11

109 21 6
                                    

"Hangi binada olacağın tamamen senin kararın değil mi?"
Yeşil gözlü çocuk gözlüğünün camını temizlerken kaşlarını çattı.

"Size bakarak Gry'den soğudum."
Jamesten omzuna aldığı yumrukla kahkaha atarken James gözlerini kıstı.

"Araya renk katmak için başka binalar da var,oğlum. Bir düşün derim."
Dağınık saçlı çocuk sırtını geriye doğru yaslarken annesinin sesiyle  bakışlarını kadına dikti.

"Harryi rahat bırak,James. Birilerinden etkilenerek bina seçecek değil ya? Harry,masaya gel..."
Asasıyla sofrayı kuran kadının arkasından Hermione ve Harley de geldi. Ellerindekileri masaya bırakırken Harry kaşlarını çattı.

"Kimden bahsediyorsunuz?"
Hermione soruya karşı Harrye dönerken Harley yanıtladı.

"Dün gece Malfoyla göründün,Harry. Annemiz,gardını alıyor-"
Kızıl saçlı kız kahvesini dudaklarına götürürken Lily sinirle iç geçirdi.

"Neye karşı,Harley? Ben arkadaşlarınıza karışan bir anne miyim?"
Kadının sitemli ses tonuna karşı Harry kıkırdadı ve oturduğu koltuktan ayaklanıp Lilyin yanına doğru hareketlendi. Yanına geldiği kadının yanağına uzanarak bıraktığı öpücüğün ardından kadının yanındaki sandalyeye geçti.

"Harika bir annesin ve istediğin herşeyime istediğin kadar karış.''

Harry için kurulan basit bir cümle ve verilen basit bir öpücük,kadının duraksamasına sebep oldu. Kızıl kadın oğlanın sözlerine karşı yüzünde gittikçe büyüyen gülümsemesine engel olamazken dolu yeşillikleri karşısındakine dikildi. Kocası da onunla aynı şeyleri düşünüyor mu diye adama bakınırken onunla paylaşttihi şapşal bir gülümseme olduğunu farketti.

Harry önündeki ekmeğine bal sürerken Hermione de Harley de ona eşlik ediyordu. Üç çocukta Potter ciftinin farkına vardığını görmemişti. Lily,oğlundan ilk defa aldığı 'anne' sıfatının keyfiyle oturdu.

"Annem bunun suyunu çıkarır,Harry. Göreceksin.''

"Görürüz."
Dağınık saçlı omuzlarını silkerken sözünü bitirdi. Hermione masadaki boş sandaleyelerle söz aldı.

"Sirius ve Remus yoklar mı?''
James çiğnediği ekmeği yutarken yanıtladı.

"Regulusu ailesinin anıtlarına götürüp oradan istasyona geçecekler. Istasyonda karşılaşırız."
James kıza bakınırken dudaklarını araladı.
"Senden habersiz görünümünü ve soyunu değiştirdik,Hermione. Bunun için özür dilemeliyim."

Hermione saçlarının arasına katılan beyaz saç tutamına da artık gri olan göz rengine de alışmak zorundaydı. Hanedanı simgeleyen dövme boynunu süslerken kızın safkan özelliklerden bir eksiği yoktu. Bu da Hermione Potter tanımına uyuyordu.

"Güvende olmam için gerekliydi,Mr.Potter.. sizi suçlayamam"
James rahatlıkla başını sallarken kızıl saçlı kız kıkırdadı.

"Sende sevdin,grillikleri."
Hermione bunu kabul ettiğini belirtir bir şekilde sırıttı.

"Eh,çoğunlukta olan bir durum değil. Farklı olmak,hoş."
Hermioneye karşı Harry söz aldı.

"Aynı okulu bir daha okuyoruz. Daha ne kadar farklı olabiliriz?'

~

"Seni tanıyorum."
Harry Potter, Seçmen Şapka'nın önünde durdu. Gözleri Hogwarts'un dört büyülü evinden birine yerleştirilme anını bekliyordu. Slytherin'e seçilirse, bu onun için cesur bir adım olacaktı. Çünkü Slytherin, kurnazlık, liderlik ve hırslı nitelikleriyle tanınan bir evdi. Ve planlarına göre burada olmak zorundaydı. Daha şapka başına oturmamışken ona seslenmişti. Biraz önce Hermione kardeşi olarak Ravenclaw binasına geçiş yapmıştı. Harry zaten kıvırcık saçlı kıza Gryffindor dışında her binaya açık olduğunu dile getirmişti. Ve Ravenclaw da olmaması gereken bir yer değildi.

Between DimensionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin