Okul bitene kadar her yerde arasam da anahtarlarımı bulamadım.
Ama biliyorsunuz ki okul bittiğine göre artık konumuz bu değil.
Freya, Linda ve Lucie'yle konuşmam gerekiyor.
"Anahtarlarımı kaybettim." diye kızları bensiz gitmeleri için ikna etme faslına başladım. "Siz gidin, ben son bir kez etrafa bakacağım."
"Bulamazsan hemen bizim eve gel, olur mu?" dedi Cissy eliyle omzuma vurarak.
"Annen gelene kadar takılırız." diye ekledi Jade. "Kafana çok takma."
"Tamam." dedim onlara el sallayarak. "Güle güle!"
O ikisini gönderdikten sonra giderek boşalan okulun arka kapısından bahçeye çıktım.
"Görev: Kızları bul."
Göreve gerek yoktu zaten.
Basamaklardan inip bahçeye çıkarken bir yandan da onlara söyleyeceklerimi planlıyordum.
"Neden tek başınasın?"
Beni bahçede oturmak için bankların olduğu tarafta buldular.
Gerçekten de, üçü birden oradaydı. Linda en önde, Lucie hemen yanında, Freya da biraz arkalarındaydı.
"Neden?" dedim aynı ses tonuyla. "Jade'i de mi bekliyordunuz?"
Linda arkasına dönüp Freya'ya baktı, Freya omuz silkip başını salladı.
Sanırım o sadece notu bana vermekle görevlendirilmişti. Zaten anladığımız kadarıyla Kaden yüzünden Jade'e kızgın olan Linda'ydı. Bu iş onun başının altından çıkmış olmalıydı.
"Neyse." diyerek gözlerini devirdi Linda. "Sen de ondan az değilsin zaten."
"Neden?"
Bu kez Lucie araya girdi. "Sen de onu korumak için uğraşıyorsun işte!"
"Jade size ne yaptı?" dedim en çok da Linda'ya.
Linda kaşlarını çattı, bana doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.
"Sen kim oluyorsun da benimle böyle konuşuyorsun?"
İyice yaklaştı.
"Daha önce sizi uyarmıştım ama Jade burnunun dikine gitmeye devam etti."
Daha da yaklaştı ve ben kımıldamadım.
"Sen de ona katıldın." dedi ve aramızda sadece bir adımlık mesafe kalınca durdu. "Kendini ne sanıyorsun sen? Senin gibiler nasıl bana karşı böyle olabilir?"
"Sana karşı mı?" Gözlerimi devirdim. "Sen istediğin her erkeği elde edebileceğini sandığın için fazla şımarmışsın."
"NE DEDİN SEN?!"
Linda elini kaldırdığında daha bana vuramadan hızlı hareket edip bileğini yakaladım.
Burnundan soluyarak bana baktı.
"Seni ucube..." dedi hırlayarak. "Önce sana, sonra da Jade'e haddini bildireceğim..."
"Durma!" deyip onun kolunu bıraktım.
Yumruklarını sıktı ve ben yine o daha bana vuramadan iki elimle kolunu kavradım.
Ama o da güçlüydü.
Yeni bir görev gelince gözlerimi Linda'nın yüzünden ayırdım.
"Görev: Direnme."
Ama neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod 82: Korkak
ParanormalSoleil Reagen, arkadaşına güvenip de ondan bir cinayet romanı ödünç aldığında ve severek okumaya başladığında daha sonra bundan çok pişman olacağını bilmiyordu. Daha sonra kendini bir katilin kol gezdiği bu dünyada, ne yapsa zarara gireceğine dair b...