🩷🩷selllooo yeni başlıyorumm umarım beğenirsiniz iyi okumalarrr
Boş sokakta ağır adımlarla evime ilerlerken yorgunluğumu ve dört saattir sigara içmemiş olmanın getirdiği o rahatsız edici yoksunluk hissini düşünerek ofladım. Tam 11 saat çalışmıştım ve artık piton bile yorgunluğumu görmüş olacak ki göz ucuyla süzdükten sonra beni azad etmişti. Size kendimi tanıtmadım buarada , ben Pınar. Pınar Sedik. 26 yaşındayım ve ip üstünde yaşadığımdan muhtemelen ömrümün yarılarındayım. Ve bir de midye, midyeyi çok severim.
Bugün üzerinde dirsek çürütüp hiçbir sonuca varamadığım dosya ve midye hakkında düşüncelerim devam ederken eve vardığımı farkettim ve çantama uzanıp anahtarlarımı çıkardım. Sokak sessiz ve saat muhtemelen, bir saniye hemen bakıyorum, evet muhtemelen değil gerçekten 3.37 olduğundan anahtarı sessizce taktım ve kapıyı yavaşça araladıktan sonra içeri huzurlu bir adım attım. Evdeki hafif tarçın ve memleketten gelen turuncgillerin kokusu yüzüme vurmaya başladığında çoktan ayakkabılarımı fırlatmıştım. Kapıyı tekrar kilitledikten sonra kendimi az ilerideki kırmızı L koltuğuma attım ve gözlerimi kapattım.
Birkaç dakika öyle bekledikten sonra sehpayla birlikte üzerindeki kültablasını önüme çektim ve sonunda bir sigara yaktım. Kafamdan hala aynı dosyayı düşünürken kaşlarım çatılmıştı ve sigaradan derin bir nefesi ciğerlerime doldurmuştum. Bu malum dosyadan size kısaca bahsetmem gerekirse karda yürüyüp izini belli etmeyen ama tabiki pitonun radarına bi şekilde takılan bir lavuk. Her insanın çalışabileceği orta segment işlerde çalışan Ankara'daki diğer tonla insandan farksız görünen ama yer altında garip boyutta sözü geçen, hatta itaat edilen bir adam düşünün, eh pek de iyi saklanamazmış zaten. Piton u da merak ediyorsunuzdur şimdi tabi ,ona kısaca bir çeşit patron denebilir ama o hep daha fazlası olduğunu gerek zekasıyla gerekse cesaretiyle gösterir.
Ayaklarımı uzattığım yerden karnıma doğru çektiğimde ikinci sigaramı da söndürmüştüm.Karnımın acıktığını hatırlatan karın gurultumu duyduğumda yavaşça ayağa kalktım ve odama doğru ilerledim.
Odama girip dolabımı açtığımda telefonum çaldı , cebimden çıkarıp baktığımda Gökhan arıyordu. Açıp kulağıma götürdüm ve "Aliio"dedim sırıtarak.
Gökhan "Pınarcım, canım, bitanem, SEN YİNE O UYKUSULUKLA MESAİYE KALMADIN DEĞİL Mİ CANIM?!?" diye böğürmeye başlamıştı ki onu yarıda kestim ve " Ben de seni çok seviyorum balimm, ve çok özledim malum 4 saattir senden saklanıyorum burnumda tütüyorsun. Gel de midye yiyelim. " dedim tatlı tatlı. Gökhan benim de içinde bulunduğum ve pitonun yürüttüğü timden en yakınım diyebileceğim dostumdu, kardeşimdi. Uzatmak istemeyecek olacak ki ,benden bi bok olmayacağını da anlamış olabilir çok şüpheli, "Sıpa seni, bekle 28 dakikaya ordayım." dedi ve telefonu kapattı.
Dolaptan kendime lacivert pijamamın şortunu ve askılı üstünü cıkardım, dantelli siyah sütyenimin üstüne geçirdim. Havanın serinliğini düşünerek bir de gri fermuarlı sweatimi kaptım ,paket ve cüzdanımı da alarak beyaz sporlarımı giymek için vestiyere yöneldim.
Merdivenden inerken kapüşonluyla cebelleşiyordum ve giydiğimde uzun kahve saçlarımı içinden çıkardım. Midyeciye doğru yürümeye başladım. Yürürken sigara içmeyi sevdiğimden bir de sigara yaktım ve midyeciye kadar böyle yürüdüm. Abiyle artık kanka olduğumuzdan beni görünce 23 tane midyeyi ve limonu karton kovaya koyup gülümseyerek bana uzattı. Minik bir sohbetten sonra dükkandan çıkmış ve karşıdaki yola geçip kaldırımın kenarına oturmuştum. Gökhana yerini bildiren bir mesaj attıktan sonra midyelerimi yemeye başladım.
2. Midyeyi yedikten sonra sokağın başı ve ardından devamı far ışıklarıyla aydınladı, çok geçmeden belli olan araba ,Audi a6 olmalıydı, bana doğru yanaştı. Kaşlarım çatılırken şoför koltuğundaki adama döndü bakışlarım. Adam "Bir tane versene. " dedi samimi bir gülümsemeyle ama rahatsız edici bir tavrı yoktu daha çok arkadaşçaydı. Zararsız olduğunu düşünerek elimde olan 3. midyemi sakince açtım tek yerde topladım ve birkaç damla limon sıktıktan sonra arabaya yaklaştım. Gözlerimiz ayrılmamışken elimi adamın ağzına doğru yaklaştırdım. Anlık afallasa da pek bir ifade okunmayan yüzü bunu saklamıştı, ağzını açtı ve dudakları parmak uçlarıma değerken midyeyi sıyırdı. Büyü bozulmuş gibi geriye çekildiğimde gözlerini kapattı ve midyeyi çiğnemeye başladı. İfadesi çok komik duruyordu ve kıkırdadım. Tam dümenden kim olduğunu soracağım sırada telefonu çaldı ve hiç durmamış gibi gaza basıp önümden geçip gitti. Sinirim bozulmuş gibi güldüğümde 28 dakika dolmuş olmalıydı ki arkamdan Gökhanın sesini duydum, "Kim bu sik?"
Sırıtarak ona döndüm ve cevapladım..AY İLK BÖLÜÜM NASIL BYLDYNUZ ÖNERİLERİNİZ VAR MIII ???
600 KELİME 🤞🏻
UMARIM KEYİFLE OKURSUNUZ BALLARİMM ÖPÜYORUMM.. 🌸🎀🎀🩷🩷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Desise
General Fiction"Dinle!" diye bağırdım arkasından boş sandığım sokağa. O çoktan gitmiş miydi yoksa orada mıydı bilmiyordum ama bunu yok sayarak tekrar bağırdım, "Yalansız, oyunsuz, kendimim bu sefer! Seviyorum seni! En gerçek halimle seviyorum seni!". Yaşlar gözler...