-22- Yaşayanlar ve Ölüler

256 51 113
                                    

~ Sis perdesi aralanırken...


***

"Bu amirlerin pek hoşuna gitmese de, Hoseok tıbbi yetkililer tarafından gözleme alındı. Bazı tetkiklere bakılacak, akıl sağlığı ile ilgili."

Namjoon, düzelttiği kemik gözlüğüyle bir yandan konuşurken, Komiser Park Jimin onu dinliyordu.

"Deli miymiş cidden, pek de öyle durmuyordu?"

Hwasa, boğazını temizlediğinde, Namjoon'un açıklamasıyla Jimin de iyice meraklanmıştı. Esmer iri adam, omuz silkti. Artık hiçbir şeye akıl sır ermiyordu.

"Bilemiyorum ama eğer buna ait kanıt bulursak, ucu çok daha büyük yerlere ulaşacak gibi bir his var içimde."

Hwasa da düşünceliydi. "Fırtına öncesi sessizlik var. Bir şeyler yanlış hissettiriyor..." saatine baktı.

"Ahh, neyse Beyler. Haydi herkes işinin başına. Kanıt bulmalıyız. Az laf çok iş!"

Jimin, onun otoriterliğiyle aniden toparlandı. "Telefon kayıtlarına ait Bilişim raporu bende ozaman. Gecenin köründe Min'i aradığını ve konuşmaları bulduğumuz taktirde, işimiz kolaylaşacak."

Adli tıp doktoru, o esnada ellerini ceplerine yerleştirip dikleşmiş ve ikisini şöyle bir süzmüştü.

"Ben de birkaç aklıma takılan detaya bakacağım, otopside. Fakat yine de bana nedense... Bu iş, o kadar kolay olacakmış gibi gelmiyor."

Hwasa'nın tek kaşı, dilindeki baklayı dökmesi için havalandı.

"Bilirsiniz. Adli tıp dünyasını tanırım. Ve işte tam da bu yüzden..."

Onlara doğru eğildi. sesi şimdi daha da kısılmak üzereydi.

"Min Yoongi, kolay lokma olacak birine benzemiyor."

Jiminin tüyleri ürpermişti anında. Ancak Hwasa, soğukkanlılıkla sorusunu esirgemedi.

"Neden öyle düşündün?"

Namjoon derin bir nefes aldı.

"Diyelim ki o gerçekten failimiz. Ve Onun gibi suç ve suçlular hakkında bilgi birikimi çok müthiş boyutlarda geniş olan kişiler, en zor olanlardır. Zira..."

Gözleri Kısıldı.

"Atılacak adımları, çok daha öncesinde tahmin edebilecek, açık kapı bırakmayacaktır. Öyle tipler, bir işe hazırlıksız ve bodoslama başlamaz. Bir insanı ve olayı, kitap gibi okurlar."

"Emin konuşuyorsun."

Flörtüyle göz göze geldi adam.

"Aynen öyle. Çünkü, onunla ortak bir noktamız var. Küçük bir fark da olsa. O da şu kii..."

İkilinin dikkati, pür bir halde Namjoon'a yönelmişti.

"Ben ölü insanların hikayesini, o ise yaşayanlarınkini, açık birer satırmış gibi anlayabilir."

Hwasa sayıkladı. "Yaşayanlar ve ölüler..."

Kollarında dikilen tüyleri seri bir hamleyle ovalayan Jimin yerinde huzursuzca kıpırdanarak birden etrafına baktı.

"Ahh, o değil de, lider Jeon nerede cidden?"

Üçü de birbirine boş gözlerle baktı.

"Min Yoongi ile olan sorgudan sonra merkezden apart topar çıkıp gitti..."

***

Dün, kovulduğu kapının tam önündeydi Jeon.

Bu eşikte yediği en son heceler, 'Aklını topla ve bana öyle gel.' iken, yaklaşık 50 saniyedir bunu düşünerek, kapıyı çalmadan, öylece dikiliyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Smokescreen をHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin