b e ş

520 31 0
                                    

Koşarak pastaneye girdim.Zili çaldım.

"Ustam bana bir tane elmalı kurabiye." diyerek gülümsedim.Babam benim geldiğimi anlamış olacak ki yanıma gelip sıkıca sarıldı.

"Canım babam."diyerek yanağını öptüm.

"Naptın kızım nasıl gidiyor okulun?"

"İyi gidiyor babacım."biraz yanına yaklaştım."Baba benden lütfen doktorluk falan beklemeyin."dedim sakince.Babam ise gergince kaşlarını çattı.

Kesinlikle ortam gerilmeye başlıyordu.
Orada ölmemek amaçlı daha fazla bir şey demeden pastaneden çıktım.Babam ise arkamdan Alina diyerek bağırıyordu.

Şaşırdık mı?Hayır.

Babam küçüklüğümden beri beni ne istediğini bilen bir kız olarak büyütmüştü. Küçüklükten beri tek hedefim doktorluktu.
Ama olmuyordu,yapamıyordum.Babam ise buna kızıyordu.O da haklıydı.Kızını hep ne istediğini bilerek yaşatmayı öğrettiğini sanıyordu ama öyle olsa yapabilirdim değil mi?

Şimdi kendime bir söz veriyorum,asla ve asla okulumdan kaçmayacağıma,sınıfta
kalmayacağıma,okula geç kalmayacağıma
ve en önemlisi derslerime odaklanacağıma
söz veriyorum.İçimden upuzun bir şekilde
dileklerimi diledim,dua ettim.

Babamın ve annemin asla yüzünü hor çıkartmak istemiyordum.'Benim kızımda sağlık okuyor,beyin cerrahı olucak.' diyerek övünmesini istiyordum.Hem onlarda hemde bende kendimi bir nebzede mutlu hissederdik.Çünkü onlarında mutlu olmaya hakkı vardı.Onların tek çocuğu olduğum için üstüme fazla düşüyorlardı.
Yani kısaca bütün ümitleri bendim.

Ben hep ne istediğimi bilen bir kız olarak kalacaktım ve öylede devam edecektim.

Saatime baktığımda otobüsün gelmesine az kalmıştı.Normalde Barış yanımda olsa otobüse binmezdim yürüyerek giderdik ama yanımda Barış yoktu.Evden çıkarken bana fazla sinirli olduğu için gönlünü almaya evine gitmiştim beyefendinin.Ama o sinirden gözü dönmüş olduğu için çantamı verip kapıyı yüzüme kapatmıştı.
Sağolsun Barış Bey.Annem bile yüzüme kapı kapatmıyordu bu kadar sertçe sen ilktin.

Otobüsün geldiğini görünce durağa doğru koşmaya başladım.Daha on dakika geçmemişti Alina,söz vermiştin.Biraz daha hızlı koşunca otobüse yetişmiştim.
Kartımı okutup bir köşeye oturdum.
Kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım.

Okula geldiğimizi gördüğüm zaman yerimden kalktım ve indim.Geriye doğru gerildim.Ne kadar güzeldi otobüsün seni okulun önüne bırakması.Ha bu arada sadece bu Rize'de var dostlar.

Sınıfın içine girdiğim an modum değişmişti.Çünkü Yağmur ve Kerem'i oturmuş gülüşerek görmüştüm.Yağmur
arkası dönük bir şekilde oturduğu için beni farketmemişti.Kerem ise kısaca bir bakış atıp sırıtarak karşısındaki kıza gözlerini çevirmişti.

La havle.

Çantamı sertçe masaya koyunca Yağmur arkasını döndü.Beni gördüğü an ayaklandı.

"Neyse Kerem halletmiş olduk kardeşim." diyerek bir şeyler uydurdu Yağmur.

Vay be.

"Evet evet Yağmurcum hallettik." yanımdan geçerken omzuma çarpmıştı Kerem,Yağmur'a Yağmurcum demişti.
Bana gene geliyorlardı.Belaya bulaşmayacağım derslerime bakacağım dedikçe bela beni buluyordu.Yok gerçekten bir gün bu sınıftan biri daha doğrusu iki kişi elimde kalacaktı.

Bir Yağmur.

İki Kerem.

Yağmur hemen yanıma yanaşınca hiç bir şey demeden dışarı çıktım.Koynumuzda
kahpe mi besliyorduk ne?

"Alina açıklayabilirim!"diyerek bağırdı.

"Açıklayamazsın Yağmur."dedim arkamı dönerek.Onu boğmamak için elimden geleni yapıyordum."Siktir git Yağmur. Gözüm görmesin seni!"

Yağmur hemen yalandan ağlamaya başladığında sabır çektim.

"Sikerler burda Yağmur ağlamanı.Kalk yerdende siktir git sınıfına yoksa kötü olucak."

"Yapma!"

"Neyi yapmayayım Yağmur.Bir erkek için kavga ediyoruz burda.Başta söyleseydin Kerem'i sevdiğini vazgeçerdim.Ama sen kahpeliği seçtiğin için arkadaşlığımız bitti.
Bir de Barış'ı kullandın ya yazıklar olsun sana!"diyerek küçümseyici bakışlar attım.

"Bana bakma öyle Alina!"diyerek tekrardan bağırınca sinirle alnıma vurdum.Kanaması umrumda değildi şuan.

Yanına çöktüm."Yağmur neden aptal olduğunu biliyor musun?"gerçekten kafasını iki yana doğru salladı."Çünkü konuşmalarıma değilde sen benim küçümseyici bakışlarıma takıldın.Bu da seni aptal ve aşağılık kompleksi yerle bir olmuş bir insan yapıyor."diyerek her hecemde işaret parmağımla kafasına vurdum.Gülümseyerek yerden kalkıp elimi çırptım.Tiksiniyordum,bir erkek yüzünden arkadaşlığını bitiren kızlardan ama
en acısıda açıklayabileceği hiç bir şey olmamasıydı.

Bugünlük bana bu üzüntü yeterdi.Bu psikolojiden sonra bir de oturup ders dinleyemezdim.Çantamı sınıftan alıp arka demirlerden atlayıp parka doğru koştum.

Parkta bir tane çardağa oturdum ve etrafı izlemeye başladım.Bazen ben ne yaşadım diyerek sorguluyordum,bir açıklama bekliyordum ama yoktu.Daha fazla içimdeki acıyla boğuşmamak amaçlı gözyaşlarımın akmasına izin verdim.En yakın arkadaşımın bana bunu yaşattıracağına gözyaşlarımda boğulmayı
tercih ederdim.

Yanıma esmer,uzun boylu,sol kaşı çizik bir çocuk geldi ve bir dal sigara uzattı.

"Acıya iyi geliyormuş bazen sigara." diyerek gülümsedi.Gözyaşlarımı iki yana ittim elimle.

"Acıya değilde ölüme daha iyi geliyormuş sigara."bir öncekinden gülümsemesinden esir kalmamış kahkaha atıyordu.Onun kahkahası ile bende gülmeye başladım.

"Ne o güldürdüm seni."dedi sevinçle."Evet güldürdün."bunu dememle birlikte karşıma oturdu.Normalde izin istemediği için ağzına sıçabilirdim aynı Nisa'ya yaptığım gibi ama bu insan bir farklı gelmişti.

"Ne yani sigara içmiyor musun?"kaşlarımı
çattım."İçmiyorum?"dedim sorgular bakışlarımı ona göndererek.

"Yani tamam canım içmeyebilirsinde- of ben ne saçmalıyorsam.Bazen herkesi kendim gibi görüyorum."demesi ile birlikte gülümsedim.

"Ruh ikizi miyiz acaba?"

"Bazen gerçekten o insanı kendin gibi görüyorsun daha sıcak hissedebiliyorsun değil mi?"başımı iki yana salladım.

"Herkesi kendim gibi görünce sonu mutsuzlukla sonuçlandı."dedim üzgünce.

"Bu arada alnına noldu?"diyerek alnını gösterdi.Şimdi aklıma gelmişti vurduğum.

"Sinirden kendimi patakladım."diyerek gülümsedim.Çocuk tatmin olmamışcasına
mırıldandı.

Rize'nin Nisan ayında olsak bile esen rüzgarı ile irkildim ve titredim.O sırada omzuma bırakılan ceket ile tekrardan irkildim.Arkamı dönüp baktığımda Barış'tan başka kimse değildi.

____

778 kelime.

degismene ragmen | barıs alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin