"Tamam baba merak etme"iki saattir babamı ikna etmeye çalışıyordum.Neye mi? Alışveriş merkezinde tek başıma dolaşmaya ikna etmeye çalışıyordum.
Babamın "eğer tetiklendiğin bir durum olduğu zaman alo diyeceksin" demesiyle telefonu kapadım.Tamam bu mafya kızı olma işleri iyi hoşta kimse bana her adımım da tehlikede olacağımı söylememişti.
Alışveriş merkezinin otoparkına girdiğim de aracımı park etmeye boş yer arıyordum.
En sonun Y52 nolu otopark yerinin boş olduğunu görünce hemen park ettim.
Park eder etmez babamın ortağının kızını yani en yakın arkadaşım olan Sena'yı aradım.
"Alo Sena ben geldim sen nerdesin?"
"Kızım bir dur daha yeni otoparka girdim T13 deyim gel karşılaşırız zaten ordan da içeri gireriz"
"İyi tamam geliyorum"otoparkta T13 e doğru yürürken her tarafımı kontrol ediyordum.İzleniyor ve ya takip ediliyor olabilirdim.
Sena'nın arabasının önüne geldiğim de arkadaşımın yüzüyle karşılaştım.Sarıldıktan sonra içeriye girmek için yürümeye başladık.
"Kızım bu ne özel harekat gibi giyinmişsin"Sena'nın sözüyle güldüm.
"Yaa,hiç sorma babam işte babam ve kuralları"
"Hakikaten Kürşat amcanın kuralları neydi ya"demesiyle alayla saymaya başladım.
"Bir; Asla başka yere gitmek yok
İki; Ben aradığım da o telefon açılacak
Üç; Tetiklendiğin bir durum olursa alo diyeceksin,
Ve dört; Asla bir erkekle yakınlaşmayacak arkadaş bile olmayacaksın"
Kuralları saymamla Senan'nın ciddi misin adlı bakışlarıyla karşılaşmam bir oldu.
"Ne?"diyerekten o şaşkın ördek yavrusu tipine baktım.
"Kızım senin baban sana gayet iyi kurallar veriyor.Sen bir de benimkini dinle"dedikten sonra sıralamaya başladı.
"Bir; Her saniye telefonun açık olacak
İki; Sadece bize ait olan mağazalara gireceksin
Üç; Saattinde evde olacaksın
Dört; Tanımadığın erkekle gerekirse göz teması bike kurmayacaksın"
Sena konuşmasını bitirdiğin de bana neden şaşkınlıkla baktığını anladım.İlk üç madde iyiydi de son madde bence de çok katıydı.
"Kızım sen ciddi misin?"diyerek şaşırarak sordum.
"Ne yazık ki belgoşum yaşım olmuş 24 babam bana bebek gibi davranıyor"diyerek ağlamaklı bir ses tonuyla konuştu.
En sonuna da içeriye girebildiğimiz de direkt olarak yemek yemeye koştuk.Hayvan gibi yerken ikimizin de telefonu çaldı.İkimizin de babası arıyordu.
"Alo efendim baba"diyerek telefonu açtım.
"Kızım çabuk eve gelmeniz gerekiyor Yalçın ailesi AVM ye giriş yapmışlar"dediği an tenim buz kesmişti.
"Tamam baba hemen çıkıyoruz"dedikten sonra Sena'ya baktım.Muhtemelen Mehmet amca da aynı şeyleri söylemişti.
Yalçın ailesi bizim en büyük düşmanlarımızdan biriydi.Aramız da kan davası vardı.
Apar topar toparlanıp otoparka doğru koşmaya başladık.Böyle adrenalinleri çok seviyordum.Tabii dozun da oldukça.
Sena'yla arabalarımıza binmek için ayrıldığımız da arabamın olduğu yere gittim.Cebimden arabanın anahtarını çıkarıp arabayı açtım.
Arabanın içerisine girdiğim de tanımadığım bir koku beni karşıladı.Bir erkek kokusuydu.Hemen koltukları kontrol ettim.
Torpidoyu kontrol etmek için açtığım da içinden erkek parfümü,iki tane kız fotoğrafı ve bir tane de tespihle karşılaştım.
Arabadan hemen indiğim de park ettiğim yere baktım.Burası Y53'tü! Hemen yanında ki Y52 ye baktığım da boş olduğunu gördüm.
Ah salak kafam yerleri karıştırmıştım.Ve işin ilginç kısmı bu araç benim aracımla aynı olmasıydı.Ve bu yüzden fark edememiştim.
"Şimdi ne yapıcam ben ya"diyerekten söylenmeye başladım.Eve bu arabayla gitsem sonrasın da düzeltmeye çalışsam içeride ki erkek kokusu ve eşyalar her şeyi ele verecekti.En iyisi şimdi burada işi çözmekti.
Nasıl yapacaktım bilmiyordum.Muhtemelen Sena gitmiş olmalıydı.Arabanın içerisine girip adama ulaşabileceğim bir şeyler aramaya başladım.Torpidonun derinin de bir kartla karşılaşınca durdum.
Elime alıp incelemeye başladım.Üzerinde Kaya Korkmaz yazıyordu.Demek arabanın sahibi oydu.Altın da telefon numarasının olduğunu görünce telefonumdan aramaya başladım.
Telefon iki çalışta açılınca bir erkek sesiyle karşılaştım.
"Alo"o sesi duyduğum an büyülenmiş hissettim.Çocuğun sesi çok güzeldi.Sırf o yüzden 10 saniye cevap vermedim.
"A-alo"kekeleyerek cevap verdim.
"Kimsiniz"yine o büyüleyici sesi duyduğum da bu sefer kendime hakim olmayı başardım.
"Şey galiba arabalarımız karışmış.Kaya Korkmaz sizsiniz değil mi?"diye sorduğum da karşı tarafın da ne için aradığımı anlamış olduğunu anladım.
"Ha evet benim.Kusura bakmayın bende yolun yarısın da fark ettim size dahil bir şey aradım fakat bulamadım"
"Ben sizinkini buldum ama"diyerek saçma bir şey çıktı ağzımdan.
"Anlamadım?"
"Ha şey gelip arabamı bana verirseniz mutlu olurum yine aynı yerdeyim iyi günler görüşürüz görüşür müyüz görüşmez miyiz ay neyse bay bay"diyerek aceleyle telefonu kapadım.
Ben hakikaten çok salaktım.
Tam o sırada beni arayan babamın telefonunu açtım.Ben ne diyecektim şimdi.
"Alo baba"diyerek korkuyla telefonu açtım.
"Belgi,kızım nerdesin sen Sena gelmiş sen nerdesin"
"Ya baba benim son anda çok çişim geldi tuvalete uğradım şimdi tam arabaya biniyordum sen aradın"dediğim de babam tatmin olmuş gibi nefesini verdiğini duydum.
"Tamam kızım hadi çok geç kalma"
"Tamam babiş"telefonu kapadığım an karşım da 1.89 boyların da esmer bir yakışıklıyla karşılaştım.
"Pardon beni arayan hanım efendi siz miydiniz?"diyerek sorduğun da hızla kafamı salladım.
"Evet evet benim"
"Güzel,o zaman artık arabanızı alabilirsiniz"dediğin de gülümsedim. "Bu arada tekrardan kusura bakmayın"diyerek arabasına doğru yürüdü.
"Yok canım ne sorunu insanlık hali tabii"diye gevelediğim de Akay "Anlamadım?"diyerek bana döndü
"Adım Belgi diyordum"dediğim de arabasına bindi ve gitti.
Arkasından öylece baka kaldıktan sonra "hayvan" diye söylendim.Bir memnun oldum bile dememişti.Hoş belki de memnun kalmamıştı.
Kafamda ki düşünceleri yok edip arabama bindim.
İçeriye yine kokusu sinmişti.Bebek gibi kokuyordu.Ne çok sert ne de çok yumuşak.Kokuyu içime çektikten sonra evin yolunu tuttum.
......
YOU ARE READING
OTOPARK
AksiArabamızın karıştığı bir adama aşık olacak ne yapmış olabilirdim.Önce ki evliliğimden olan çocuklarımı herkesten saklamış olabilirdim mesela.Ama tabiiki de şaka.