2

511 12 2
                                    

1 ay sonra

"Bu nasıl bir kıyafet?! Hiç giyme daha iyi! Kendini kime göstermeye çalışıyorsun?" Sabah sabah sinirli kocamı görmezden gelmek istiyordum. Dediği şeyler kırıcıydı. Sanırım iyi gününde değildi. Altı üstü diz altı dar siyah bir etek üstüne de bluz giymiştim. Kaşları çatılmış benden cevap bekliyordu.

"Her zaman giydiğim şeyler Sinan, bence sen iyi gününde değilsin." Bastırarak söylediğim sözcüklerden sonra elindeki cam bardağını birden yere fırlattı. Ne derdi var anlayamamıştım.

"Benim karım böyle dışarı çıkamaz. Sen artık evlendin. Daha fazla dikkat edeceksin." Dedikleri ile gözüm dolduğunda sakince çantamı alıp evden çıktım. Bu da neydi şimdi?

Evet sevgiliğimizde de o kadar açık giyinmezdim. Bazı şeylere karışırdı ama zaten ben açık giyinen biri değildim ki...

Ya da onun üzerimdeki etkileri miydi?..

Düşünceler eşliğinde servise binmiş başımı cama yaslamıştım. Korktuğum şey başıma gelir miydi? Daha bir ay o kadar mutluydum ki? En azından işte mutlu olmasam da evde oldukça mutluydum.

Savaş Bey bu ay benimle genelde konuşmuyordu. Herkese karşı soğuktu. Sanki adamın yaşam enerjisi gitmişti. Düşünceliydi... Ne kadar sorsam da sadece durmadan gözlerimin içine bakıp hiçbir şey demiyordu.

Üzüntümü belli etmeden yaşam enerjimle şirkete girdim. Çalışanlara selam diye bağırıp herkesin merhabalarına eşlik ettikten sonra odama çıktım. İşler epey yoğundu...

Kapımın birden çalınmasıyla gel komutu verdim. Savaş Bey'in içeri girmesiyle ayağa kalktım.

"Buyrun Savaş Bey, bende şimdi dün çalıştığımız işlerin üstünden geçecektim. Bugün istediğiniz dosyalar elinizde olur." Dediğimde koyu kahverengi gözlerini bana dikmiş bakıyordu.

"İyi misin Sahra?" Sorusuyla çuvalladım. Belli etmemeye çalışıyordum. Bu soru da neydi şimdi? Bende onun gibi yüzüne baktım.

"İyiyim Savaş Bey?" Sorgular bir şekilde cevap verdiğimde gözlerime bakıp kafasını kaşıdı.

"Bir durgun gördüm de seni. Sen normalde direkt iş konuşmazsın." Dediğinde beni bu kadar iyi tanıdığına şaşırmıştım.

"İyiyim teşekkür ederim. Dosyalar için gelmiştiniz sanırım. Düzenledikten sonra yanınıza geleceğim üstünden geçeriz." Derin nefes alarak başını olumlu anlamda sallayarak odadan çıktı. Akşama kadar aramamıştı. Neden diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Böyle zamanlarda işime konsantre olmak çok zor oluyordu. Her şeyi düzenledikten sonra Savaş Bey'in odasına ilerledim. İçeri girdiğimde Savaş Bey yanıma gelip dosyalara baktı. Üstten baktığı için aramızdaki mesafe oldukça azdı. Bu durumdan rahatsız değildim çünkü o her çalışanına karşı böyleydi ama yine de kendimi hafif çektikten sonra yanıma oturdu.

"İşe alımlarla sorumlu olan eleman kim Sahra. Bu nasıl işe alım anketi ve mülakatı?! Bir daha değerlendirilmesini istiyorum. Farkındaysan burası büyüyen bir şirket aşk hayatından bazı şeylere vakit ayıramıyorsun herhalde?!" Dediği şeylerle gözlerim açıldı. Teker teker gelin ya!

"Savaş Bey, bu şirket için neler yaptığımı unuttunuz herhalde. Benim her daim aşk hayatım vardı. Ne zaman benim onunla işimi karıştırdığımı gördünüz? Bu ithamınız çok yanlış. Aramızda patron çalışan ilişkisi yok sanardım hep lakin siz öyle olmasını umuyorsanız bundan sonra başka Sahra ile karşılaşırsınız. Benim aşk hayatım sizi ilgilendirmez." Dedikten sonra hışımla ayağa kalktım. Kahretsin gözlerim dolmuştu. Gözlerine bakmadan kapıyı açacağım sırada kolumu tuttu.

"Sahra ben özür dilerim. Birden şey.." Gevelemelerini dinlemeden kapıyı açtım.

"İşe alımlara bir daha bakarız Savaş Bey, iyi günler." Dedikten sonra kapıdan çıktım. Karşımda elinde güllerle sinirli bir adet Sinan beklemiyordum tabiki!..

Kahretsin her şeyi görmüştü büyük ihtimalle. Yanlış anlar mıydı? Yok Sinan bana sorardı. Kolumu sertçe tuttuğunda çok kötü sıkmaya başladı. Allah'tan katta kimse yoktu. Çekmeye çalışsam da bırakmıyordu. Çantam zaten yanımdaydı. Beraber aşağı indiğimizde çiçekleri sertçe yanındaki konteynera attı. Gözlerimi dikmiş yaptıklarını izlerken içimdeki korku çok kötüydü. Kendimi cidden ilk kez bu kadar yorgun ve kırgın hissediyordum.

"Arabaya bin!" Diye kükrediğinde zaten dolu olan gözlerimden iki damla yaş geldi. Sessiz geçen yoldan sonra eve girdik. Çok öfkeli görünüyordu.

"O adamla yakınlığınız neydi öyle?!" Diye kükrediğinde bir iki adım geriledim.

" Sinan sakin olur musun? Bana neler dediğinin farkında mısın? Dosyaları gösteriyordum." Elini hızlıca duvara indirdiğinde gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Vücudum titriyordu.

"Dosyalar diye başka şeyler mi gösterecektin yoksa?" Üstüme geldiğinde itekledim. Yanağına sert bir tokat indirdikten sonra yüzüne baktım.

"Ben senin karınım karın. Kendine gel artık." Diye bağırdığımda yere çöküp ağlamaya başladım. Sertçe örtülen kapı sesinden gittiğini anladım. Bir günde ne değişmişti?..

O o kaç senelik sevgilimdi...

Rüya burada bitmişti. Artık kabuslar eşlik ediyordu...

Evet arkadaşlar yeni bölümlerle sizlerleyim. Sınır koymak istemiyorum. Bu kitap çok güzel ilerleyecek emin olabilirsiniz. Bir şans verin. Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Seviliyorsunuz:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ondan Sonra +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin