EZİĞİN DÖNÜŞÜ

~Tatil2~

Uzun bir uğraştan sonra arzuyu suya düşürmeyi başarmıştım.Şimdi de tuğçeyle oturmuş poyraz gökçe gülce ve tuananın gülüşmelerini izliyoruz.Yandan bakış atıyoruz çünkü farketmelerini istemiyoruz tuğçeye baktığımda hafif gözleri dolmuştu''Dayanamıyorum tılsım ben canım acıyo başkasına gülmesi içimi acıtıyo'' diyince gözünden bir damla yaş aktı sinirlenip onların oturduğu tarafa gittim.Yalandan öksürerek hepsinin bana bakmasını sağladım ''Gökçe biraz gelsene bişey konuşmamız lazım''dedim.Gökçe cevap verceği sırada''Gökçe gelmicek işimiz var dimii bebeğim'' dedi tuana elini gökçenin yüzünde gezdirerek elini hızlıca kapıp morartıcak derecede sıktım''Bana bak boya küpü o elini musait olan biyerinre sokarım hah tabi musait bir yerin varsa''diye tısladım tam ağzını açtı bişey söylicekti ''Tamam uzatmayın gel konuşalım tılsım''diye araya girdi gökçe kolumdan yavaşca tutup çekiştirmeye başladı.O sırada tuğçeyre baktım 'napıyon sen' bakışları atıyodu omur silkip yürümeye başladım.Herkesten uzaklaşınca kolumu çekip ''Amacın ne senin gökçe niye tuğçenin gözünün içine baka baka tuanayla fingirdeşiyosun lan'' diye sert bi şekilde konuştum.''Ne fingirdeşmesi tılsım geldiğinden beri sırnaşıp duruyo ittirip duruyom utanmadan yaklaşıyo hem sen bana diceğine git arkadaşına de baksana yağızla çok samimiler'' diyip alayla güldü ama bu içten değildi üzgündü gökçenin tuğçeyi sevdiğini adım gibi biliyordum ve barıştırcaktım.''Yağızla arkadaşlar sadece o seni seviyo gökçe bunu görmicek kadar kör olduğuna inanamıyorum''dedim.''Bende onu seviyorum ama konuşacak cesaretim yok çok özledim onu''dedi gözlerini yere dikip.Nolmuş buna böyle cidden bu ayrılık yaramamış ona.''Biliyorum ikiznde seviyosunuz ama başkalarına fırsat vermemen lazım baksana tuğçenin etrafına bu yamyamlara mı kaptırcaksın benim kardeşimi'' diyip tuğçeyi gösterdim o sırada yanına biri yaklaşıyodu tuğçe taviz vermiyerek bişeyler diyordu.Gökçe elini yumruk yapıp hızlı adımlarla yanlarına ilerledi bende arkasından gökçe çocuğu yakasından tutup kaldırdı kafayı çaktı çocuğun arkadaşi gelince poyraz da araya girdi bizde ayırmaya çalışıyoduk etrafa baya insanlar toplanmıştı sonunda ayırdık çocuklar yavaşca giderlerken bizde yere oturduk ''Napıyosun lan sen ne karışıyosun hayatıma kimsin sen?'' diye bağırdı tuğçe gökçeye bakarak ''Sen benimsin kızım kimse sana yaklaşamaz'' diye sırıttı ve dudaklarına yapıştı bunlar öpüşürlerken bende ikisinin ensesine vurdum ''Yeter be yediniz birbirinizi'' diye kahkaha attım poyrazda gülmeye başlayınca ben ona bakıp ciddileştim.''Hadi gökçeyi anladım peki sen poyraz ayırmaya gelen çocuğu niye dövdün'' diyip kaşlarını kaldırıp ciddi sormaya çalıştı tuğçe ama malesef beceremedi canım arkadaşım.''O şerefsiz sürekli tılsıma bakıyodu dayanamadım bende'' dedi poyraz sonra dediğini farketmiş olucak ki ''Yani size bakıyodu ondan şey olunca öyle oldu aman neyse'' diyip geçiştirmeye çalıştı.Arkadan mert arzu gülce tuana yağız buğra geldi yanımıza oturdular.Mert tuğçeyle gökçeyi gösterip''Siz barıştınız mı'' dedi gülerek ikiside aynı anda ''Evet'' dediler ''Ooo ne güzel iki çift oldu'' dedi mert gülerek ''iki çift derken'' dediim gözlerimi irileştirerek arzunun elini tutu havaya kaldırdı ''Biz sevgili oldukta'' dedi mutlu bir şekilde.Ah ne güzel herkes mutlu.''Nayır nolamaz beyaz atlı prensim daha gelmedi benim arayıp ağzına sıçmam lazım'' diyip kıkırdarken buğra kolunu omzuma atıp kendine çekti ''Burdayım ya prenses'' diyip gülümsedi yandan poyraza bakış attığımda elini yumruk yapmış gözlerinden alev fışkırcak derecede bize bakıyodu poyraz bey bu daha başlangıç.''Aaa ayıpsın prensim beniim'' diyip sıkıca sarıldım.Cidden buğra güven veriyodu bana abim gibi olmuştu.