***
"Odada su vardı Hyunjin."
Hyunjin, Chan'in dediğiyle duraksarken yutkunarak bakışlarını kaçırmıştı. İşte şimdi ne diyeceğini gerçekten bilemiyordu.
Hyunjin köşeye sıkıştığını anladığında doğruyu söylemenin en mantıklısı olduğuna karar verdi. Yoksa yukarı çıktığı gibi Chan gelmeden bir sürahi suyu içmek zorunda kalırdı.
"Ben haberleri gördüm, sen de gördün mü?"
Hyunjin, Chan hariç her yere bakarken Chan muzip bir gülümseme ile doğruca Hyunjin'e bakıyordu.
"Gördüm."
Hyunjin, Chan'in sesini duyduğu an gözlerindeki parıltılarla Chan'a baktı. Chan sarışın gencin gözlerindeki parıltıyı gördüğü an içinden "iyi ki yapmışım" dedi. Çünkü Hyunjin böyle daha güzeldi.
"Gerçekten mi? Peki kim yaptı biliyor musun?"
Hyunjin merakla Chan'a bakarken Chan sarışına verdiği sözü tuttuğunu belli etmek için gerçeği söylemeye karar verdi.
"Ben yaptım, senin için."
Hyunjin duyduklarıyla gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Yüzünde kocaman bir gülümseme yer edinirken dolu dolu gözleriyle Chan'a bakıyordu.
"Ben, teşekkür ederim. Gerçekten. Sen, sözünü tuttun. Çok teşekkür ederim ben."
Chan, Hyunjin'in dolu gözlerine ve gülümseyen yüzüne bakarken bir kez daha Hyunjin'in bu haliyle çok güzel olduğunu düşündü.
"Söz vermiştim, yaptım."
Hyunjin her zaman yaptığı gibi yine kollarını belinin iki yanına çapraz koyduğunda Chan'in tek kaşı havalanmıştı. Hyunjin kendi kendine sarılıyordu.
"Sana, size onun hakkında ne biliyorsam hepsini anlatacağım. Onu senden başka kimse yok edemez."
Chan'in bakışları hâlâ Hyunjin'in kendine sardığı ellerindeyken Hyunjin'in ne dediğini anlamadan başını aşağı yukarı sallamıştı.
"Ben odaya çıkayım. Şey, yalan söylediğim için üzgünüm." Hyunjin konuşacak bir şey kalmadığı için çekingen bir sesle arkasını dönüp mutfağın kapısına ilerledi.
"Baksana Hyunjin," Chan kapıya varan gence seslendiğinde Hyunjin durup arkasını döndü. "Bugün çocuklarla birlikte film izleyeceğiz. Sende bize katılmak ister misin?"
Nedensizce Hyunjin'in gitmesini istemedi Chan, gidip kendini odaya kapatıp orada yalnız kalmasını istemedi. Yanında durması gerektiğini söyledi içinden bir ses, o da buna ayak uydurdu.
"Ben, şey isterim. Ama diğerleri?" Hyunjin istenmediğini hissediyordu. Bu eve ilk geldiğinde herkesin kendinden nefret ettiğini biliyordu. Bunu anlayamayacak kadar salak değildi. Bazen onlar aşağıda kavga ederken sesleri yukarıya geliyordu ve Hyunjin onların nefretin en net şekilde hissediyordu.
"Onlar da sana alışmış olurlar, hadi gel." Chan büyük iki adımla Hyunjin'in yanına varıp onu kolundan tuttu. Kapıyı açıp mutfaktan çıkarken sarışın genci de peşinden sürüklüyordu. Hyunjin ise Chan'in kolunu tutan eline bakıyordu. Ne hikmetse korkmuyordu, aksine Chan onun kolunu tutunca içine anlamsız bir his dolmuştu.
İkili beraber salona geldiğinde herkesin bakışları onlara dönmüştü. Jeongin ve Felix, Hyunjin'i burada gördüğü için mutluyken diğerleri şaşkındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
close my eyes - hyunchan
FanficHyunjin sessiz ve sakin bir çocuktu, babası ise onun hayatı mahvetmişti. yarım bırakıldı.