İZLER KALIR | TEXTİNG

0.7

Eğer yazım yanlışım varsa çok özür dilerim

Sınır: 5 vote 5 yorum

Keyifli okumalarrrr

Saat 20:34

Şu anda kendimi bir sorguda gibi hissediyordum.

Şu an ne mi yapıyorduk?

Yiğit, Aras, Avas, Buğra ve Yağız beşlisi beni Koray hakkında sorguya alıyorlardı, ama kızlara daha önce anlamıştım.

Avas, "Nasıl tanıştınız?" diye ilk soruyu sordu, "Yeşim numarasını değiştirmişti ve yeni numarasını yanlış tuşladım işte öyle tanıştık

Erkek takımının ele başı Yiğit," Mesajlara bak Aras" dedi

Aras'a telefonumu verdiğimde ilk önce WhatsApp'a girip mesajları okumaya başladı, bunu art bir niyetle yapmadıklarını biliyordum, bu yapmalarını amaçları Koray'ın güvenilir birisi olup olmadığını tespit etmekti.

Aras, "Temiz, Koray denilen şahısın hiç bir art niyeti gözükmüyor şimdilik" son kelimeyi vurguluyarak.

En sonunda olaya Buğra et attı, "oğlum biz napiyoruz?, niye direk Koray'la yüz konuşmuyoruz?" diye çok haklı bir soru yöneltti ortaya.

"Doğru lan" dedi Avas

Yağız, "aptallar, çocuk hani askerdi ya acaba bir sorsanız mi müsait olup olmadığı hakkında" çok haklı bir konya değinmişti.

Yiğit, "Arya, bize Koray'la beraber bir buluşma ayarla lütfen kendisini bizzat tanımak istiyoruz" dedi, Yiğit konu ben olunca ciddileşiyordu, ve beni her şeyden korumak isterdi.

Hepsi bana bakarken sonunda ağzımı açıp bir şey söyleyebildim, "Bana ne bakıyorsunuz Allah aşkına, gidin kendiniz sorun" ve yaptığım Browni'den bir parça alıp ağzıma attım, bunu yapmamla Buğra'in konuşması bir oldu, "Beyler iş bize düştü" dedi ve Yiğit ona bakışlarından aklından ne geçiyor diye anlamayak bir soru sordu Buğra ise bakışlarından sonra anlatırım dedi.

Brownimi bittirdikten sonra telefonumun çalması ile hastaneye gitmek zorunda kaldım.

Uraz'ın dediğine göre hastam Sedef adındaki kız çocuğu kötüleşmiş, Sedef kalp kanseriydi o benim için diğer hastalarımdan daha önemliydi, çünkü Sedef'e onu yaşatacağıma söz vermiştim.

Uraz, hastanedeki hastaların güvenliğinden sorumluyudu, Sedef'in ateşi 42 dereceye gelince beni aramıştı, tabi şimdi soruyorsunuz bir ateş yükselmesi yüzünden çağrılır mi?, Uraz'ı en küçük bir durumda beni araması için iyice tembihlemiştim.

Hastaneye geldiğimde hemen önlüğümu ve eldivenlerimi giyip Sedef'in odasına gittim, Uraz serum takmıştı, ama ben yinede kontrol etmek istedim.

Ilk önce ateş ölçer alıp ateşini ölçtum ateşi 39 buçuktu, hala yüksekti normal bir insanın ateşi 37 buçuktu, ateş ölçer ile işim bittince boynumdaki steteskopu alıp kalbini dinledim kalbi çok yavaş atıyordu her zaman ki gibi.

Sedef Göksu.

Sedef üvey bir çoçuktu, annesine yapılan tecavüz sonucu doğumuştu ve Sedef'in babası ise onu istememişti defalarca kez Sedef'i öldürmeye çalışmıştı, ama Sedef onu hala seviyordu, bir gün yaşanan kavga sonucu Sedef'in babası onları terk etmişti, zavallı kadın ise bir yandan çalışıo bir yandan Sedef'in hastane masraflarını ödemeye çalışıyordu.

Fırsat buldukça bende para gönderiyordum

Odadan çıkarken yaşam monitöründen çıkan anormal sesle kapının önüne çıkıp "şok cihazını getirin hemen, 120 odalı Sedef Göksu" diyip hemen içeri girip kalp masajı yapmaya başladım.

Odaya iki hemşire ve Sedef'in annesi Gül Hanım gelmişiti.
Defibrailatörün sağ ve sol kaşığını eline aldım "15" dedim. Sedef küçüktü daha eğer yüksek bir rakam söyleseydim Sedef'i kaybedebilirdik.

Uraz defibrailatörü ayarladığında sol ve sağ kaşığını kalp ile capraz gelicek şekilde yerleştirdim, sol ve sağ kaşıktan gelen şok ile Sedef'in küçük bedeni sarsıldı, kalbinin ritmi hâlâ aynıydı, "25" diyip sol ve sağ kaşığın jelini yeniledim.

Tekrar denedim. Tekrar denedim. Tekrar denedim.

Bu sondu vücutdu daha fazla şok kaldıramazdı, o an Allah'a içimden binlerce dua ettim.

Yaşam monitöründen gelen sesle yüzümde zafer kazanmış bir gülümseme meydana geldi, Sedef gelmişti.