Sena'ya sarılırken kulağıma "Ben sana demiştim"diye fısıldadı.
Hemen geri çekilip "Şu an sırası mı Sena sence?"dedim.Sena başını salladığın da tekrardan ona sarıldım.Kendimi güçsüz hissediyordum.Hemde hiç olmadığım kadar.
Yaklaşık 3 dakika sonra Sena'dan ayrıldım.
"Sena, ben ne yapacağım? Bir taraftan Emre, bir taraftan çocuk, bir taraftan babam ve diğer taraftan da Akay..."
"Şimdi ilk olarak Emre ve çocuk kısmına gelirsek Emre burda resmen saçmalamış.Hem sarhoş değil miydi o?"
"Evet"
"Heh işte o zaman bir sorun değil zaten Emre de unutmuştur dün olanları çoktan o yüz den sen hiç merak etme bu Emre konusunu.Baban konusuna gelirsek onu hiç düşünme.Bak baban Akay'ı bilmiyor.Akay konusunda da gayet haklısın.Gelip özür dilemesi gerekiyordu şu zamana kadar."
"Kızım saat daha sabahın 7si.Bir zahmet gelmesin bu saatte"dediğim de Sena gözlerini devirdi.
"E zaten sorunda bu ya.Gerçekten kendini suçlu hissediyorsa sabahı beklemez akşamdan gelir özürünü dilerdi."
"Ne yani şimdi beni mi suçlu buluyor?"dediğim de dudaklarını büzdü.
"Hayır bebeğim, ben onu mu dedim şimdi"dedi.
"Ne dedin o zaman Sena zaten kafam allak bullak"
"Belgi, sen bu Akay'dan hoşlanıyorsun değil mi?"
Sena'nın ani sorusuyla dona kalmıştım.
Hakikaten ben Akay'a karşı ne hissediyordum? Nefret mi? Hayır, asla.Kırgınlık mı? Evet, belki biraz. Hoşlantı mı? Yoksa aşk mı? İşte burasını bilmiyordum.
"Bilmiyorum Sena.Hoşlanıyor muyum Aşık mı oluyorum bilmiyorum!"dediğim de Sena gülmeye başladı.
"Tamam ben anladım seni"diyerek göz kırptı.
"Neyi anladın?"diye sorduğum da yataktan kalkarak kapıya doğru gitmeye başlamıştı.
"Görürsün"
"Sena! Gel buraya"diye arkasından bağırdım.Gitmişti bile.
Yatakta duran telefonumu elime alıp Whattsapa girdim.
0 mesaj, 0 arama
"Gıcık şey, insan bir arar.Hiç olmazsa özür mesajı atar!"diye telefonu kapayıp aşağı inmek için yatağımdan kalktım.
Aşağı indiğim de çalışanımız Serhat elinde bir çiçekle bana doğru geldi.
"Belgi hanım, bu çiçekler sizin içinmiş"diyerek Laleleri bana verdi.
"İyi de Serhat bunları kim gönderdi?"
"Bilmiyorum Belgi hanım"dedi ve yanımdan uzaklaştı.
Lalelere baktığım da için de yazan notu gördüm.Elime alıp okumaya başladım.
Belgi, Belgi hanım.Bu notu yazmakta ki amacım sizden dün olanlar için özür dilemek.Bu Laleler de aynı amaçlasenin elinde.Dün kendimi kaybetmiştim.Özür dilerim.Ben sadece sevdiklerimin başına gelecek belalara karşı böyle oluyorum.Tekrardan özür dilerim.
-Akay
Elimde tuttuğum nota şaşkınlıkla bakarken gözüm sadece bir cümleye takılmıştı.Ben sadece sevdiklerimin başına gelecek belalara karşı böyle oluyorum.Beni seviyordu.
YOU ARE READING
OTOPARK
ActionArabamızın karıştığı bir adama aşık olacak ne yapmış olabilirdim.Önce ki evliliğimden olan çocuklarımı herkesten saklamış olabilirdim mesela.Ama tabiiki de şaka.