4. Bölüm

22 5 0
                                    

Damla mırıldanarak,"Şimdi hapı yuttuk." dedi. "Nerdesin?" dedi Kaya. Kasılan çenesi buna kızdığını ortaya atıyordu. Ve bu da dakik olduğu anlamına geliyordu. 'Bu şirketin neyi oluyorsunuz?' demek isterdim. Ama korkarım ki 'Sahibiyim.' demesinden korkuyordum.

"Geç kaldığım için özrümü bağışlayın Kaya Bey. Dosyaları getirdim. Saat 1'de toplantınız var." dedi canım ama salak arkadaşım tek nefeste. Ne gerek vardı bu telaşa. "Bir daha olmasın Damla. Toplantıyı ertele bir iş yemeğine gitmem gerekiyor. İtalyanca bilen birisini bul bana." dedi. Damla başı ile onay verdikten sonra 'Kaya' sıfatlı şahıs arkasına bakmadan dik bir şekilde gitti.

"Damla bu ne telaştı! Sanırsın görücülerin gelicek." dedim sitem ile. "Sen onu bunu boşver. Sen turizm okumuştun demi? Evet, okumuştun italyanca biliyormusun? Evet, biliyorsun sonuçta turizm okudun bilmen lazım." dedi kendi kendine takınır bir tavır ile.

"İtalyanca bildiğim doğru. Ama gitmek istediğimi nereden çıkardın?" Gerçekten gitmek istiyormuydum? Tanımadığım bir adam ile iş yemeğine gitmek... Sanırım bu soruya benim bile cevabım yoktu.

"Ne istiyorsun kızım ya! Kovulmamı mı? Hem gidersin ne olucak? Benim için." dedi yalvarır bir tavırla. "Tamam, tamam. Dua et sen kovulma diye. Yoksa hayatta gitmezdim. Ha bide bu adam buranın nesi?" dedim ve 'yuh'landım.

"Yuh kızım ya! Bu şirketin sahibi."Beklediğim bir cevap mıydı? Evet.
"Hadi iyi çalışmalar." dedim ve yanından ayrıldım.

***
Araya girmiştik. Ve Damla koşarak yanıma gelerek "Saat 2'de hazır ol. İş görüşmen var." dedi heyecanla. "Sakin. Ne var hem bunda bu kadar heyecanlanacak."

"Kızım kendinde misin? Yoksa gününde değil misin? Aladağ holdingin sahibi ile Kaya Aladağ ile iş yemeğine çıkıyorsun. Adamdaki karizma kimsede yok. Hem belki ilk görüşte aş-" dedi ve lafını kestim.

"Saçmalama ya? Adam yakışıklı, iyi ama abartma. Bir sürü kız varken benmi? Biz ayrı dünyaların insanıyız. Hem olamayız. Neden saçma sapan düşünüyorsun sen?"

"İki dakika hayal kuralım, sana zengin koca arayışına düşelim dedik sıçtın içine." sitemkar bir tavır takınarak.

***
Saat 1 ve Kaya Bey'in odasına çağrıldım. Sanırım kendisi sovyetler birliği de. Kapıyı çaldım ve mükemmel mobilyalar ile döşenmiş odaya girdim. Eli ile oturmamı işaret etti. Siyah deri koltuğa oturdum. "Siz bir yerden tanıdık geliyorsunuz?" dedi sakin bir tonla.

"Bar." dedim gülümseyerek. Boş boş güldüm. "Hatırladım. İsminiz?" dedi elindeki kağıda yönelerek. "Doğa." dedim düz bir sesle.

"Pekala Doğa. Şu konuşma metnini okuyabilirsin öyle değilmi?" dedi elindeki kağıdı uzatarak. Ne yani seviyemi mi ölçücekti? Elindeki kağıdı aldım. Ve incelerken. "Basit." diye mırıldandım.

"Efendim?" dedi soru sorar gibi. "Basit cümleler benim için. Okuyabiliyorum. " dedim. "Güzel." dedi gülümseyerek. Ben ise yüzüne boş bir şekilde bakıyordum. "Saat bir buçuk olduğunda aşağıda ol."dedi düz bir ses tonu ile. Başım ile onay verip "İyi günler." dedim ve kapıyı kapattım.

***
Aşağıya indim ve uzun gri kolonun yanında sap gibi dikilmeye başladım. Ve önümde bir araba durdu. Siyah bir araba. "Buyrun Doğa Hanım, isterseniz Kaya Bey gelene kadar içeride bekleyin." dedi gülümseyerek. "Olur." dedim ve kapıyı açtı adını bilmediğim adam.

Sol taraftaki kapı açıldı ve telefonum çaldı. "Telefonunu sesize alsan sevinirim." dedi düz bir sesle. Bu adam hep böylemidir ya! Telefonu kapattım ve sesize aldım.

"Bir daha olmaz." dedim gülümseyerek.

***
Yol boyu sesizlikten sonra lüks bir restorantın önünde indik. Bir masada oturduk. Ve ben muhattabım olucak kişileri bekledim. Buranın fotoğrafını çekip instagramda story yapmak isterdim ama nerde... Hayır görgüsüz değildim! Burası çok güzeldi.

Muhattabım olucak kişiler geldi ama o adam... Tanıdık mıydı ? Sanırım benim gitmem lazımdı!

°
°
°
Kısa oldu sorry
Oylamayı unutmayın. :-)

MÂKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin