Jin ve personellerle birlikde artık Arabistandaydık. Burası öyle güzel ve farklıydı ki. Kendinizi bir rüyada gibi hiss ediyordunuz. Arabistanın başkenti Riyad şehrindeydik.Şirket tarafından önceden rezervasyon edilmiş odalarımıza çoktan Jinle çıkmıştık. Tabiki de çok fazla vakit kaybetmeden kameramı ve bir kaç gerekli eşyamı topladım.Yorgundum bu yüzden bu gün kendime çok yüklenmek istemedim. Sadece yemek yiyip yeniden odama dönmeyi düşündüm. Çok kolay Jungkook yemeğini ye ve odaya dönüp uyu. Odadan çıktığım anda Jinin sesi kulaklarımı resmen çalkaladı.
-JUNGKOOKKKK. Nereye gidiyorsun bensizzzz.
- Malesef sensiz gidemiyorum hyung. Patronun emri gözüm üstünde olmalı.
- Aşk olsunnn. Ben sıkıcı birimiyim?
- Hayır aksine hyung fazla neşelisin. Ve bu ufak bünyem fazla neşeni kaldıramıyor hyung.
- Ah Jungkook buranın tadını çıkar. Burası bir cennet şu demir parçasından ömrünün sonuna kadar dünyaya bakamazsın. Etrafı dolan tadını çıkar gençliğinin. Yoksa sonra benim gibi biri gelip aklını çalar, ve ondan başka kimseyi düşünemezsin. Sonrada tatili yalnız başına geçirirsin böyle benim gibi.
- Üzülme hyung. Biliyorsun patronun işleri çok fazla yoğun bu aralar. Yoksa seni sevdiğini ve senin için neler yapabileceğini benden daha iyi biliyorsun.
- Ahhh malesef biliyorummm. Jooniemi çok özledimmm onu aricam partiden sonra.Dikkatimi Jine verdim. Ne partisi hyung.
-Sana söylemeyi unuttum ya bizi bir partiye yazdım. Ateş partisi. Burda baya sevilerek geçirilen bir şey.
- Nasıl yani ?
- Şöyle ki bir kaç adam Ateşin başına toplanıyor güzel sohbetler ediliyor hatta dans ede bilen arkadaşlar, yeteneklerini gösteriyorlar. Çok eğlenceli geçiyormuşşşş.
- Yarın gitsek ?
-Olmazzzz akşama yazdırdım Kook.
-Offf hadi ama
- Bir azcık tadını çıkar ya. Zaten yarın gergin bir gün olucakkk.
- Peki hyung..Ben yemek yiyip odama dönücektim dimi ?...
Akşam saatlerinde hyungla beraber partiye geldik. Gerçekten de hyungun dediği kadar vardı. Ateş yakılmış her kes gülüp eğleniyordu. Samimi ortamlar sevdiyim bir ortamdı. Benim işim fotoğraf çekmek olduğu için etrafdaki samimi insanları ateşin güzelliği ile çekmeye başladım. İlk foto tatlı bir turist gülerek ateş yanında sevgilisiyle bir şey konuşarak gülüyor. İkinci fotom bir çocuk gülerek uzaktan ateşi izliyor. Üç, dört,beş ve daha fazla fotoğraf çektim. Yine gözüm bir şeyler arıyordu. Ve o anda çekeceğim öyle güzel bir manzara buldum ki, nutkum tutuldu . İnce belini kıvırtarak dans ediyordu. Beyazlar içinde ateşin yansımasında adeta bir çiçeği andırıyordu. Sahi hangi çiçekti bu ? Kızılgül desem ? dikeni yok ki. Lale desem üzerinde tek bir siyah lekesi yok ki. Peki böyle güzel narin pürüssüz bir çiçek var mıydı dünyada? Hayır hiç bir çiçeğe benzemeyecek kadar mükemmeldi. Sıradan bir çiçekden daha fazlasıydı bu güzellik. Esmer teni öyle parlıyordu ki, ona bakan her kes bir daha bu parıltıya bakmak istiyordu. Sanki büyüdeymişim gibi onun fotoğrafını çekmeye devam ettim. Ve nihayet gözlerimiz çakıştı. Bana öyle güzel bir gülümseme sundu ki, emindi onu çektiğimden hatta bundan keyif alıyordu. Keşke diye düşündüm bu gülüşü sadece ben göre bilsem. Böyle güzellik karşısında insan öyle bencilleşiyordu ki, o an onun için her şey yapabilirsin diye düşünüyordun. Bu ıssız sahrada böyle güzel bir çiçek bulacağımı asla düşünmezdim....
♡♡♡♡♡♡♥︎♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♥︎♡♡♡
Günün ikinci bölümüü . Yorum ve desteğinizi bekliyoruzzz. Her kese teşekkür ederim şimdidenn
♡♡♡TAEKOOK'la kalınn♡
![](https://img.wattpad.com/cover/372236625-288-k928417.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arabian Nights
General FictionJungkook Korenin ünlü reklam şirketinde çalışan en iyi fotoğrafçılardan biri. Hayatını işine adamış Jungkook'un monoton hayatında sevdiği tek şey işiydi. İşini severek yapan Jungkook işiyle alakadar Arabistan sokaklarında küçük bir seyahata çıkar...