***
1 ay sonra
Son bulaşığı da yıkadıktan sonra tezgahın üstünü temizleyip ellerimi kuruladım. Çocuklara geçmişimi anlattığım o günün üzerinden tam olarak bir ay geçmişti ve bu bir ayda çok şey değişmişti. Artık yemek yiyebiliyordum çünkü yemekleri birlikte yapıyorduk. Ayrıca dışarıya da çıkıyordum. Annemin bana bıraktığı banka hesabı sağ olsun rahat rahat alışveriş yapıp gezebiliyordum. Bu bir ay içerisinde Felix, Jeongin ve Jisung ile tam beş kez dışarıya çıkmıştım. Yanımızda korumalar da oluyordu ama bunu pek umursamıyordum. O kadar da olması gerekiyordu.
"Hyunjin, hadi gel film izleyeceğiz." Mutfak kapısında durup bana seslenen Felix'e bakıp başımı aşağı yukarı salladım. "Sen git ben atıştırmalık bir şeyler alıp geleyim." dedikten sonra iki tane büyük kap çıkardım.
"Dur o zaman, ben de yardım edeyim." Felix yanıma gelip dolaptan içecek çıkarırken ben de atıştırmalık yiyecekleri koyduğumuz dolaptan cips, bisküvi falan çıkardım. Cipsleri kaplara döktükten sonra bisküviler içinde iki ayrı tabak çıkartıp onları da yerleştirdim. Felix eline aldığı büyük bir tepsinin içine dört büyük bardak ve içecekleri koyup yanıma geldiğinde bisküvi tabaklarını tepsiye koydum. Yer kalmadığı için Felix tepsiyle mutfaktan çıkarken ben cipsleri koyduğum kapları alıp arkasından ilerledim.
Salona girdiğimde burayı hazırladıklarını fark ettim. Ortadaki büyük masayı kaldırmışlar ve yere yorgan sermişlerdi. Üstüne de renkli yastıklar ve birkaç tane örtü bırakmışlardı. "Ay çok tatlı olmuş burası." derken elimdeki kapları yorganın köşesine bıraktım.
"Ne izleyelim?" Jisung kumandayla filmleri incelerken bakışlarını ekrandan ayırmadan bize seslendi. Kendimi yorganın üstüne atarken gözlerimi televizyona çevirdim. Ne zaman film izlesek seçimi her zaman onlara bırakırdım çünkü harika şeyler açarlardı.
"Geçenlerde dizisini izlediğimiz Lee Min-Ho varya, onun bir filmi yok mu izlesek?" diye sorduğumda Jisung sırıtarak cevap vermişti.
"Olmaz mı, hemen açıyorum." Jisung arama butonuna girip filmin ismini yazarken arkamdaki renkli yastıklara yaslanarak gözlerimi kapattım. "Ben buradan hiç kalkmak istemiyorum ya, çok rahat." mırıldanarak konuşmamın ardından Felix ve Jeongin'in kahkahasını duyduğumda gözlerimi açarak onlara baktım.
Jeongin üzerime atladığında gülerek kaçmaya çalıştım ama diğer yanımı da Felix kapattığında kurtulamamıştım. Jeongin üzerimden kalkmadan beni gıdıklarken Felix yanımda oturarak beni gıdıklamaya başlamıştı. Kahkaha atarak onları ittirmeye çalışıyordum ama gülünce gücüm kesildiği için bunu beceremiyordum.
"Dur-durun ya." Gülerek kesik kesik konuşmam hiçbir işe yaramazken Jisung filmi açıp bize dönmüş, beni bu halde görünce o da halime gülmeye başlamıştı. "Çocuk kıpkırmızı oldu lan. Öldüreceksiniz çocuğu durun." Jisung'un söylenerek yanımıza gelip Jeongin ve Felix'i benden uzaklaştırdığında hâlâ gülüyordum.
Zar zor ayağa kalkıp kendimi koltuğa attığımda gülmem durmuştu. Şimdi de zar zor nefes alıyordum. "Chan geldiğinde sizi ona söyleyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
close my eyes - hyunchan
FanfictionHyunjin sessiz ve sakin bir çocuktu, babası ise onun hayatı mahvetmişti. yarım bırakıldı.