12

477 47 13
                                    

Uzun bölüm yazayım diye elim götüme girdi resmen

Oy atın bebeklerim

Bol bol yorum görmek istiyorum
herkesten

***

"Hepinize afiyet, bal, şeker, tuz, karabiber, pul biber, köri, kekik, nane-"

"Hoseok."

"Ayy çok pardon..."

Akşam yemeği için yere sofra seren aileme bakıp bir iç geçirdim. Ninemin evinde bir masa bile yoktu. Çünkü masaya oturamıyordu. Ama ben de yere oturamıyordum.

Köyden nefret ediyorum tamam mı!

Çatak olmayan! elim ile çubuğu tutarak bulgogiye uzanacağım sırada Jin babam elime ufacık vurdu. "Auch! Ne vuruyorsun be?"

"Bekle biraz ayçiçeğim. Misafirlerimiz gelecek."

"Of bir de misafir mi çekeceğiz... Zaten koluşum çatlak." dedim sıkıntıdan büzülen dudaklarımla. Tam da o sırada aniden duyulan ses ile hepimiz yerimizden sıçradık.

"Haydaaaaaari!"

Ninem uyuklarken aniden bağırıp hepimizi korkuturken, hemen yanındaki bana bakıp ne bakıyorsun der gibi kaş göz işaret yaptı.

"Nine...?"

"Zıkkım."

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken aniden çalınan kapı ile zar zor bakışlarımı ondan çektim. Hepimiz aramızda kim kapıyı açacak diye düşünüp beklerken, evdeki en küçük olmam sebebiylen bana dönen bakışlara daha fazla maruz kalmamak için tek kolumdan zar zor destek alarak ayağa kalktım. Arkamdan alfa babamın sesini duyabiliyordum.

"Kolu çatlak çocuğu da kaldırıyorsunuz ya-"

"Sen kalk o zaman kocacım."

"T-tamam bir şey demedim güzelim."

"Aferin, adam olacan sen." dedi omega babam alfa babama bir bardak su uzatırken.

Adımlarımı hızlandırarak alacaklı gibi çalan kapıya doğru ilerledim. Bir kere! Bir insan kapıyı adam akıllı çalar! Tık tık tık yaparsın ya da tik tik tik yaparsın. ŞAP ŞAP ŞAP DİYE DE VURMAZSIN EY KÖY HALKINDAN OLAN HERHANGİ BİR VATANDAŞ!

"Kır ulan kır! Kapıyı da kır! Embesil!" Kapının önüne varınca tüm gücümle kavradım kulpu. "Kim lan kim o?!"

"Dark Web Killer."

Karşımdaki bana gülümseyerek bakan üç adama karşı, şaşkın bir tepki verdim. Çünkü ellerini açarak 'SÜRPRİİİİZ!' diye bağıran bu adamları görmeyi hiç beklemiyordum.

Hele ki, tam ortalarında bana koca parlak gözleriyle gülümseyerek bakan alfamı görmeyi...

Tabi bir de arkalarında saklanmış, daha doğrusu kısa boyundan dolayı gözükmeyen yaşlı amcayı saymazsak.

Ay tonton bir şey bu...

"Omegam...?"

Onu görünce ister istemez gözlerim dolmaya başlamış, tüm gün kendime dert edindiğim düşüncelerim beynime hucüm ederken dudaklarımın bükülmesini engellememiştim.

Bakışları üzgün yüzüme kayarken, havadaki ellerini bana doğru getirdi ve ellerini belime sardı. Gözlerimi yumduğum anda aldığım okyanus kokusu gözlerimden yaşların dökülmesini sağlamıştı. Çatlak olmayan elimi boynuna, bacaklarımı ise beline sarıp kucağına atladım.

"Ggukie!"

"Sarışınım..."

Bir eli belimi okşarken, diğerini boynuna gömdüğüm yüzüme getirdi ve yanağımı okşayarak kendi hizzasına getirdi. Titreyen dudaklarıma bakıp derin bir nefes verirken burukça gülümsedi.

Fake Blonde Omega |taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin