Son derste bütün sınıf mayışmış gibi bir bıkkınlıkla not tutarken ve biyokimya öğretmenini dinliyormuş gibi yaparken ben en arkada, en yüksek sırada oturmuş ve bütün sınıfı izliyordum.
Cissy yanımdaydı, tükenmez kalemini elinde döndürüyordu. Onun solunda Jade vardı, önünde oturan Kaden ile fısıldaşıyordu. Sonra Mindy Freya ile beraberdi ama ne yaptıklarını pek çözemedim, sanırım konuşuyorlar ama ne öğretmenin ne de başkalarının umurunda. Hem Cissy ve Mindy'nin katil olamayacağını biliyoruz. Sonra Emrick Hyill gözüme çarptı, başını kollarına dayamış ve muhtemelen dersin bitmesini bekliyor. Onun yanında Freya'nın çetesinin başkanı Linda ve yanında da Lucie var. Saçlarını aynı modelde kestirdikleri için ikiz gibi duruyorlar, tabii Lucie'nin kızıl saçlı olduğunu görmezden gelirseniz. En ön sırada dersle çok ilgili gibi duran Wilma Cylle ve Owen Cylle kardeşler var. Onlarla koskocaman bir gün boyunca tek bir diyaloğum bile olmadı, inanır mısınız? İkisi de derslere çok ilgi gösteriyorlar ve ne zaman görsem ellerinde bir kitap ya da defter var. Onlardan sonra gözleri açık uyuyormuş gibi durduğu için o ikisiyle tamamen zıt bir imaj oluşturan Tom Rider var. Bu çocuğun ismi ve soyadı yan yana o kadar güzel duruyor ki sanırım hiç ayırma zahmetine girmeyeceğim. Tabi eğer katil oysa durum farklı olur. Onun yanında Mattheo Swift oturuyor.
Onu görünce aklıma kitaptakilere karşı asla ciddi olmadığım geldi. Önceki gün de sırf kitabı okurken uyuz olduğum için hazır bir kitap karakteriyle yüz yüze konuşma fırsatı bulmuşken epey kaba davranmıştım.
Ama kendinizi benim yerime koyun, okuduğunuz kitapta en çok nefret ettiğiniz karakteri bulsanız siz de benim gibi davranmaz mıydınız? Eminim siz fazladan birkaç tokat da atardınız.
Tabi meşgul çocuğumuz bütün gün basketbol sahasında arkadaşlarıyla ya da başka yerlerde hayranlarıyla vakit harcadığı için hiç karşılaşmamıştık.
Neyse, artık kitaptakilere karşı daha saygılı olsam iyi olur.
Ben sınıftakilerin ne yaptığını inceleyip daha çok "katil kim?" oynayacaktım ama tam en ön sıradaki popüler olmayan ama bana sorarsanız düzgün yüz hatlarıyla dünya güzeli olan Casilda Pierre'ye sıra geldiğinde öğretmen dersin bittiğini haber verdi ve uyuyanlar anında ayaklandı.
Cissy ve Jade'in peşinden ben de sınıftan çıktım.
"Çok sıkıcı bir gündü." dedi Cissy büyük bir haklılıkla.
"Acaba Bayan Madden dönem sonu ödevlerini ne zaman verecek." dedi Jade yorgunlukla.
"Yarın onun dersi var." dedi Cissy ona karşılık olarak. "Sanırım yarın açıklar, tabi teslim tarihiyle beraber."
"Yine makale falan yazdırır kesin." diye söylendi Jade. "Bu kadının bizle derdi ne? Neden sayfalarca yazı yazdırıyor?"
"Söylenmeyi bırak, Jade." dedi Cissy. "Kimse sana üniversite kolay olacak demedi."
"Biliyorum ve çok açım. Hey, Soleil, beraber bir şeyler ısmarlayalım mı?"
Uzun süredir sohbetlerini dinliyordum.
"Olabilir ama anneme haber vermeliyim." dedim. "Dün de yemek yapmadığım için dışarıdan söylemişti."
"O zaman başka sefere." dedi Cissy. "Hep beraber akşam yemeği için restorana falan gideriz. Nasıl fikir? Şehirde güzel bir yer varmış, öyle duydum."
"Olur." dedi Jade ve ben konuşmanın kalanında yine koptum.
Şimdi, bu akşam olacakları göreceğiz. Bütün gün sabrettim. Eğer düşündüğüm gibi, bu saçmalık sadece okuduğum kısma kadarını kapsıyorsa şansım yaver gider ve eve gidebilirim. Eğer hiçbir şey olmazsa... O zaman ne yapacağımı bilmiyorum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod 82: Korkak
ParanormalSoleil Reagen, arkadaşına güvenip de ondan bir cinayet romanı ödünç aldığında ve severek okumaya başladığında daha sonra bundan çok pişman olacağını bilmiyordu. Daha sonra kendini bir katilin kol gezdiği bu dünyada, ne yapsa zarara gireceğine dair b...