2. Bölüm

45 10 7
                                    

Neyseki taksi gelmişti ve ben gitmiştim yoksa orda kalsaydım ben bitmiştim. Duş aldım,açmıydım? Hayır iştahım kaçmıştı. Birgün kendimiz izinsiz tatil yapalım dedik kovulmuşum! Olucak işmi buda? Saat dörde on vardı. Ve uykunun esiri oluyordum. Saçlarımı kurutmam lazımdı ama takatim yoktu. Kendimi lacivert stor perdeli odamdaki lacivert ve beyaz desenli çarşafımın ortasına attım. Ve uykunun kollarına bıraktım.

***
Uyandığımda çift kişilik yatakta tek olmam alıştığım bir durumdu. Birinin olmasına ne gerek vardı hem. Ve ben sabah sabah neden bu kadar saçmalıyordum? Dün geceden dolayı sanırım kus kus bitmiyordu. Ne içtim ben dün gece ya? Sadece votka,şarap,iki bardak da bira. Çokmuydu? Benim bu mideme yeter de artardı.
°
Hayatımızda doğru olduğunu zannetiğimiz yanlışlar çok. Örneğin işe gitmeme fikri gibi. Doğru olduğunu zannetiğim yanlışlar hergün bir probleme sebep olurken bir yandan da deneyimli hissetmek pozitif bir kişiliğe bürünmeme neden oluyor.

Yeni bir işe girmem gerekiyordu. Henüz üniversitden mezun olmamıştım. Ve staj görme fikri kulağa pek de kötü gelmiyordu. Anne sıfatı görmediğim kadından isteyiceğime çalışırım daha iyi.

Damla'ya işim düştü yine. "Günaydın." dedim gür çıktığını zannetiğim bir sesle. "Günaydın." dedi,sanırım kahvaltı yapıyordu. "Ya Damla şey... Sen bana bir iş ayarlasan tekrardan. Olurmu?" bunu biraz çekinerek söyledim çünkü tam beş defa bana ayarladığı işten kovulmuştum. "Hem sen zorla beni sürükledin dün akşam!Benmi dedim 'Doğa kalk hadi kafa dağıtıcaz.'diye. Aaaa sen zorladın beni!" dedim yapmacık bir sinir ile. "Kızım ne yapayım ben. Sıkıldım bende. Hem ben sana dedim izin al." doğru söylüyordu. İzinsiz işten çıkan bendim. "Damla yap birşeyler. Bir holdingde staj falan yaparım. Ha sizin holdingde torpil falan yap bana?" dedim yapmacık bir yalvarış ile. "Tamam,tamam yaparım ben birşeyler." dedi bıkkın bir sesle. "Cansın sen ya! Can,can öpüyorum." dedim şuan adrenalin salgılıyordum. "Sende." dedi ve telefonu kapattı.
°
Dışarı çıkma fikri şuan biraz kötü bir fikir olabilirdi. Çünkü yağmur çiseliyordu ve sırıtan lacivert gömleğim ıslanmak için can atıyor gibiydi. Islanmak daha kötü bir fikirdi çünkü beyaz sütyenim kendini ele vermek için takla atıyor gibiydi. Islanan saçlarım ve gömleğim ile eve doğru koşarak yol aldım.

Bir saat hava alaım dedik canımız çıktı. Anlaşılan kapı ilede baya bi uğraşıcaktım çünkü şu lanet anahtar girmiyordu şu deliğe! Nihayetinde kapı açılmıştı. Ama adımımı attığım an hisettiğim sıcaklık ve cıvıklık canımı sıkmıştı. Ayağımın altındaki dıştı "Ah Mars ah!"diye evin içinde haykırmama neden olmuştu." Oğlum sen öğrenmedin mi nerde sıçacağını?"dedim evin içinde banyoya doğru tek ayak ile zıplarken.

Umarım köpek psikolojisi diye birşey yoktur. Çünkü ben bu lavabo işini öğretene kadar sanırım Mars'ın beynini kemirecektim. Hem nedense bugün bütün saçmalıklar benim başıma geldi. Hayır sorgulamayacaktım.

Duşumuzu alıp,dışkılarımızı temizlediğimize göre bu günün sonuna geliyoruz. Diyecektim ama saat dokuz ve ben uyuyacağım? Dünyanın sonu falan herhalde. Bir kahve derde deva. Artık ne derdim varsa ben bile bilmiyorum ama... Gerçi o lafın gelişi.

Elimde cezve Damla'yı aradım. Bakalım ne olucak bizim iş. "Alo?" dedi soru sorar gibi. Sanırım bu gece de boş değildi. "Noldu iş?" dedim. "Anca işin düşünce ara sende,hiç sorma nerde benim arkadaşım? Durumu nasıl? Tamam mı Doğa aynen böyle kal!" dedi. Neden sitem ediyordu şimdi? "Bendim demi soru sorar gibi telefonu cevaplayan! Hem sen iyimisin? Sesin bir boğuk,arkada fon müziği. Hayırdır?" Umarım aşk hayatında olumsz bir gelişme yoktur. Çünkü uyarılarıma rağmen o dananın peşinden sefa sürmeye devam etti. Ve galiba edicek de.

"Emre 23 kez aramama rağmen açmıyor." dedi her an ağlamayı bekleyen bir sesle. "Nolcak ya en fazla bir otel odasında,kırmızı gecelikli bir kadın ile şarap kafaya dikiyor. Tabii haddini aşarsa ben bilmem. Gerçi yapar o ya onda o potansiyel var ben görüyorum." dedim rahat bir tonlama ile. Sanırım içimden söyleyiceklerim yanlışlıkla dışa vurmuştu. "Moral oldun ya Doğa çok sağol." dedi ve ben ne dediğimin yeni farkına varıyordum. "Yok kız şaka. Gel bize ya,napıcaksın sen o civcivi." Emre'nin sarışın olması ayrı bir konuydu. Bence erkek kategorisinde esmerler sarışınlardan daha iyi.

"Geliyorum ya,hazırla bana bir şeyler acıktım. İç,iç,iç midem kaldırmıyor valla." şef değildim ama hadi neyse gelsin benim rızıkım ile zıkkımlansın. Nolucak ki dostuma rızıkım feda. "Tamam,bekliyorum." dedim ve kapattım. Bende isterdim levrek pişirmek ama o daha benim kremalı makarnamı yemedi.

***
Kapı çalmıştı. Sanırım sultanımız gelmişti. Ama kapıdakiler pek tanıdık değildi. Hatta hiç tanıdık değildi. Kimdi bu adını bilmediğim ve öğrenmek istemediğim siyah takım elbiseli adamlar ?

°
°
°
Ustama beni desteklediği için sevgilerr

MÂKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin