Medya kızların giydikleri. Keyifli okumalar.
☁️
Herşey o kadar hızli gelişiyordu ki. Ona vişne kız hesabından yazmam ayrı saçmaydı en başta. Ona karşı hissettiğim aşk'tı. İçimde bir o vardı. Onu o kadar seviyorum ki aynaki yüzüm aksini söyleniyordu. Ona bakarken, ona poğaça hazırlarken hep aptal gülümseme vardı.
"Kızım ne diye gülüyorsun?"diye sordu annem, bana kaşlarını çatarak bakarken. Ona şirince baktım poğçayı yoğururken."Mutlu olmak suç mu anne? Hem kızın mutlu olmasın mı?"
Annem bana kötü kötü baktı."Onu mu diyorum Balca? Sadece durduruk yere niye gülüyorsun diyorum. Deli misin sen? Ancak aşıklar böyle gülümser deli gibi."
Patatesleri püre haline getirdim. Hamurdan bir parça alıp yuvarladım ve içini biraz açıp patatesleri içine koydum. "Aşık oldum anne. Şimdi de deli mi oldum yani? Alacağın olsun, Alacalı. Deli ettin ya beni."
Ağzımın içinde konuşmuştum. Annem duymamıştım bile.
Baktığım yere bile gülümsedim. O zamanlar yani yeni anlamıştım. Salak değildim. Aşık olduğumu çok geç olmasa bile öğrenmiş ve darbe yemiş gibi olmuştum. Sağlam yemiştim, beklemediğim yerden gelmişti. Ben ayaktan beklerken, o kalbimden vurmuştu.
Çok fazla düşünmeden akşam için hazırlanmak için dolaptan yeni olan siyah askılı elbiseyi çekip aldım. Üstümü çıkardım ve elbiseyi giyip saçlarımı düzleştirip biraz makyaj yaptım. Olabildiğince sadece tutmuştum makyajlı. Küpe ve işaret parmağımı eklem yüzüğü takarak son olarak parfüm sıktım. Aynada gördüğüm Balca, her zamanki gibiydi. Zaman değişiyordu, takvimlerin yırtılma sesleri geliyordu kulağa, saniye durmuyordu ve dakikalar kaldığı yerden devam ediyordu. Zaman değişiyordu ama ben hep aynı kalıyordum.
Onu sevdim diye hiç yorulmamıştım. Kalbim onu severken hiç usanmamıştı. Aşağıdan annemin sesi gelmesiyle derin nefes alıp çantamın içine telefonu koyup odamdan çıktım. Balo düğün salonunda olucaktı. Çok uzak değildi ama arabayla gidicektik. Merdivenlerden inerken babam huzursuzca kravatını takıyor, abim oflayarak saatine bakıyordu. İkiside o kadar yakışıklı olmuşlardı ki. Annemin üstünde siyah bir elbise vardı. Kucuk taşlarla süslenmeşti. Saçlarını hafif maşalandırmış ve makyaj yapmıştı.
Merdivenden inerken parkelerin çıkardığı ses ortamın sessizliğini bozdu. Üç kişinin başını kalkarken yutkundum. Çoğu kişinin gözler önünde olurken yutkunmak zorunda kalıyordum. Abimin ıslak sesleri merdivenin sonunda durdu ve elini bana doğru uzattığında gülümsedim. Elimi tuttuğu gibi nazik bir beyfendi gibi öptü.
"Bu akşam bana eşlik eder misiniz, güzel Balca?"diye sorunca hay hay der gibi başımı salladım gülerek. Gülümsedi. Lacivert takım giymişti ve gömlekten bir kaç düğme açmıştı.
"Babam, benim peri kızım. Ne kadarda güzel olmuşsun."diye mırıldandı babam, gözleri prensesiymişim gibi bakarken. Gülümsemeye devam ettim. Annemin bana olan bakışları duygusallık içeriyordu. Çok ayakta kalmayıp elime siyah kısa tobuklu ayakkabıları alıp giydim, nefes alabilmek için dışarı çıktım.
Tam o esnada ilerideki kapıdan çıkan onları gördüm. Açelya bana,"Kraliçem!"diye bağırken yanaklarım kızardı. Üstünde pembe bir elbise vardı. Sarı saçları düzdü ve bebek gibiydi. O da beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolan giymeyi tercih etmişti. Kumral saçları taranmış ve düzenliydi. Yeşil ve mavi karışık gözleri bana döndüğünde an an değişen ifadesini izledim. İlk bana bakan gözleri değişti, yutkundu ve boğaz temizleme sesi geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE KIZI | TEXTİNG❦
Teen FictionVişne kız: Oğlum anlamıyor musun? Vişne kız: Benim kaderim sensin. Manavcı: Senin kaderin olamam. Manavcı: Vişneyi seviyorsun lakin vişne hayatımda bile olmaz. Vişne kız: O nedenmiş? Manavcı: Vişneye alerjim var! Anlasana be kızım! 🍒 ↬Eğlenceli ki...