~Tatil6~

8K 331 6
                                    

*******
Multimedya tılsımın kıyafeti.İyi okumalar:))
*******
Yarım saattir hazırlık yapıyoruz.Yaklaşık bir saat önce buğra ve yağız ailelerinin yanlarına döndüler ailevi meseleler falanmış yani bugün poyrazla-ben gökçeyle-tuğçe mertle-arzu çift çift takılıcaz ne güzel.Hayatımda ilk defa bu kadar mutluyum demicem tuğçeyle mertle çok mutluydum zaten ama bide poyraz geldi yeni arkadaşlarım oldu kardeş diyebiliceğim arkadaşlar ama kimse tuğçenin yerini tutamaz sanki yeniden doğmuş gibiyim sanki yürürken uçacakmışım gibi hissediyorum durup salak salak yanımdakilere bakıp gülüyorum herşey güzel hemde çok güzel.Ben bu kadar güzelliğe alışkın değilim olamamda.Çok korkuyorum o yüzden sürekli bişey olmaz diye içimden söyleniyorum.Sahi hep çok mutlu olduğumuz zamanlar herşey boka sarmadı mı? Herşey güzel giderken hayatının en büyük kazığını üzüntüsünü bir anda yaşamadık mı? Düşündükçe kendi kendimi yiyorum.Bu düşüncelerden beni tuğçenin anırışı ayırdı bildiğin anırıyo kız bana çekmiş ehehehehehe.''Tılsım 2 dakika içinde burda olmazsan tırnaklarımın tadına bakmak zorunda kalırsın'' diye tehdit etti yapardı bir çok kez yaptıda ''Tamam geliyorum be'' diye bağırdım rujumu sürüp aşşağıya indim poyraz baştan aşşağı süzdü ıslık çalarak kolunu uzattı koluna girdiğimde ''Bugün yanımdan ayrılmıyorsun güzellik'' diyip göz kırptı gülümsemekle yetindim.Tuğçeyle gökçeye baktığımda birşeyler tartışıyolardı zaten tuğče son zamanlarda bana bile kötü davranmaya başladı ama poyrazla öyle değil aksine çok samimi kardeşim olmasa kıskanırdım ama tabikide kıskanmıyorum güvenim sonsuz.Arabaya bindiğimizde sadece arada sırada birbirimize bakıp gülümsüyoruz onun haricinde bişey yok okulların açılmasına 1 ay kaldı ve bu 1 ayı iyi geçirmeye çalışıyoruz.Ama sadece çalışıyoruz tamam poyrazla aramız çok iyi ama tuğçeyle nerdeyse bir o kadarda kötü.Gökçeyede kötü davranıyo sevmiyomuş gibi sevmemiş gibi kırmaya çalışıyo ama gökçe hala yanında.Düşüncelerimin son bulması poyrazın kapımı açmasıyla son buldu ''Teşekkürler beyefendi'' diyip gülümsedim oda ''Herzaman hanımefendi'' dedi ve gülümsedi zaten bu aralar pek konuştuğumuz söylenmez tuğçeyle konuşurlarken yanlarına ben gidince susuyolar bazen kendimi tuaf dışlanmış hissediyorum ama poyraz bir sarılıyo hemencicik geçiyo.Derine girdiğimizde içerisi alkol ve sigara kokusu gelmedi burnuma henüz o kadar kalabalık değildi her zaman oturduğumuz masa boş olumca o tarafa doğru ilerledik oturduk yavaş yavaş içerisi dolmaya başladı ilk birer birayla başlamaya karar verdik ve devamı geldi poyraz sürekli 'fazla içmek sarhoş olmak yok' diyip duruyo her seferinde 'tamam tamam' diyip geçiştiriyorum.

Tuğçeden devam;
Bu sıralar gökçeden soğumaya başladım öpmesini dokumasını istemiyorum tiksiniyorum artık.Hele tılsım bu poyrazla çıktığından beri dünya onun etrafında dönüyo sanki her ortamda neşeli espiriler yaparak dikkatleri üzerine çekiyo zaten hayır hayır hayır kıskanmak değil bu yada o bilmiyorum.Ama bu-bu çok sinir bişey kendimi eksik ezik hissetmeye başladım ciddiyim küçüklüğümüzden beri içimde olan birşey bu sıralar daha çok ortaya çıktı hele şu alkolun etkisi bide poyrazla çıkması...
Bu kadar yakışıklı biri ben varken tılsıma nasıl bakar?? Saçmalık bence.O sırada boynumda birinin nefesini hissettim sanırım sanırım diyorum şu içkilerden bedenim uyuşmuş durumda pek sarhoş olmam ama şuan pekte iyi değilim kendimi kontrol ederim sadece.Arkamı dönmemle gökçeyi gördüm ittirdim ''Tuğçe neyin var senin'' diyre bağırdı bir hışımla ''Neyim varmışş'' diye ağzımı yaya yaya konuştum ''Tuafsın beni istemiyo gibisin bir sorun mu var'' dedi. ''Evet sorun var sorun sensin istemiyorum seni bıktım senden git başımdan'' diye bağırdım.Evet gözlerindeki o siniri gördüm ve çekip gitti ah ne güzel terkedildim diyip kahkahalarla gülüyordum poyraz gökçenin arkasından gitti hafif sendelendi giderken sanırım sarhoştu şu yakışıklı enişem ahahahahahaha eniştemmiş sevgilim demek varken eniştede neymiş beee.O sırada iyilik meleğımiz geldi ah ne güzel bir bu eksikti bilim bakalım kim evet tılsım. ''Canım iyimisin yani üzülme gökçe seni çok seviyor biliyorsun bizde yanındayız'' dedi cidden bu kız sinirimi bozmaya başladı bana bu kadar iyi davranmasının sebebi ne herkese iyilik meleği rolünü kesiye ama ben yemem tılsım hanım ''Ya baksana canım umrumda bile değil ben istedim ayrılmayı sevmiyorum onu ve şuanda eve gidiyorum'' diyip cevap vermesine fırsat vermeden çıktım.Taksi çevirdim evin adresini verdim cama kafamı yaslayıp gözlerimi kapattım.

Tılsımdan devam;
Tuğçe cidden çok değişmişti bugün bunun farkına vardım cidden çok değişti yine kardeşim benim ama böyle kedine çok zarar veriyor bir şekilde bunu engellicem.Mertle arzuya baktığımda pistte dans ediyolardı saat tam 12ydi.Arzu bana bakınca el işaretleriyle gidiyorum demeye çalıştım oda tamam dercesine kafasını salladı sonra merte bişeyler söyledi mertte dönüp bana baktı güldü bende çıktım bardan poyrazı aradım etrafta yoktu gökçenin peşinden gitti ama geri gelmedi açmayınca kapatıp taksi çevirdim evin adresini söyleyip camdan dışarıyı izlemeye başladım.Eve gidip uyuma istiyordum aşırı derecede içimde kötü bir his vardı ve bundan kaçmak için uyumak en iyi yoldu.Evin önüne geldiğimde parayı ödeyip taksiden indim çantamla savaşırcasına içine bakmadan anahtarımı arıyorum hayır çantam boştu nerdeyse ama hep böyle olurdu en sonunda anahtarı buldum zafer kazanmışcasına sırıttım.Anahtarla kapıyı açtım evde kimse yoktu yukardan takur tukur sesler gelince tırstım elime masanın üstündre duran cam tabağı aldım ve üşt kata doğru yürüdüm iyice sesleri dinleyip tuğçenin odasından geldiğine karar verdim belki tuğçe olabilir ama olmayadabilir bunun ičin tabağı bırakmadım kapı hafif aralıktı yavaş yavaş açtım ve gördüğüm şeyle donup kaldım elimdeki tabak yere düştü...

EZİĞİN DÖNÜŞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin