Şeytanı alt edebilmek için, onunla anlaşma yapman gerekse bile, elini kirletir miydin?
***
"Babamı size satmam hiç de bedavaya olmayacak."
Kulağına tüm sıcaklığıyla usulca dokunan dudaklarla yüzünü yavaşça geri çekmişti Jeon. Hafifçe üstüne eğilmiş olan adamla yerde karşılıklı oturan ikili, ilk kez bu kadar yakından göz göze geliyordu şimdi.
Dedektif, bir an için... Yalnızca saniyelik olarak o silüeti şöyle bir süzmüş ve birden kendine gelerek omzundan tuttuğu gibi uzaklaştırmıştı onu tek eliyle. Bu sefer, her zamanki yumrukları değildi savurduğu. İlginçti.
"Ba-ban benim düşmanım falan değil." dedi önceki konu için.
Ancak aldığı o histerik bakış rahat duracak gibi değildi.
"Düşman? Davalara olan profesyonel yaklaşımınıza ne oldu? Onlar düşman değil doğru, aksine içeri tıkılmayı beklenen sanıklar. Ve siz bunu..."
Esmerin parmaklarından biri, Jeon'un aleti üzerindeki saten beyaz kumaş parçasının yerdeki zemine denk gelen kısmı üzerinde orayı çizer gibi tırnaklarını dolaştırıp "Bunu unutmuş gibisiniz ve..." ilerledi, "Kötü bir yalancısınız Dedektif."
Bir yandan dikkat dağıtmak için konuşuyor, diğer yandan da saten kumaşı asla bırakmayarak git gide beyaz tene doğru yaklaşıyordu.
Kanıt işlerine dair "Sen ne bilebilirsin ki?" dedi yem atarak.
Kızıl tıch tıchladı. Gözlerini ona kilitleyip ıslattığı alt dudağıyla ekledi.
"Biliyor musunuz Jeongguk-şi... Maskeniz çok şeffaf..." beni hafife almayın tonuydu takındığı.
"Boş yapıyorsun. Elinde bir şey olduğu yok." dedi adam çatılan kaşlarıyla. Ama sesi, nedense daha sakin ve önceye göre kısıktı. Ürkek olmayacak ve o da üstüne gidecekti.
"Kanıta ihtiyacınız olduğu için, sevmediğiniz insanlarla o masaya bile oturan siz..."
Parmakları nihayet Jeon'un üst bacağındaki çıplak tene iliştiğinde, bir yandan da hafifçe eğdiği başıyla kirpikleri altından onun tepkisini ölçüyordu uzun saçlı. Hala dikişlik bir yumruk yememiş olması onu aslında şaşırtıyordu ve cesaretlendi.
"Bana... Çok feci bir halde..."
Elleri, hala mesafe varken alete doğru temkinlice ilerledi.
"Her şeyi çözmek için okkalı bir kanıta ihtiyacınız varmış gibi geldi..." dedi.
Ve yılan gibi süzülen el, kasıklara denk gelen biten kumaşın altına hayalet gibi girdiği an, bileğinden tutulmuştu sıkıca. Ancak ikisinin de eli, hala aynı lokasyonda taş gibi üst üste kesilmişti.
"Ne yaptığını sanıyorsun şu an ve ellerinin rotasının kanıtla ne ilgisi var?"
Tutuşa rağmen kasıklara tırnak uçlarını şöyle bir sürten adamla, kahvelinin adonisleri ve baklavaları kasılarak biraz daha belirginleşmiş ve, "Bay Jeon..." diye bir fısıldayış duyulmuştu ansızın. Bileğindeki tutuş, öylesine sıkı ve sertti ki, kavranan yer beyaza dönmek üzereydi ama durmadı.
"Arabada duyduklarını unut Kim Taehyung, kafanda senaryolar yazmayı da kes." dedi. Otopsi ve dna olayından bahsediyordu.
Bu sefer korkak bir adam yoktu karşısında ve nihayet satranç tahtasında stratejik ve güçlü bir taş gibi dikilmişken, durmadı Jeon.
"Burası gerçek dünya. Hayali kurgusal mangalarına benzemez." dedi.
Mangaka, gülümsedi. Kuruyan dudaklarını ıslatıp, gözlerini nihayet Jeongguk'un dudaklarından ayırarak aşağıdaki yükseltiye indiren kavruk tenli, "Malum bilgiyi unuturum unutmasına ama..." parmakları kumaşın altından o üyeye doğru uzamaya yeltendiğinde, "Böyle şeyler biraz pahalıdır, bilirsiniz." dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/243663742-288-k450220.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smokescreen を
Fanfic"Arabanız da sizin gibi öylesine temiz ki, onu feci halde kirletmek istiyorum Dedektif Jeon." - ᴇꜱʀᴀʀᴇɴɢɪᴢ ʙɪʀ ᴄɪɴᴀʏᴇᴛ ᴀʀᴅıɴᴅᴀᴋɪ ɢᴜ̈ɴᴀʜ ᴋᴇᴄ̧ɪꜱɪ ᴠᴇ ꜱᴜᴄ̧ ᴍᴀʜᴀʟɪɴᴅᴇ ʙᴜʟᴜɴᴀɴ ᴛᴀʙʟᴏʏʟᴀ ʙᴀꜱ̧ʟᴀʏᴀɴ ᴛᴜʜᴀꜰ ɪʟɪꜱ̧ᴋɪ... #𝚃𝙰𝙴𝙺𝙾𝙾𝙺 #𝐂𝐫𝐢𝐦𝐢𝐧𝐚𝐥 [01.03.2...