-16- Kutsal Yargının Ateşli Tokmağı

682 78 117
                                    

~Sabaha Kadar

***

İkilinin dudakları hala birbiri üzerine örtülüydü...

Taehyung'un gözleri ilk adımı ilk kez dedektifin atmasıyla önce şaşkınlıkla olduğu gibi kalsa da, hemen ağırlaşarak kapandığında öpüşe karşılık vermek üzereydi.

Geri çekilmemesi için usulca eğilerek adamın alt dudağını kendine biraz daha çekerken, ensesindeki tutuşun sertleştiğini hissetti. Tahmin ettiği gibi Jeon gerilmişti.

Ona yardımcı olmak adına çehresini hafifçe yana kaydırdığında aralı dudakları arasına yerleşen o vişne çürüğü lekeler, dalgalanarak üst ve altta yer değiştirmişti şimdi.

Kızıl, aldığı bu karşılık ve yükselen göğsüyle kendine hakim olamayarak ona biraz daha dokunmak istiyordu. Kavruk parmakları, Dedektifin uyluklarından yukarı doğru yol aldığında tam da ilk kez dilini çıkarmak üzereydi ki, yanlışlıkla ayağına basılmasıyla tısladı. Bu sefer kendisi fazla gereksiz tepki vermişti.

İki adamın dudakları böylece birbirinden adeta koparak ıslak bir sesle ayrıldığında, Jeongguk'un gözleri yeri bulmuştu birden.

Taehyung'un ayak tabanından bulaşan kan, yer zeminine karışmış görünüyordu.

Jeon, kızaran dudaklarıyla neler olduğunu sorgulayan bakışlarıyla esmeri buldu.

"Ahh bu mu..."

"Geçen gece beni koşturduğunuzda topuklular ayağımdan çıkmıştı ve yalın ayak koşturmak zorunda kaldığım için..."

Kızılın bu vurdumduymazlığı kahveliyi deli edecekti.

"Ne yani? Sen de dünden beri bu yarayı öylece kaderine mi terkettin?"

Esmer, omuzlarını silkti.

"Boşverin onu, hadi biz devam ed-"

Az önce ilk kez bile isteye öpüşen onlar değilmiş gibi Jeongguk fırsattan istifade hiçbir şey yokmuşcasına ayaklandı.

"Bekle beni, hareket edeyim deme."

Esmerin hevesi kursağında kalmışken, kısa süre sonra elinde ilk yardım kitiyle dönen adamı sabır kırıntısıyla izliyordu.

Koltukta oturan kızılın tam önündeki yere dizleri üzerine çöken dedektif, Sterilize ettiği ellerine eldiven geçirip, o ayakla adeta bakışıyordu. Titiz tarafı yüzünden kısa bir tereddütten sonra pes ederek dokunduğu tabanı kendi dizinin üstüne yerleştirip pamuğun yardımıyla temizlemeye başladı.

Bir yandan da, "Tanrı aşkına sen bedenine neden değer vermiyorsun hiç?" diye söyleniyordu.

Tentürdiyot sürdüğü bölgedeki fazla sıvıyı pamukla giderirken, yukarıdan onu izleyen kızıl konuştu.

"Bunu gerçekten sordunuz mu?"

Bir yandan onunla gözgöze gelse de, hemen bakışlarını çekerek sargıyı yapıştırdı.

"Sizce neden kendimi delik deşik ederek mahvedip duruyorum ben?"

Jeongguk, yine sessizliği seçmişti ancak bakışları, artık bazı şeyleri daha çok anlar gibiydi ve ellerindeki eldivenden kurtulup mikrop öldürücü spreyle işini bitirdi.

Smokescreen をHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin