11

582 56 14
                                    

Yorum atmayanlar
Yatacak yeriniz yok

×××××

Taehyung

"Bak şurdaki dip boyası gelen yellozu görüyor musun?"

"Kim kız o?"

"Sütçü ablanın büyük kızı işte! Bu evden kaçınca, anası üzüntüden elden ayaktan kesildi garibim. Hüseyin ablanın cenazesine de gelemedi."

Omega babam, Hoseok amcam ile kol kola yürürken arkada Namjoon babamla valizleri taşımaya çalışan beni pek de umursuyor gibi durmuyordu. Keza o ikisi öyle bir takım çalışması yapıyorlardı ki, sadece iki dakikalık dedikodu uğruna kendilerini bile satarlardı.

"Sütçü... Hoseok! Bu Minyeong teyze mi? Şu işe bak... Kim bilir en son kaç yıl önce görmüşümdür."

"Kız görme zaten. Meymuna dönmüş."

İkisi kendi aralarında kahkahalara boğulurken kol kola eve girmiş, bizi bir başımıza bırakmışlardı. Alfa babam hayattan bezmiş dururken, ben de üzgün feromonlarımı yayılıyordum ister istemez.

"Bebeğim... Neyin var?"

Omuz silktim. "Bir şey yok, babacım." Taşıyamadığım valizi sürüklemeye uğraşırken Namjoon babam elimden aldı bir kenara bıraktı. Elini saçıma götürdü ve okşarken, beni göğsüne çekip sarıldı.

Sarı saçlarıma ufak bir öpücük kondurmuş, ardından ise yüzümüzü karşı karşıya getirmişti.

"Ben senin bakışından anlarım. Ne oldu çiçeğim? Söyle babişine."

Babiş demesine ister istemez buruk bir gülümseme sundum. Ardından ise aklıma gelen düşünceler yüzünden derin bir iç çekmiştim.

"Baba..." Bakışlarımı ona bile değdiremiyordum. Ciddi anlamda, ağlamamak için çok zor tutuyordum kendimi.

"Buraya geleceğimi Jungkook'a söyleyemedim. Hatlar çekmediği için de mesaj da atamıyorum. Of..." Elimi dolmaya başlayan gözlerime götürdüm. "... Ggukie çok ü-üzülecek baba."

Elini sırtıma götürüp tekrar sarıldı bana. Şimdi gözyaşlarımı tutmuyor, her ne kadar gömleğini ıslatsa da umursamadan ağlıyordum göğsünde. Ellerimi gözlerimden çekip boynuna sarmaladım. O ise bir kaç saniyenin ardından beni kucaklamış, kaslı kollarıyla kaldırıp beni omzuna oturmuştu. Ağzımdan ufak bir çığlık duyulurken, birazcık eğilip daha yeni benim kaldırmak için götümü yırttığım valizi de alırken bir eli belimi tutup destek veriyordu.

Resmen 2 metre havadaydım. Namjoon babam baskın bir alfa olduğu için zaten çok uzundu ve bir de beni omzuna alınca... Sanki kanatlarım varmış ve ben uçuyormuşum gibi hissediyordum.

Bir elinde valiz, bir omzunda ben ilerlerken beni minicik hoplattı. "Gidelim bakalım."

Kıkırdadım ister istemez.

"Ya baba! Bebek değilim ben!!"

"Sen her zaman benim minik bebeğimsin, güneş saçlım. Ve hep öyle kalacaksın-"

Kapıdan geçerken aniden kafamı kapının üstüne vurmam ile geriye sendelemiş, taa 2 metreden yere kapaklanmıştım. Burnumdaki büyük acı git gide artarken, hızla elimi götürdüm.

Ay! Kan vardı?!

"Taehyung!"

"Baba!! Burnumu kırdın!!"

"Kırık değildir. Kırık olsa duramazsın."

*
*

"Hasta duramıyor."

Fake Blonde Omega |taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin