MERABA FINAL BOLUMDESINIZ. yazim hatasi varsa uyarir misiniz yorumlarda 🥺
tsk simdiden
keyifli okumalar 💗***
Hoseok'tan
"Namjoon, suyu yüzüme sıçratma!"
Taşların üzerinde oturmuş bir şekilde duruyordu Seokjin. Biz de şezlonglardan ona bakıyorduk Yoongi ile. İkisi Namjoon'la eskisinden daha iyilerdi. Aralarını düzeltmeleri güzeldi. Namjoon'un aynı şeyleri yapmasından korkuyoruz ancak bir yandan da insanların değişebildiğine inanmak için zorluyoruz kendimizi.... Gözüm Taehyung ve Jungkook ikilisine takıldı. Taehyung, Jungkook'a öyle bir bakıyordu ki sırılsıklam aşık gibiydi. Jungkook ise Taehyung'a ona bakmaya bile kıyamayacak kadar hayrandı. Jimin ise yalnızdı. Ayaklarını denize uzatmış duruyordu. Ancak telefonu kulağındaydı. Biriyle konuşuyordu, tahmin etmişsinizdir. Beş karış gülümsüyordu telefonda konuşurken, çocuk gibi ayağını sallıyordu. Herkesi mutlu görmek çok güzeldi.
Yoongi ve ben ise, beraber oturuyorduk. Benim mutluluğum da Yoongi olmuştu işte. Ben de beş karış gülümsüyordum tıpkı Jimin gibi ama benim yüzümdeki sevincin sebebi Yoongi idi işte. Ellerini belime dolamış, tişörtsüz bir şekilde sarılıyordu bana. Kafasını göğüsüme koymuş kalp atışlarımı dinliyordu. Ben ellerimi saçlarında gezdirirken o işaret parmağını göğüsümde hareket ettiriyordu. Denize henüz girmemiştik. Dün geceden sonra ikimiz de çok sakindik, sanki bundan sonra başımıza hiçbir şey gelemezmiş gibiydi. Her şey çok güzeldi. Yoongi'nin yanında sonsuza kadar dinlenebilecek gibi hissediyordum. Onun yanında istediğim kadar saçmalayabilir, istediğim kadar kendim olabilirdim. Onun yanındayken kendimi sevmeyi öğrenebilirdim...
"Hoseok, kalbin çok hızlı atıyor."
Gülümsedim ve kafamı geriye yasladım. Tabii hızlı atacaktı kalbim, sakin olmak mümkün müydü Yoongi'nin yanında ?
"Sebebi aşikâr değil mi Yoongi?"
Dirseğinden destek alıp doğruldu. Başını göğüsümden kaldırıp beni izledi. Bakışları işte, sonsuza kadar göz bebeklerinde kaybolmak istememe sebep oluyordu. Her bir zerresi o kadar özel, o kadar bağlayıcıydı işte. Aşkımdan zaten kaybolmuşken daha da kaybolmak istememe sebep oluyordu.
"Neymiş sebebi sevgilim?"
Elimi Yoongi'nin yanağına götürdüm ve baş parmağımla okşadım.
"Ellerin tenime değiyor çünkü Yoongi. Başın kalbimin üzerinde, tam yanımda yatıyorsun. Varlığın bile beni heyecanlandırmaya yetiyor, anla işte."
Susup kıkırdadı. Elimi tutup yanağından çekti ve kalbine götürdü sonra. Doğrulup ona yaklaştım.
"Pek farkımız yok sanki, sevgilim..."
Söylediği şeyle çıplak göğüsünü öptüm. Sonra başımı onun omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Bu sefer o benim saçlarımla oynuyordu. Ancak bu şekilde pek duramadık.
"Bırakın birbirinizi artık da birlikte vakit geçirelim!"
Jungkook yanımıza gelip Yoongi'yi kolundan tutup kaldırınca oturduğum yerden kaşlarımı çatarak onları izledim. Jungkook Yoongi'yi çekiştirerek denize itmiş gülüyordu. Bense kollarımı birleştirmiş onları izlemeye devam ettim. Jungkook Yoongi'nin yanından ayrılınca ben de suya doğru ilerledim. Sadece ayaklarımı suya sokmuş, sırılsıklam olan Yoongi'ye bakıyordum. Yaklaşıp bileğimden tuttu ve beni de suya çekti. Kafamı sudan çıkarttığım gibi kahkaha atması bir oldu. Tektar ve tekrar gülümsemesinde kaybolmak istedim. Alnıma düşen saçlarımı geriye attı ve gülümsemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ve sonra seninle tanıştım - sope
Fanfictionbiliyor musun yoongi? sen benimle alakalı en ufak bir detayı bile değiştirdin.