✬4.BÖLÜM

1 0 0
                                    

    Hastane koridorlarında yığınla insan vardı. Seung nedenini tam olarak kavrayamasa da Zed'in yanında olmasından heyecan duyuyordu. "Tam da en kalabalık zamanı seçmişim değil mi?"

"Bu tarz şeylerde üstüne yok gerçekten," dedi Zed ve elini ağzına götürerek kıkırdadı.

Seung, onun gülüşüne hayrandı. Kafasını öne eğdi ve kendisi de gülümsedi. "Tanrım, ben çok şanslıyım."

"Tabii ki," dedi Zed.

Seung kafasını kaldırmadı. "Hayatımda sen varsın. İyi ki sen varsın." Zed'e döndü. "Sen olmasan ben, ben çok yalnız biri olurmuşum. Eğlencem olmazmış. Işığım olmazmış. Karanlığın içinde bir hiç olurmuşum. Eğer bu kulağa bencilce geliyorsa özür dilerim."

Zed, bu sözler karşısında utandı ve donakaldı.

Seung Zed'in saçlarını okşadı. "Teşekkür ederim, beni arkadaşın olarak seçtiğin için."

Zed'in gözleri doldu. "Nerden çıktı şimdi bu? Beni ağlatacaksın."

Seung kızın akan gözyaşlarını eliyle sildi. "Bir an içimden geldi. Bunun için özür dilemeyeceğim ama, seni ağlattığım için özür dilerim."

Hemşirenin Seung'un adını bağırmasıyla anları bozuldu.

"Ben gidiyorum," dedi Seung.

"Tamam, bekliyorum."

Doktor önce Seung'u dinledi. Sonra gözlerini incelemeye koyuldu. Bazı testler yaptı. Görüp görememesini inceledi. Hiçbir şey yoktu. Sorunsuzdu.

"Göz damlası vereceğim, onu kullan bakalım işe yarayacak mı? Şimdilik bir şey görünmüyor çünkü."

Seung "Hayır, yaramayacak," diye içinden geçirdi.

Doktor, "Bilgisayara çok bakma ve gözlerini dinlendir. Sıcak uygulamalar yaparak göz kaslarını dinlendirebilirsin," dedi.

"Teşekkür ederim efendim."

Seung odadan çıktı. Zed onu görünce ayağa kalkmıştı. "Ne dedi?"

"Göz damlası yazdı. Kuruluktan şüpheleniyor olmalı. Gerçi hiçbir sorun görmüyorum ama deneyelim," dedi.

"Umarım işe yarar," dedi Zed.

Seung'un telefonuna baktığında Jason'dan mesaj geldiğini gördü. "Jason yazmış. Onunla buluşmamı istiyor. Konuşmak istediği bir şey varmış."

"Ah, peki. Verdiği damlaları almayı unutma. Ben de eve dönüyorum o zaman."

"Tamam. Dikkatli ol."

"Görüşürüz,"dedi ve Seung'un yanağından öptü. Seung'un yüzü kızardı.

"Görüşürüz."

    Oturup bir kafede Jason'ın gelmesini bekliyordu. Üstünden bir kaç gün geçtiği için o gün gördüğü şeylerle alâkalı mı değil mi emin olamıyordu.

"Selam dostum," dedi Jason.

"Selam."

"Doktor, ne dedi?"

"Bir şey yok, sadece damla verdi."

"Sen kendine almışsın. Ben de sıcak bir şeyler içmek istiyorum. Hava buz gibi."

"Gerçekten öyle."

"Merhaba, bakar mısınız?" diye garsona seslendi. "Sıcak çikolata alabilir miyim?"

Garson çocuk gülümseyerek "Tabii efendim," dedi.

Kafasını Seung'un bardağına uzatarak, "Yine mi Americano içiyorsun sen?" diye sordu.

YILDIZLARDA YAZILIWhere stories live. Discover now