6.Bölüm: Meyve Ağaçları

10 0 0
                                    

Oy veren, yorum yapan, kitabı okuma listelerine kaydeden ve beni takip eden herkese bol mavi kalp gönderiyorum💙

Oy veren, yorum yapan, kitabı okuma listelerine kaydeden ve beni takip eden herkese bol mavi kalp gönderiyorum💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Odaya sessizlik hakimdi. Lara çoktan uyumuştu. Benimse gözüme gram uyku girmiyordu. Sadece uyumadan önce söylediği şey aklımda dolanıp duruyordu. Kehanetin en yaygın parçası...

Demek ki bu kehanetin yalnızca bir kısmıydı. Kehanette bahsedilen kızın ise yüzünde mavi lavinia çiçeği bulunduğu söyleniyordu. İstemsizce parmaklarım sağ yanağımda dolaştı.
O kişi bendim.

Ama neden lavinia çiçeğiydi? Başka bir çiçekte olabilirdi herhalde. Bu kadarla da kalmıyordu. Dengelerin değişeceğinden bahsediyordu.

Yaşam ve ölüm...

Bu kelimeler neden bu kadar tanıdık geliyordu? Bir yerde böyle bir efsane okuduğumdan emindim.

Yaşam ve ölüm tarihin başından beri doğanın dengesini koruyan iki kişiydi. Yaşamın boynunda bir kolye, ölümün parmağında bir yüzük vardı. Efsaneye göre kolye ve yüzük onlara güçlerini kontrol etmekte yardım ediyormuş. Yaşam nereye gidiyorsa ölüm de onun peşinden gidiyor, birbirlerini enerjilerinden tanıyor ama asla yakınlaşmıyorlarmış çünkü sonuçlarının ne olacağı belirsizmiş.
Bir gün ölüm yaşama aşık olmuş ve ayrı kalmaya gönlü razı gelmemiş. İlk kez pelerininin başlığını çıkarıp yaşamın onu görmesini istemiş.
Yaşam ve ölüm birlikte olduğunda Karanlık Büyücü aralarına girmiş.

Yine efsaneye göre bu bir tür lanetmiş, doğanın onlara birlikte oldukları için gönderdiği bir cezasıymış. Karanlık Büyücü Yaşam'ın kolyesini çalmış ve yaşam güçlerini kontrol edemez hale gelmiş. Ölüm olay yerine geldiğinde her şey için çok geçmiş ve sevdiği kadın kollarında can vermiş. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan ölüm, Yaşam'ın kolyesiyle kayıplara karışan Karanlık Büyücünün peşine düşmüş.

Okuduğumda çok etkilendiğim bir efsaneydi. Elbette o zaman bunların gerçek olduğuna inanmıyordum. Ama bu başıma gelenlerden sonra herşey gerçek olabilirmiş gibi geliyordu. Daha fazla düşünmek istemediğim için başımı yastığa gömüp uyumaya çalıştım. En iyisi şuanlık durumu kabul etmek ve dinlenmekti.

***

"Hey kızlar, tünaydın." Zeno mutfağa girdiğinde Perinna ile olan sohpetimiz bölündü. Mutfak çok büyük olmayan bir dikdörtgen şeklindeydi. Tezgahın rengi karmaşık açık kahve desenlerden oluşuyordu, hemen üstünde ise duvara sabitlenmiş raflar vardı. Dolaplar da raflara uyumlu olarak daha koyu bir kahverengiydi. Yerde yuvarlak bir halı ve yine yuvarlak olan köşede beyaz küçük bir masa vardı. Genel hakim olan renk kahverengi olmasına rağmen mutfağa çok yakışıyor ve sempatik bir hava katıyordu.

Zeno, Perinna tabakları yıkayıp bana uzatırken yanımızdan geçti. Dolaplardan birinin kapağını açıp içinden çıkardığı çerezlikleri masaya götürdü. Bu artık alışıldık bir manzara olmuştu. Buraya geleli neredeyse bir hafta oluyordu. Onlara alışmaya başlamıştım. Zeno çerezleri küçük tabaklara dökerken ben de Perinna'nın elindeki tabakları alıp elimdeki mavi bezle kurulamaya başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin