ÖLÜM MELEĞİ

BÖLÜM 1

Sıcağı tenimi yakan güneşle gözlerimi zorda olsa açmayı başarmıştım. Her gün rutin olarak yaptığım şeyleri yapmak için yatağımdan kalpık küçükte olsa odama ait olan banyoya adımlarımı yorgunca atım. Banyodan çıkıp telefonumdan saate baktım saat daha 8'di Annem büyük ihtimale eve değildi. Odamdan çıkıp mutfağa geçtim kendime yiyecek birşeyler hazırlamak için buz dolabının kapağnı açtım ah annem yine alışveriş yapmayı unutmuştu.

Dün geceden dolayı başım çatlamak üzereydi. Sadece o bara nasıl gittiğimi ve bar taburesine oturup bir bira içtiğimi hatırlıyorum. Kesinlikle beni Bella getirmişti. Çünkü onunla gitmiştim o iğrenç yere. Orada neler yaşandığını merak etmiştim çünkü kolumda tırnak izleri vardı. Hemen telefonuma sarılıp Bella'nın numarasını çevirdim. Arıyordum ama açan yoktu. Daha uyanmadığını düşünerek 3 blok ötede oturan bellanın evine gitmek için hazırlanmaya karar verdim. Altıma dar pantolonumu ve üstümede siyap buluzumu giyerek aşağıya indim. Ayağıma spor ayakabılarımı geçirdim ve arabamın anahtarını alıp evden çıktım. Arabamı seviyorum son model olamsada onu gerçekten seviyordum. Tosbama binerek 3 blok ötemdeki arkadaşımın evine doğru yola çıktım. Bir karganın arabama çarpmasıyla ani bir fren yaptım.

Buda neydi böyle hissetiğim korkuyla önce duraksadım sonra arabamdan zorakide olsa çıktım karga çoktan ölmüştü elime bir sopa alıp arabamın üzerinden attım ve arabama bindim yapacak bir şey yoktu. Yoluma devam ederken karganın neden birden arabamın önüne atladığını anlamaya çalıştım. Bella'nın evine çoktan gelmiştim ama aşağıya inmeye korkuyordum. telefonumun çalmasıyla irkildim lanet telefon. Annemin aradığını görünce hemen açtım. " Alo annecim ne oldu iyimisin." dedim. Annem bir süre sustu ve konuşmaya başladı."Kızım Sara okulunu haletim. Bizim evin 1 km. ötesinde olan okula kaydetim seni. Hem tekte kalmasın diye düşündüm. Bella da o okulda. Neyse kızım işyerine geldim. Akşam konuşuruz bu arada akşam erken gelicem. Okul için bir kaç kıyafet alırız hemde yiyecek birşeyler alırız seni seviyorum" dedi. Anneme verdiğim tek cevap ise "Seni seviyorum " dedim ve telefonu kapatım. Kendime yavaşça geldiğimde arabadan indim. Bellanın annesi ve babasıyla pek ilgisi yoktu. Aynı evde yaşıyorlardı ama neredeyse evde hiç görüşmüyorlardı. Nedenin ergenlik olduğunu düşünüyorum. Neyse ne beni fazla ilgilendiren bir konu değildi. Tamam yakın arkadaşım olabilir ama ailesiyle arasına karışmam benim ailemle olan sorunlarıma kimsenin karışmasını istemezdim. Kapını açılmasıyla düşüncelerimden arındım. Kapıyı açan kişi bellanın annesiydi. Alice teyzeye sarıldım oda bana sıcak ve sevecen bir şekilde sarıldı. Bella'nın ailesi ile aram oldukça iyidir. Alice teyzeye hafif bir gülümsemeyle " Bella evdemi" diye sordum. Alice teyzede bana aynı sempatikliği göstererek.

"Evde kızım odasında. Sen ne zaman onun bu saate uyanık olduğunu gördün." dedi. Olumlu anlamda kafamı sallayıp merdivenlere yöneldim. Merdiveni sonunda arkamda bırakarak koridorun sonundaki odaya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda leş gibi bir koku burnuma geldi ve yüzümü buruşturmam bir oldu. Odanın karanlığını geride bırakmak için perdeleri araladım. Ve pencereyi açıp pis kokunun dışarı çıkmasına izin verdim. Hala uyanmayan bella'nın üzerine atladım bella hafif bir bağırdı ve "Ah Sara neden bunu yaptığını sorabilirmiyim??? Benim bu saate uyanmam huysuzluğumun ve sinirlerimin iki kat olması demek." dedi. Bende "Bella şuan hemen ayağa kalkıp bana dün gece barda yaşananları anlatmasan üzerine bir bardak suyu dökerim"dedim. Onun huysuz mırıldanması benim gülümsememe yol açmıştı. Yerinden kalkıp yastığını dikleştirdi. Ve sanki ne bilmek istiyorsun der gibi kafasını saladı. Ona dönerek gözlerimi devirdim ve " Dün gece olanları anlatmanı istiyorum bella. Dün hakında hiç bir şey hatırlamıyorum. " dedim...
Bana tip tip bakıp gözleriyle 'Gerçekten hiç birşey hatırlamıyormusun' der gibi baktı. Bende sorumun cevabını alamayınca cimcikledim ve hafif bi 'ah ' sesi çıkardı yine gülümsedim. Benim gülümsememle oda güldü ve '' Tamam tamam anlatıyorum. Dün gece bara gittik ve birşeyler içmek için oturduk. Sen bira içti-" sözünü kesip " O kadar hatırlıyorum" dedim. " Peki ne anlatmamı istiyorsun. Hatırlıyorsun işte" dedi.

Gerçekten artık bu muhabbet beni sıkmıştı. Gözlerimi devirerek " Bira istediğimi ve birayı içtiğimi hayırlıyorum gerisini hatırlamıyorum" dedim. Biraz soluklandıktan sonra cümleme devam etmek için ağzımı açtığım anda konuşmaya başladı." Ben senin yanından 10 dakikalığına ayrıldım ve geldiğimde seni yarı baygın buldum. Etrafıma baktığımda eskiden tartıştığın kızın yani Ros'un orda olduğunu farketim. Ros bize bakıyordu ve sırıtıyordu. Barmene dönerek biraya ne koyduğunu sordum önceleri söylemedi. Sonra patronuna şikayet edeceğimi söyleyince öttü enayim. Ros 'u göstererek hanım efendi sizin biranıza ilaç atmam için bana para ödedi ve bende yaptım dedi. Ben seni dışarıya çıkardım arabaya bindirdim ve içeri girdim Ros'u dışarı çıkarıp kendini ne zanetiğini söyledim ve böylece tartışma başladı sana orospu deyince duramadım ve karnına tekmeyi indirdim sonra oda bana karşılık verince dahada hırslandım ve saçları elime doladım o arada sen kendine gelmiş beni durdurmaya çalışıyorun onu bıraktım ve sana döndüm seninle konuşurken kız ayağa kalkıp senin kolundan tutu ve orada heralde tırnakları battı derine. Sonra o sürtüğe hadini sen bildirdin. Kızım dün senden korkamamı sağladın o nasıl dövüştü öyle kızın yüzünü dağıtın" dedi. Ama ben anlamamıştım ros'un venedikte olması gerekiyordu. Bella bana hayranlıkla bakarken " acıktım" demesiyle ona baktım. Evet o böyle biriydi. Duygularını ve hislerini her zaman saklayan, çok büyük bir olay yaşamış olsa bile normal davranan biriydi. "Hazırlan dışarıda kahvaltı yapalım "dedim. Ve yataktan kalkıp dolanbın önüne gittim. Ona kıyafet seçmek için daha sonra onun sesiyle ona döndüm.
" Tamam ama ben bir duş alıyım barın kokusu hala üzerimde" dedi.

Tamam anlamında kafamı saladım ve ona kıyafet seçmeye başladım bir cin ve bir t-short tamam işte bu. Ben onun için ayakabıda seçmek için aşağıya indim ve Alice teyzenin telefon konuşamalarına şahit oldum. "Tamam biz gelicez bu akşam için uçak biletlerini aldım bile ama Bella.................... Tamam Marya adında bi tanıdığımız var ona bırakırım " dedi. Aşağı inerken ses çıkardım ve hemen telefonu kapattı. Ayakabılığa gittim. Bella'nın olsukça geniş bir ayakkabı koleksiyonu vardı aralarından rahat ayakabılardan birini alıp yukarı çıktım. Bella çoktan duştan çıkmıştı ve üstünü giyinmişti ayakabıları ona uzatım" Teşekür ederim" dedi. Önemli değil anlamında başımı saldım ve duduağımı ısırırken aynadan bana bakan sorulu gözlere baktım" Ne ne oldu neden dut yemiş bülbül gibi bakıyosun" dedim. Bana dönerek " Bir şey mi oldu? Daldın gittin " dedi. Bişi demedim ısrar etmeden "ben hazırım" dedi. Bella'ya göz gezdirdim onda hiç moda duygusu yok yada bu konuda anlaşamıyoruz. "Küpeler hiç olmamış"dedim ve takılıktan uzun tüylü küpesini verdim. Aşağı indiğimizde Bella'nın annesi Alice teyze '' Sara müsaitseniz Bella bir süreliğine sizde kalabilir mi?? Bizim şehir dışına gitmemiz gerekiyor " dedi. Daha yeni yaptığı telefon konuşması aklıma geldi annemin izin vereceğini bildiğim için " Tabiki seve seve " dedim. Bella bu duuma çok sevinmiş olacak ki heyecanla. "Ben eşya alıyım ozaman " dedi. Nasıl olurda bu kadar ailesi hakkında umursamaz olabiliyodu anlamıyordum.Bella sonunda inmiş ve koca bir valiz getirmişti gülerek vay canına bakışı atım.

"Belki Bella ile küçük bir yolculuğa çıkabiliriz" dedim. Annesi "Ne güzel olur hem okulun açılmasına az kaldı "dedi ve Bella'ya kredi kartlarını uzatı.Bella annesini sorgulamadan yada iyi yolculuklar bile demeden kapıdan çıkmıştık Bella ile konuşmam gerekiyordu. Bagaja valizini yerleştirdim ve sürücü koltuğuna geçtim. " eee ne yapıyoruz" dedi. Bende "avm' ye gidelim orda hem alışveriş yaparız hemde yemek yeriz" dedim. Oda "ya şimdi hiç gürültü çekemem sahilde bi kafeye otursak olur mu?" dedi.Tamam anlamıyla kafamı saladım ve sahile sürdüm. Aslında avm'ye gitmemek işime gelmişti diyebilirim zaten akşam üzeri annemle buluşup alışverişe gidecektik...