o n

372 26 8
                                    

İstanbul'un göbeğinde,rezidans olan evime girdim.Boş ve uzun bir koridor karşılamıştı beni tabiki.Onun sağında ise bir koridor ve boş odalar daha. Sessizlikten nefret ediyordum.Aşka ve evliliğe karşıydım ama bazen insan yalnız hissediyordu.Dışarda ki 'anne,baba' diyerek bağıran çocukları gördükçe içime bir şeyler oluyordu. Belkide annem haklıydı.Artık birini bulmam gerekiyordu ama bu randevulardan nasıl bulabileceksem?

Uzun ve boş koridorda yürüyüp odama girdim,ayak seslerim evde yankı yapıyordu.Üzerimdekilerini çıkartıp duşa girdim.Hiç bir şey düşünmeden duşuma girip çıktım.

Salondaki L koltuğun bir köşesine oturup ayaklarımı uzattım.Televizyonu açtım.
Biraz gezindikten sonra akşam magazini
açtım.

Telefonumun çalması ile kalkıp odamdaki komidinden alıp yatağıma oturdum,annem arıyordu.

"Efendim meleğim?"

"Ay kızım ay bak tansiyonuma gene bir şeyler oluyor."göz devirdim."Bu arada hiç fikrini sormadım,randevuyu ayarladım."

"Of anne!"

"Annelere oflanmaz kızım.Ben sana küçükken öğretmedim mi bunu?"küçük bir çocukmuşum gibi azar yedikten sonra konuştum.

"Tamam gideceğim ama bir şartla."

"Çabuk söyle hadi işim var."

"Baktım olmaz çocuktan sonra başka randevuya çıkmam söyleyim."

"Tamam."

"Hadi görüşürüz."

"Görüşürüz."telefonu kapatıp yatağın üstüne bıraktım.

Üstüme saten geceliklerimi giyip saçlarımı kuruttum.Makyaj masama oturup yüz bakımımı yaptım.

Anneme ne zamana ayarladığını sormadığım için küfür edip telefonu elime geri aldım.Açınca konuştum.

"Anne ne zaman ayarladın randevuyu?"

"Yarın akşam."bir tane daha küfür ettim.

"Küfür etme ve kızım senin avukat kıyafetlerini giyip gitme.Elbise melbise giy."

"Aynen anne aynen sesin gitti kapatıyorum."telefonu kapatıp yatağıma yattım.

Sabah odama vuran güneş ışıkları sayesinde uyandım.Mükemmel bir- gün değildi.Geç kalmıştım çünkü.Hızlıca üstüme bir şeyler geçirip evden çıktım.

Pek fazla özen göstermemiştim.Zaten randevu için geri eve dönüp üstümü değiştirecektim.

Arabama binip rastgele bir şarkı açtım.

Büroya sapasağlam geldiğim için dua etmiştim.Şu kalabalık İstanbul trafiğinde birine çarpmak veya birinin size çarpması yüzde yüz bir ihtimaldi gerçekten.

"Aliş kuş naptın?"odaya giren Belinay'a baktım.Omuz silktim.

"Hiç bir şey."

"Vay çok çalışmışsın,dinlen bence ya." dalga geçer gibi kurduğu cümle ile kahkaha attım.

"Bencede,hem biliyorsun bir hafta sonra başını ottan boka sallayan bir müvekkilin avukatı olacağım değil mi?"

Bahsettiğim kişiyi anlayınca kahkaha attı.

degismene ragmen | barıs alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin