"En kötü,sarhoş olursun"
"Olmamak için içmiyorum,Siri"
Yakışıklı adam gri gözlerini devirirken yanındaki kumral adam kaşlarını havalandırdı."O zaman buraya gelmenin manası ne,Harry? Eğlenmek istediğini sanıyordum."
Harry kumral adama dönerken dudaklarını birbirine bastırdı."Aslında o evden çıkmak için bir bahane arıyordum."
"Teklif edildiğinde hayır diyebilirdin"
Kızıl saçlı zorlukla kurduğu cümlelere Harry omzunu silkti."Annemi kırmak istemedim."
Açıklamasıyla kız başını sallarken dudaklarını araladı."Bu iki oldu."
Kız önündeki bardağı kafasına dikerken Remus kıkırdadı. Siriusla bakıştı ve içki içtiğini sanıp meyve suyuyla çakırkeyif olan kızı gösterdi. Sirius asasıyla kızın başını döndürüyordu ki kız bunun sayesinde sarhoş olduğunu sanıyordu."Ne iki oldu?"
Harry sağına dönerken kızın ayın altında parlayan yüzüne dikti gözlerini.Kızıl örgüsü dağılmış,çapulcuların şakası altında sarhoşluğun verdiği geniş bir gülümseme vardı yüzünde. Ela gözlerini dağılan örgüsünden düşen birer tutam saç Harrye ela gözleri gizlerken ela gözler ona dikildi. Harry yakalanmaktan kaçmadı ve alacağı cevabı bekledi.
"Seni hiç ailemizin yanında 'anne/baba' diye seslendiğini duymadım. Ama anneme kendisi yokken rahatlıkla 'anne' diyorsun."
Kızın sorusuyla Sirius elinde kızı sarhoş ettiren büyüsünü kesti Remus ise ictiği şarabı dudaklarından ayırdı. Üçlünün meraklı bakışları altında Harry oturdukları ağacın altında önündeki bira şişesine eğildi. Şişeyi tıpasından ayırırken söz aldı."Benim anne ve babam, her zaman yokluklarında anne ve babamdı. Ben asla onları atan kalpleriyle birlikte hatırlamıyorum. Sanırım yokluk benim ailem."
Harry kıkırdayarak ortamı yumuşatmaya çalıştı ve birayı dudaklarına götürdü. Bununla beraber ustalıkla sağ eli asasına çekildi ve etrafına koruyucu bir kalkan oluşturdu. Ses veya büyü geçirmeyen büyülü kalkana bakınanlarla Sirius one cikti."Buna gerek var mıydı?"
Harry onu başıyla onaylarken dudaklarını araladı."Kafa dağıtmasını istedigin kişi benim,Siri",
Sirius kıkırdadı. Dudaklarından ayırdığı şişeyi ortalarına yerleştirdi."Yaşına göre davran,sevgilim"
Remus dizine başını koyduğu adama aşağıdan bakındı ve Sirius onun dolgun dudaklarına eliyle vurdu."Ben gayet gencim,Remus"
Dedi ve ekledi.
"Öncelik tabii ki bu harika insanda.."O harika insan olan Sirius,heycanla şişeyi çevirdi.
Aslına bakılırsa Remusa katılıyor,çocukça oyundan sıkılacağını biliyordu. Fakat karşısında son zamanlarda keyifsiz iki genç anlaşarak mutsuz hayatlarını sürdürmekte kararlıydılar. Aslında tek bir kişi oluyorlardı-
Harry oyuna katılmak isteginin sorulmamasindan rahatsız görünmemeye çalışarak doğruldu. Sırtını ağaca yaslarken Sirius şişenin ucundaki kıza bakındı.
"Doğruluk!"
Vaftiz babasına verdiği hızlı yanıtla Sirius gözlerini devirdi."Bir de Gry'im diye dolaşıyorsun."
Çenesini okşarken sırıtışı derinleşti. Remus yanındakinin yüz ifadesi ile hızla araya girdi."Hmm,en sevdiğin Profesör?''
"Aslında cogunu sevmekten çok saygı duyuyorum. Ama bariz farkla bina profesörüm."
Sirius cevapla beraber Remusun omzuna vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Between Dimensions
General FictionGeçmişin kanlı izlerinden ayrılamayan Harry Potter,kendi gerçekliğinden vazgeçip başka bir gerçeklikte başka bir Harry'in hayatını kurtarma peşinde düşer. Yanında en yakını Hermione Granger vardır. Genç kadının tek amacı savaşta kaybettiği sevgilis...