24.bölüm✓

289 21 10
                                    

Alltaki yıldızı aydınlatıp yorum yaparmısınız lütfen

İYİ OKUMALAR

1 YIL SONRA


DEMİR'DEN

Ecrinin ölümün'den sonra uzun bir süre kendime gelemedim kimseyle konuşmadım nereye dönsem Ecrin hep aklıma geliyordu küçüğüm gitmişti ama arkasında bir enkaz bırakmıştı hepsine ben sebep olmuştum Ecrinin ailesinide hastaneden sonra hiç görememiştim ulaşmak istesemde bir anda yok olmuştular sanki yer yarılmıştı'da yerin dibine girmiştiler.

Hayatım çok değişmişti ecrini unutmak için yurt dışına çıktım üç ay bile dayanamadım geri türkiyeye döndüm hiç bir zaman unutamayacağım bir
kadın' . ecrinin o ormanda benim bölgeme  girmesi  hiç biri tesadüf değildi


Ecrini küçüklüğünden beri tanıyordum o büyüleyici çilek kokusu aklımı başımdan aldı  onun sadece benim olması için her şeyi yaptım herkesten korudum kendimden bile korudum ama olmadı  o şimdi benim yanımda değildi
Zamanı geriye almayı çok isterdim belki başka şekilde tanışsaydık beni severdi  ecrin.bunları düşünürken gözümden bir damla yaş geldi  kalkıp balkona çıktım

Bir sigara çıkarıp yaktım gelen telefon sesiyle baktım telefona arayan Berk kardeşimdi

“alo,bir sıkıntımı var"

“yok ağabey,yarın iş toplantısı için İstanbul'a gideceğiz  haberin olsun dedim”

“tamam haberim var, hadi iyi geceler"

Cevep vermesini beklemeden telefonu kapatım kimsenin sesini fazla duymak istemiyordum telefonu masanın üstüne bırakıp sigaramdan son bir nefes çekip
Attım.

Sabah iş toplantısı olacağı için biraz uyumaya  ihtiyacım vardı hiç uyumak istemesemde  ecrini rüyamada görmek istediğim için uyuyordum

Yatağıma gidip uyumaya çalıştım yermi dakikanın ardından uykuya dalmıştım

***

Odanın kapısı ısrarla çalıyordu küfür ede ede kalktım yataktan gidip kapıyı açtığımda Berk gelmişti“ağabey hadi hazırlan geç kalacağız toplantıya"

Sadece başımı saladım kapıyı kapatıp  üstümü değiştirmeye başladım toplantı falan umrumda değildi sadece kafam biraz dağılsın istiyordum belki birazcık olsun her şeyi unuturdum siyah bir takım elbise giyiyip telefonumu da alıp odadan çıktım

“efendim kahvaltı hazır"

“kalsın"

Diyip evden berkle çıktık uçağa bindiğimde. İçimde çok garip bir his vardı neyse diyip toplantıyı düşündüm iki saatin ardından uçaktan inmiştik yanımızda duran siyah arabaya binip otele 

  gittik akşam toplantı olacağı için Berk kendi odasına gitti.bende üstümü değiştirip akşam olmasını bekledim güneş battığından emin olduğumdan çıkıp biraz dolaşmak istedim berk'i aratıp “iki saat sonra şirkete gel ben orda olacağım" dedim“tamam"diyip telefonu kapatı.bende biraz yürüdükten sonra


Sanki Ecrinin sesini duydum gibi olsada yine beynimin bir oyunu bu diyip yola devam ettim ama o güzel kokusu geldi burnuma biraz uzaktan geliyordu

Normal insanlardan biraz daha güçlü koku alıyorduk onun içinde küçüğümün kokusu geliyordu etrafıma dikkatlice baktığımda kimse yoktu ama onun kokusu geliyordu hemde çok yakından koku geldiği tarafa doğru hızla yürüdüm bir kadın Ecrinin boylarında yüzünü tam göremiyordum taksiye biniyordu arkasından koşsamda yetişemedim taksiye. kafayı yemek üzereydim

Bir sigara çıkartıp yaktım bir sağa bir sola gidip geldim insanların bana tuhaf bakmasını bile umursamadım daha fazla orda kalmıyıp arabama gidip bindim
Üst üste direksiyonna vurdum sonra arabayı çalıştırıp şirkette gittim

4 SAAT SONRA

Yaptığımız toplantıda ortak olmuştum şirkete bunun üzerine kendi evinde kutlama yemeği veriyordu şirketin ortağı, bende bunun için hazırlanıyordum
Akşam ki kutlamya şirketen her kez davetliydi bu yemeğe

Yine siyah bir takım elbise giyiyip çıktım evden arabaya binip

Bana attığı konuma gittim herkes gelmişti bile bende beni biraz ileride bekliyen Berk ve karısı afranın yanına gittim tabi bunlar bu süreçte. Sade bir nikahla evlenmişlerdi yanlarına gittiğimde “hoşgeldin ağabey" dedi “hoşbuldum"Dedim

  ilerleyen saatlerde baya kişi gelmişti Ecrinin o güzel çilek kokusu burnuma geliyordu yine ama o yoktu bir içki alıp arkamı döndüğümde ecrini gördüm

Hayır diyip kafamı saladım beynimin yine bana bir oyunuydu bu, gözlerimi ovuşturup yine baktığımda oydu üstünde dikkat çekebilecek bir kırmızı elbise

Yanındakine gülüp bir şeyler anlatıyordu yinede Berk'e dönüp “berk bana bak ordaki ecrin mi" berk o tarafa bakıp sonra bana döndü şok olmuş gözlerle

“bu gerçekten Ecrin yenge" dedi sevinçle bense hâlâ inanamıyordum ölmüştü ama o İnşAllah bana oyun oynamadı içkiyi masaya bırakıp Ecrinin olduğu tarafa gidip kolundan tutup kalabalık Olmayan  tarafa sürükleyerek götürdüm

beyfendi napiyorsun bırakırmısınız kolumu"

“ben sana göstereceğim beyfendiyi "

Ecrin yüzüme dikkatlice baktığında korkusu giderek artı korkmalıydıda zaten.

Özlemişim bu kitabı tekrardan yazmayı,bence çok çabuk final oldu hemde kötü sonla bitti yeniden yazmak istedim daha güzel şeyler düşündüm bu kitap için

Sizde lütfen bir şans verin bol bol yorum yapın ve oy verirseniz çok sevinirim

Yeni karakterler de  olacak

Sizce bölüm nasıldı?

Not:(30 oy 40 yorum)

aşk tutsağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin