KORKUNUN ECELE ÇARESİ YOK

4 2 0
                                    

Şuan ne yapacağımı bilemiyordum, bu koca evde birisi vardı birde elindeki bıçağı sıkıca tutan zavallı Aren... Ben evde sessizce dolaşmaya başlamıştım. Birisini de telefonla  aramak istemiyordum. Belki de şuan hayal de görüyor olabilirdim. En azından bu sesi beynimin bana gösterdiği bir oyun olarak düşünmek istiyordum.

Her gittiğim odanın yavaşça ışığını açıyordum. Görünürde kimse yoktu. Mutfağa girdiğimde ise tekrardan bir ses duymuştum

Sanırım deli falan değildim,gerçekten de evde birisi var!?

Mutfağın ışığını açıp açmamak arasında çok kararsız kalmıştım. Evet,şuanda delicesine korkuyordum. Kendimi toplamam lazımdı. Gözlerimi kapatıp,ışığı açtım. Kim olduğunu görmek istemiyordum o yabancı kişinin. Eğer öleceksem şuan,burda ölmem gerekliydi. Ardından bir ses geldi

-Miyavv

Vay be! Ne biçim katiller vardı böyle?   Sanırım adam kafadan fıttırmıştı. Zaten birçok katilinde normal olduğunu düşündüğüm yoktu. Bu kişi kedi sesi çıkarıyordu ama beni kandıramazdı!
Ardından tekrar aynı ses gelmişti

- Miyav

Artık korkunun ecele çaresi yoktu yavaşça gözlerimi açtığımda evde bembeyaz bir kedi olduğunu gördüm.

Ohhh be! Şaka maka bir an ölücem zannetmiştim! Allahım çok teşekkür ederim,seni çok seviyorum!

Kedi yanıma gelip bacağıma sürtündü! Bu hayatta köpekleri,balıkları,kuşları severdim ama kediler ASLA!

Korktuğum falan yoktu. Sadece küçüklükten kalan büyük bir travmam vardı evet belki o kadar da büyük sayılmazdı bu travma ama küçükken günlerce bunu düşünmüştüm. Bu yüzden de bu kediler hayatımda aptal bir önem taşıyordu.

Ben de böyle olmasını istemezdim tamam mı!?

Hemen kediden uzaklaştım

-Lan şerefsiz kedi, ödümü bokuma kaçırttın he!

Peki kedi ne yaptı dersiniz? Bana sadece boş  boş bakmakla yetindi. Ne bekliyordum ki? Oturup benimle sohbet,muhabbet etmesini mi? Yine salaklığım tuttu herhalde bu Poyraz pisliği bugün aklıma başımdan almıştı. Yaşadığım en kötü günlerdendi resmen!

-Ne yapacaz şimdi seninle?

Bana hâlâ bakıyordu. Salona geçtiğimde aklıma bir şey gelmişti.

- Teyzem ile amcam yok!

Hemen hızlıca çantamdan telefonumu çıkarıp amcamı aradım fakat açmamıştı. Ondan ne beklenirdi ki? Ardından  amcamı tekrar aradım ve yine açmamıştı. Amcamı her arayıp,açmadığında endişe katsayım giderek artıyor, onlara bir şey olacak diye deliye dönüyordum. Ne kadar amcamla zıtlaşsam da onun başına bir şey gelmesi bu hayatta isteyeceğim son şeylerdendi. Sonuçta neredeyse hayatımın tamamını bu çift ile geçirmiştim.

Ardından teyzemi aramamla telefon açıldı.

-Teyze, neredesiniz siz Allah aşkına?

-Aren halana misafirliğe geldik amcanla. Gerçi buna ne kadar misafirlik denilebilirse! O ikisi başka bir odada bir şeyler konuşmak için beni oturma odasında bıraktılar. Sadece yanımda çok fazla  hizmetçi var. Belki de yarım saattir buradayım ama bin tane farklı görevli geldi. Yok şoförü,yok aşçısı bu kadındaki zenginlik kimse de yok valla!

Teyzemin dedikleri beni gülümsetmişti. Evet belki biz de halam kadar varlıklı olabilirdik lakin biz bu parayı  böyle şeyler için  kullanmiyorduk. Gerçi amcamın da küçüklüğümden bu yana nasıl bu kadar parası olduğu da aklımdaki sorular arasındaydı bu aralar. Bir ara sorardım elbet

ARENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin