GİRİŞ

5 2 0
                                    

     Yıl 2006. Tarih 7 Mayıs. Gece saat üçe yaklaşırken doğum odasından sesler duyuldu. Bu bebek ağlama sesiydi. Her insan bebek ağlamasını sever. Fakat bazı insanlar vardır. Bu ağlamalara sonuna kadar düşman olan kişiler. Bu gece o bebeğin işini bitirecektim. İstediğim canı alıcak ve çekip gidecektim. Sabaha karşı herkes uyurken anne ve bebeğin odasına daldım. Odada kimse yoktu. Annesi de yoktu. Zavallı bebek odada öylece ağlıyordu. Banyodan bağırış sesleri duydum. Kadın ve kocasının seslerini. Kavga ediyorlardı. Tek anladığım şey kocasının zorla bir kadını kuma getirmek zorunda olduğunu ve bebeğin o kadının büyütmek zorunda olduğuydu. Bebek odada yalnız kalmıştı. Doğduğundan beri onu izliyordum. Minik elimi tuttum. Cebimden siyah bir kalem çıkarttım. Bileğine ismini yazdım. Eflin Naz Arslan. Bu minik kız benim soyadımı taşıyacaktı çünkü ilk o seçilmişti. Onun canını şimdi almayacaktım. 18 yıl sonra arkadaşları ile beraber alacaktım. Bu minik bebeğin sadece 18 yıl beklemesi gerekiyordu. Bu minik bebeğin arkadaşlarını zamanın seçmesini istiyordum. Zaman her zaman, herşeye isterse hükmede bilirdi. Bebeğin elini bıraktım. Yüzü aynı bendi. Saç rengi ve gözleri babasına benziyordu. Kişiliklerimiz aynı olacaktı. Ben hissediyordum. Odadan sessizce çıkıp gittim. Minik ajanıma haber vermem gerekiyordu. Kimse o ismi anlamasa bile babası anlayıp ismini Eflin Naz Arslan koyması gerekiyordu. Babası eski bir arkadaşımdı. Ve şimdi benim önceden karnım da olan bebeği başka bir kadına taşıyıcı olarak vermişti. O kadın doğursa bile kızım hala bana benziyordu. Fakat ben bir katildim. Can almak benim işimdi. Can almak katillerin işiydi. Bence artık minik bebeğimin hikâyesini dinlemeye başlamalıyım. Çünkü ben her zamankinden daha fazla insan öldürmek istiyordum. Tam 5 yıl önce öldürdüğüm ailem gibi.

OKUL GEZİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin