Yaklaşık 15 dakikadır Poyraz denen bu adamla hastaneye gidiyorduk. Ama belki de hastaneye gitmiyoruzdur. Belki de beni başka bir yere götürüyordur ya da ne biliyim işte beni öldürüp güzel bedenimi ormana gömmekte tahminlerim arasındaydı.
Keşke güvenmeseydim! Şaka maka, ya organ mafyası falansa bu adam!?
Kalbimi temiz tutmaya çalışıyordum. Poyraz pisliği bana tekrardan dikiz aynasından baktı. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyor, bana bakmamak için anında ela gözlerini tekrardan yola çeviriyordu tabi o sırada ben de Poyraz Beyciğime ölümcül bakışlar atıyordum. Normalde insanlar ben böyle bakınca korkardı ama bu adam gülmemeye çalışıyordu.
Bu işte bir terslik vardı.
Ortamdaki sessizliği ilk bozan Poyraz olmuştu
"Merak etmeyin Aren Hanım sizi öldürüp bir yerlere götürmiyeceğim veya aklınıza gelen ne kötü şey varsa öyle de bir şey olmayacak. Korkmayın lütfen"
Ben mi korkmuştum. Asla . Tamam kabul ediyorum belki biraz korkmuş olabilirdim ama o kadar da değil!
Kendimi savunmak için
-Sizden korktuğumu düşünüyorsanız halinize çok üzülmelisiniz Poyraz Bey
Bu dediğime karşılık Poyraz alaylı bir gülüş patlattı. O gülerken ben ise sadece gözlerimi devirmekle meşguldüm. İlk defa böyle bir gülüş duymuştum. Onun kahkahası bile büyüleyeciydi. Ama benim için değildi. Ben o kızlardan degildim,kimse kusura bakmasın!
Artık sesli bir şekilde değil de gülüşünü saklamaya çalışır bir şekilde dudaklarını birbirine bastırıyordu. Artık bu muhabbetin daha fazla uzamasını istemiyordum.
-Poyraz Bey ne zaman bu yolculuk biter?
Bu sözleri sanki hemen ondan ayrılmak istiyor gibi söylemiştim ve evet gerçekten de ondan hemen uzaklaşmak istiyordum. Bu sözüm de Poyraz ı biraz üzmüştü veya ben ,yanlış görüyordum. İçinde bir yerlerde ,bir şeyler olmuştu...ama bunu belli etmemeye çalışarak tekrar eski ciddiyetine geçmişti.
-10 dakikaya orada oluruz
Sertti sözleri niye böyle olmuştu anlayamamıstım.
🫀🫀🫀10 dakika sonra
Arabadan indiğimizde beni büyük bir hastane karşılamıştı. Poyraz benden önde gidiyordu bende arkasından gidiyordum. Daha doğrusu gitmeye çalışıyordum. Çünkü Poyraz yürümüyor adeta savaşa gidiyorcasına hızlı adımlarla ilerliyordu!
Ellerim belimde nefes nefese hafif yere doğru, doğrulduğumda Poyraz da durmuştu. Açıkçası durmasını beklemiyordum. Hatta daha hızlı adımlarla benden ayrılmasını ama o ayrılmamış,beni beklemişti.
Sahi ya o benim ona yaptığımı yapmamıştı Ama ben ondan bugün kaçmıştım hem de üstüne üstlük de yalan söylemiştim. Ben hâlâ aynı pozisyondayken bunları düşünüyordum. Sanırım en son küçükken hissettiğim bir şey hissetmiştim o da annemle babamın öldüğü gündü...Kalbime sanki bir hançer saplanmıştı,boğazım düğümlenmişti. Ne oluyordu bana böyle ? Ben insanlara neler neler yapardım hatta Poyraza yaptıklarımdan daha beterini ama ne yaparsın kalbim acıyordu. Buna engel olamıyordum . Şuanda zaten benim şaşırdığım da buydu ya işte...
O sırada Poyraz kolumu tuttu
-İyi misiniz?
Sesi hâlâ ciddiydi. Ne zannediyordum ki neşeli olmasını mı? Sanki ben onun neyiydim ki? Bu aklıma gelince nedense daha kötü olmuştum. Sahi o bir savcıydı herzaman despottu ama belki bu halime birazcıkta olsa kaygılanabilirdi. Veya ne biliyim Bi suyu bile çok görmemesini bekliyordum veya benim istediğim buydu .Bu olması gereken değil şuan şımarıklıklarımdan ibaret olarak gördüğüm bir şeydi... sahi ne zamandan beri böyleydim ? Ben küçükken böyle değildim aslında. Yani sadece amcama ben böyleydim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AREN
ChickLitAren küçüklükten beri zor şeylerle karşı karşıya kalmıştır ve bu zorluklar onda büyük yaralar açmıştır.Bu yaralar büyüdükçe daha da artmış ,arttıkça da daha da kapanmaz yaralar haline gelmiştir.Yıllardır anne ve baba sevgisi eksikliği onu daha da yı...