Susmam bütün yol boyunca sürdü. Ben sustum oda konuşmadı zaten. Gece saat 23.30 suları sırasında onunla konuşmaya karar verdim. "Derek gece de araba kullanmayı düşünmüyorsun heralde. İstersen ben kullana bilirim." diye bir teklif sundum. Suratıma biraz baktıktan sonra arabayı durdurdu."Sara bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum."dedi. Aman yemiycez arabanı salak ya. "Derek güven bana" dedim. Yüzümde mahsum bir gülümsemeyle."Pekala sadece 1-2 saatliğine geç" dedi. Kafamı sallayıp kapımı açtım ve aynı anda arabadan inip birbirimizin olduğu yönlere doğru geldik. Sürücü koltuğuna oturdum.Derek'te yerini alınca arabayı çalıştırdım. Derek'e baktığım zaman gözlerini kapatmış koltuğunu geriye yatırmıştı. Şuan yüzüne dokunmak istesemde kendimi toplayıp yola odaklandım."Nereye gidiyoruz." dedim. "Washington'ndaki Forks kasabasına " diye kısa bir cevap verdi.
Yolun üzerinde asılı olan tabelalara bakarak yön bulmaya çalıştım. Yaklaşık 2 saat sonra benzin çubuğunun 0 'a yakın olduğunu gördüm. Önüme gelen ilk benzin istasyonunda durdum. Derek hızla yerinden kalktı."Neden durduk "dedi bana şaşkın bir şekilde bakarak."Benzin biticek ve ben acıkmaya başladım. Sıcak bir şeyler içmek istiyorum"Dedim. Kafasını salayıp koltuğunu doğrulttu. "Tamam sen geç ben arabanın benzinini haledip geliyorum."Dedi. Başını tutarak acaba başımı ağrıyo. "Derek iyimisin."Dedim.Derek bana bakıp "Sadece uzun süredir kan içmediğim için güçsüz düştüm "dedi. Nasıl yani ya bu kan içmeden yaşayamıyor mu?"Yapabiliceğim bir şey varmı?" dedim. Onun bu durumu canımı sıkmıştı."Dişlerimi geçirebiliceğim canlı bir yaratık bulamayacağına göre sanırım yok?"dedi.
Acaba ona şuan benden beslenmesini teklif etsem mi?
" İstersen benden beslene bilirsin." dedim. " Ciddi misin Sara. Hayır bunu yapmıycam." dedi. Beni korumak için güçlü olması gerekiyor "Derek hadi" dedim ona bileğimi uzatırken. "Sara bunu yapmak zorunda değilsin." dedi. Onu dinlemeyerek konuşmaya başladım. "Hadi ama Derek benim için o kadar çok şey yaptın bırak da sana bu kadarcık yardımım dokunsun" dedim. Bana daha fazla karşı gelmedi ve arka koltuğa geçip bileğimi ona uzattım. Dişlerini çıkarmadan önce yüzüme baktı ve sivrilmiş dişlerini bileğime geçirdi. Önce biraz canım acısa da sonradan acı dindi. Yaklaşık 2 dakika sonra dişlerini bileğimden çıkardı ve bileğime yara bandı yapıştırdı. "Teşekkür ederim. Hadi sen lokantaya geçip bir şeyler ye bende benzini doldurduktan sonra yanına gelirim."dedi. Sadece kafa salladım ve ön koltuğu kaldırıp arabadan çıktım. Lokantaya geçip çorba söyledim. Çorbayı beklerken dışarıya bakıyordum. Susadığımı fark edince su içme gereği duydum ve masada duran suyu açıp içtim o sırada çorbam gelmişti.

Ben daha iki kaşık almışken Derek'de gelip karşıma oturmuştu. "Daha iyi misin ?"Diye sordum. Kafasını sallayıp bir tane sade soda istedi. Garson gittikten sonra bana dönüp "Neden böyle bir şey yaptın" dedi. Bu soru şuanda sorulacak en doğru soru fakat ben bu sorunun cevabından emin miyim onu bilmiyorum. "Sen beni koruyorsun ve senin güçsüz olman demek benim ölümüm demek." dedim. Çorbamı yemeye koyuldum Derek gözünü kırpmadan bana bakıyordu. "Ne ! Ne oldu." dedim kafamı çorbamdan kaldırmadan. "Hiç öyle dalmışım." dedi. "Peki" dedim. Yemeğimi yedikten sonra Derek'e "kalkalım mı" dedim. Derek kafasını sallayıp hesabı istedi. Hesabı istedikden sonra kalktık. "Derek markete geçelim mi?" dedim. Arkasını dönüp " Neden " dedi. "Çünkü yolda yemek için bir şeyler alıcam" dedim. Aslında lazım olan malum şeyi alıcaktım ama bunu onun bilmesi gerekmiyor."Tamam hadi gidelim" dedi. "Sen gelme ben tek giderim" dedim. Bana garip bir şekilde baktı "Hayır Sara bende geliyorum. "dedi. "İyi tamam gel." kendi kaşındı onun yanında almak zorunda bıraktı beni . Marketin otomatik açılan kapısından içeriye girdik.
Kasada sarışın ağzında sakız olan mini şortlu bir kız duruyordu. Derek içecek reyonuna bakarken bende ihtiyacım olan şeye bakıyordum. sonunda kasiyer kız sormak zorunda kaldım "Merhaba ped var mı? "dedi. Kafasını telefondan kaldırıp sakızı balon yapıp patlattı "Var 3. rafın üst tarafında" dedi. Kıza teşekkür etme gereği bile duymadan dediği yöne doğru gittim. 3. rafa ulaştığımda kafamı kaldırıp baktım ve zafer benim işte orada. Ama ufak bir sorun var ben ona yetişemiyorum. Gücü kullansam olmaz boş yere kullanamam. Ayrıca burada bir insan var görmesini istemem. Ensemde hissettiğim nefesle kafamı reyondan çekip yere çevirdim. Yavaşça arkamı döndüm Derek. Baktığım yere bakıyordu. "Bunun için mi bu kadar zorladın kendini"Dedi. Haklı çocuk "şeyy..." ne diyeceğimi bilmediğim için sustum. Şuan kan yüzüme hücum etmiş durumda. Resmen utançtan yerle bir oldum. "Yani şey genel ihtiyaç" dedim kafamı yerden kaldırmadan. "Buna gerek yok Sara sen hasta olmuyosun. Grip bile "dedi. Nasıl yani şuan sevinçten dans edebilirim hastalık yoksa sancıda yok. "Emin misin? Bir dakika sen nerden biliyorsun."dedim çünkü o bir erkek ve bunu nerden biliyor yoksa sevgilisi mi var ."Çünkü Sara senden daha yaşlıyım ve bir kaç şeyi istesem de istemesem de öğrendim." dedi hafif sırıtarak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM MELEĞİ
Ciencia FicciónDaha 2 gün önce normal bir hayat süren Sara. Bir bar gecesi sonrası hayatı değişir. Vampir olan Derek Sara'ya yardım eder. Sara'nın dertleri her gün artar....