ÖLÜM MELEĞİ

Bölüm 19

Humanka0 adlı okuyucuya kapak için teşekkür ederim vebu bölüm ona...😊

Ay bu çocuk neden böyle o konuşmayı yaptığımızdan beri tam tamına 1 saat 20 dakika 15 saniye 17-18-19-20 ve biz hala yoldayız. "Daha çok var mı? Dedim yola dikkatle bakan Derek'e altında son model araba var ama o yavaş ilerliyor " Az kaldi"dedi. "Neden yavaş gidiyorsun" dedim. Bir sorun mu vardı acaba?? "Sara ormanın çok yakınından gidiyoruz ve bizi aradıklarını ne çabuk unutun." dedi. Haklı ne de çabuk unuttum. Beni öldürmeye çalışan varlıklar var. Yol böyle devam ederken midem bulanmaya başladı. Kendimi kontrol etmeye çalışıyordum ama başımda dönmeye başladı,arkadan bir su alıp açtım.

Derek gözlerini yoldan bana dikti.Suyu içmeyi bırakıp konuşmaya başladım. "Arabayı durdur." Derek halimin kötü olduğunu anlayıp arabayı durdurdu. Hemen kapıyı acıp yediklerimi çıkarmaya başladım. Midemi tamamen boşaltıktan sonra arkamdan saçlarımı birinin tuttuğunu anladım birde bana uzanan su şişesi Derek'e bakıp su şişesini alırken 'teşekkür' ettim. Ağzımı çalkalayıp suyu yere tükürdüm. Avucuma biraz su alıp yüzüme vurdum. Derek hala saçlarımı tutuyordu. Ayağa kalkıp üstümü düzeltim. Derek önümde durup 'iyimisin' diye sordu. Endişeli görünüyordu. "İyiyim sadece biaz midem bulandı" dedim. Kafası yere eğip ensesini kaşıdı."Geçelim mi?" dedi. "Olur ama biraz hızlı sürermisin?" dedim. Kafasını sallayıp kendi tarafına geçti. Arabaya geçip kapıyı kapattım. Koltuğa yaslanarak gözlerimi kapatım hala başım dönüyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra Derek'in beni dürtmesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Ağzımda metalik bir tat vardı. Derek 'e baktığımda endişeliydi. "Başım dönüyor geldik mi?" diye sordum.Ağzımdan bir seylerin döküldüğünü hisettim. Elimi ağzıma götürdüğümde o dökülen şeyin kan oldugunu anladım. Daha fazla dayanamadım başımdaki ağrıya ve çığlık attım o anda etraf karardı.

Derek'den
Sara'nın bilinci kapandıktan sonra burnundanda kan geldi arabayı son hız sürmeye başladım. Washington tabelasını gördüğüm zaman direk forks'a dogru sürmeye başladım....

Anna'nın evinin önünde durup hemen arabadan inip vampir hızıyla Sara'nın bulunduğu tarafa geçip kapısını açtım. Sara'yı kucağıma alıp yine vampir hızımla kapının önüne getirdim. "Annaaa, Annaa aç kapıyı benim Derek. Anna" diye bağırmaya başladım. Kapı açıldığında, Anna'nın o solmuş yüzünü gördüm. Hemen içeri girip Sara'yı koltuğa yatırdım. "Bayıldı ağzından ve burnumdan kan geldi Anna onu kurtarman lazım. " dedim. Anna hemen Sara'nın yanına gidip başını bacağına yatırıp anlamadığım şeyler söyledi. Anna'nın evi ormanın ortasında iki katlı ahşap bir evdi.

Anna hala susmadan devam ederken evin her köşesinde, sehpada ve yerde olan mumlar birden yandı. Anna Sara'nın kafasına dikkat ederek kalktı, yanıma geldi "Çok güçlü bir kız lider cadıların yaptığı büyü onu 10 sn. içinde önce komaya sokardı sonrada öldürürdü ama o büyüden güç alıp daha da güçlü uyanacak"dedi ve gitti. Sara'nın yanına gidip saçlarını okşadımipek gibiydi. Birden tekrar onun kanını içmek istediğimi hisettim. En hızlı halimle dışarı çıkıp ormanın içine doğru koştum...

1 saat sonra

Hala ormanda dolaşıyordum. Kan susadığım için bir tavşanın kanını içmiştim. Eve doğru yürümeye başladım. Muhtemelen Sara uyanmıştı. Evi gördüğüm zaman bağırma sesleri duymaya başladım. Bu ses Sara'nın sesiydi.

"Derek beni sana bıraktı çünkü sen beni öldürmeye çalışan kişilere vericeksin. Bırak beni" dediğini duydum. Sanırım Anna ona tutsak büyüsğ yapmıştı. Hızla eve girdim " ne oluyor burda " dedim. Tamda düşündüğüm gibi tutsak büyüsü yapmıştı."Anna Sara'yı serbest bırakırmısın. Lütfen!" dedim. Anna yüzüme bakıp " Rahat duracaksa tabi " dedi. Sara'ya baktım " Tamam bıraksın" dedi.

Anna büyüyü bozunca Sara hemen kapıya yöneldi . Tam yanımdan geçerken kolundan tuttum" Nereye" dedim. " Sen beni bırakıp gittin. Hemde bilmediğim bir şeyle. Şimdi de ben gidiyorum" dedi.