Bu bölüm bazı okuyucuların rahatsız olabileceği unsurlar içermektedir.
•
ilâhi bakış açısı.
Sarışın omega tedirgin adımlarıyla alfasının kısa süreliğine kaldığı evine adımlarken, içine güç veren bir nefes çekmiş; minik elini yumruk yaparak kaldırıp kapıyı tıklatmıştı.
Kısa süreliğine bir sessizlik çökerken, evin hatta arsanın çevresini sarmalayan yoğun okyanus kokusu ciğerlerini yakmaya başlıyordu.
Jungkook gerçekten kızgınlığa girmiş olmalıydı.
Buraya gelirken her şeyi göze almıştı. Belki de alfası onu reddedecekti. Kıracaktı veya hakaret edecekti. Fakat umrunda değildi. Bugünkü tartışmanın bir sonu yoktu.
Her şeyi, tüm çıplaklığıyla anlatmalıydı.
Kapının önünden bir kaç hışırtı sesi duyduğu an, yerinde dikilmiş tedirgince yutkunmuştu. Hışırtılar yakınlaştıkça feromon kokusu da yaklaşıyordu. Bir omega için oldukça zorlayıcı olan bu etkileyici feromon, sarışın omegayı da gereğinden fazla etkiliyordu ki; ince bacaklarını birbirine bastırmadan edememişti.
Sesler durdu ve kapının diğer tarafından boğuk bir ses duyuldu. "Neden geldin?"
Jungkook'un sesi kızgınlığını zor geçirdiğini belli edecek kadar boğuk ve rahatsızdı. Tiz tonu hastalıklı geliyordu. Taehyung bu durum yüzden kendini suçlu görmüş, gözlerinin dolmasını engelleyememişti. Keza ikisi de biliyordu ki; eğer ki kavga etmemiş ve alfanın kızgınlığını beraber geçiriyor olsalardı, büyük olan bu denli zor durumda olmayacaktı.
Taehyung dolan gözlerini kırpıştırarak dolgun pembe dudağını büzdü sarı tutamları kapıyla kafası arasında kalacak şekilde kapıya yasladı yanağını. "Ggukie..." dedi yumuşak sesiyle.
Ve bu tek kelimesi bile alfasının zaten erekte olan erkekliğinin acıyla seğirmesine, ağzından hırıltılı bile inleme kaçmasına neden olmuştu. Jungkook da en az Taehyung kadar biliyordu omegası olmadan bu kızgınlığının onu ne denli yoracağını.
Kendisine ve alfa kurduna hakim olamamaktan korkuyordu. Ya kontrolü kaybeder ve Taehyung'u incitirse... O zaman ne olacaktı?
Keza alfanın kızgınlık zamanlarında, bir takım zevkleri olabiliyordu.
"Ggukie... Seni özledim." Taehyung üzgün sesiyle alfasına seslenirken, işaret parmağıyla kapıda ince bir yol çiziyordu.
Yaz ayında olmalarına rağmen gece -bu yüksek kesimlerde- havalar serin oluyordu. Üzerinde gecelik kısa bir şort ve şortunu kapatacak kadar uzun oversize tişört vardı. Serin hava ince kıyafetlerinden geçmiş ve sarışın omeganın burnunun kızarmasına neden olmuştu. Zaten dolu gözleri de yüzünün kızarmasının temel nedeniyken, Ay'dan kopan bir parça gibi gözüküyordu.
"Güzelim..."
"Gguk..."
Alfa da en az omegası kadar özlemişti onu. Zaten Taehyung'suz berbat hissederken bir de kızgınlıkta omegasının kokusuna ve varlığına öyle çok ihtiyacı vardı ki... Eğer ki vahşi alfa kurdunun Taehyung'u zorlayacağını bilmese, bu kadar uğraşmazdı.
"Güneş saçlım... git."
"Hayır! Gidemem! Sen de benim kızgınlığımda yanımdaydın-"
"Taehyung, kurdum sana zarar verecek."
"Umrumda değil Jungkook!" İç çekti sessizce. Sesi titriyordu küçük olanın. "Seni istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Blonde Omega |taekook|
FanficBilinmeyen numara: Yüzüme otur çakma sarışın sarısın: Host ulan