-12- Yükselen Duygular Ve Yere Çakılış

974 122 139
                                    

"Iyi bir çocuk, tanıklık edebilir."
"Neye tanıklık edebilir?"
"Benim kötü bir adam olmadığıma."

***

"Belediye başkan adayı, proje aşamasında gösterdiğin azim sebebiyle sana teşekkürlerini iletti Jeon."

Cinayet masaya öylece dalan Amir Lee'nin ağzından çıkan bu sözler, dedektifin histerik bir nefes vermesine sebep olmuştu.

"Oğlu bizzatihi arayıp iletmiş."

Gereksiz ek bilgiyle, tek kaşı havalandı.

"Neyi... iletmiş amirim?"

Gerçekten olanlardan bahsetmemiş olmasını diledi.

"Seramik yapımında sana öğrettiği metodları hemen uygulayabilmişsin. Tam da silah tutan yetenekli ellerinden beklenildiği gibi. Aferin." diye böbürlenmişti astının başarısına.

Seramik? Anlaşılan bambaşka bir hikaye atmıştı ortaya. Rahatladı.

Böylece onu yalnızca baş selamıyla onaylayan kahveli, masasına geçeceği sırada, "Neden uğramıştınız amirim? Eğer vakalara dair ise-" demeye kalmadan omzunu pat patlayan elle duraksadı.

Bakışları, omzuna değen ellere düştü ansızın. Çenesi gerildi.

"Artık aynı tarafta olduğumuzu düşünüyorum Jeongguk-şi, değil mi, ha ha."

Dedektif, vakit kaybetmeden, imayla, "Elbette amirim, adaleti sağlamaya yükümlü olanlar olarak, bu amaç yolunda aynı tarafta olduğumuzu umut ediyorum." demiş ve saatini kontrol ederek, "İzninizle, intikal etmem gereken bir yer var da." diye eklemişti hızla.

Bir baş selamıyla, arkasında muhtemelen kuduran bir adam bıraksa da, o umrunda dahi olmadan Jimin'e göz işareti yapıp, "Benimle gel." dediği gibi merkezden çıkmışlardı.

Arabaya atladıklarında yolcu koltuğuna geçen sarışın, ortamdaki soğuk havayı farkediyordu çoktan.

"Bir sorun mu var Jeonggukah?"

Bu esnada çoktan gaza yüklenip otobana atılan adam, ara ara orta aynaya bakıp arkasını kontrol ediyor ve şerit değiştirmeye devam ediyordu.

"Kemerini taktın mı?" dedi yalnızca.

Neler olduğunun tereddütüyle sadece bir "Evet??" diyebilen polisin hemen ardından artan ani hızla birlikte sırtındaki koltuğa yapışmıştı Jimin.

"Siktir Jeon, neler oluyor??."

Direksiyon sağa kırıldı.

"Takip ediliyoruz. Hepsi bu."

Sakin tavrı, Jimin'i daha da çileden çıkardığında, birden memleketi busan aksanına kayarak "Nasıl yani lan??!" diye oturduğu yere daha da sıkı tutunmuştu istemsizce.

"Bu takip işlerini yalnızca dedektifler yapar sanırdım, demek bir dedektifi bile takip ed-"

Aniden sola dönüş şiddetiyle saçları o tarafa doğru savrulmuş ve kıvrak bir hamleyle yükseltilen vitesle birlikte yutkunmuştu.

Jeon'un gözleri ise pür dikkat yoldayken, son bir kez arkadaki siyah BMW'nin plakasını aklına kazdığı gibi, yüksek bir lastik sesiyle mesafeyi iyice açtığı o zaman diliminde hızla ara sokaklara girerek izini kaybettirmişti.

Bir mahalle marketinin arka sokağında duran araçla Jimin'inin göğsü hala inip kalkıyorken, "Sikeyim, kimdi onlar?" sorusu yankı buldu.

"Takip mesafesini kısa tutup yakalamaya dair bu kadar umursamadan yakınlaştıklarına göre... Bunu gözüme soka soka -Bir gözüm üzerinde, ayağını denk al- mesajı vermek isteyen biri."

Smokescreen をHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin