilde gülümsedi. Ve dudaklarından şu sözler döküldü, " Biliyorum. Ve ben de buna izin verdim. "Gülümsedim ve yola devam ettim.
Evinin önüne gelince arabayı durdurdum. Ve tam inecek kendi onu kolundan tutup kendime doğru çevirdim. Diğer elimle boynumdan tuttum. Ve onu zevkle öptüm. Sanıyorum iki dakika boyunca öpüştük. Bana utanarak baktı. Utandığını anladığım için daha fazla irdelemeden elimle kapıyı işaret ettim. Beni yanağımdan öptü. Ve hızlıca arabayı terk etti.
Ahh hayır kalbim eridi. Ciddiyim. Ve eve girdi.
***
Eve dönünce uyumadan önce boş tavanı izlerken Yakamoz'a aşık olduğumu bir kez daha farkettim. Ve hiç Savaş'ın yanına gitme gibi bir eylemde bulunmadım. Çünkü ben bugün şunu farkettim. Ben Yakamoz'u Savaş'a olan intikam için istemiyordum. Onu gerçekten sevdiğim için istiyordum. Bu düşüncelerden sıyrıldıktan sonra, Yakamoz'a ne kadar aşık olduğumu düşünerek fotoğrafına sarılıp uyudum
YAZARDAN NOT:
YA BEN BU DENİZ'E BİR YAZAR OLARAK FENA YÜKSELDİM. YAKINDA HİKAYENİN AÇIKLAMASI YAKAMOZ İLE DENİZ'İ ANLATIRSA HİÇ ŞAŞIRMAYIN. BYEE ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmur Yılları
RomanceYılların yıprattığı ve ayırdığı Yakamoz ile Savaş'ın kavuşma hikayesi. Yakamoz yıllardır sadece yaşamını devam ettirmek adına yalnızca yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirerek hayatına devam ediyordur. Babası bu durumdan rahatsız olduğundan a...