close my eyes - hyunchan

24

Sabahın erken saatlerinde Chan'in telefonunun çalmasıyla ikili güne beraber uyanmıştı. Chan hemen kalkıp komodinin üstünde çalan telefonunu açarken Hyunjin yatakta yan dönerek Chan'i izlemeye başladı.

Dün gece Chan ile beraber yatmışlardı. İkili dün odaya geldiklerinde Chan, Hyunjin'e uyumasını çünkü kendisinin işleri olduğunu söylemişti fakat Hyunjin uyumak yerine Chan işlerini bitirene kadar onun kucağında oturarak beklemişti.

Chan işlerini bitirincede birlikte yatağa uzanmışlardı. Hyunjin, Chan'i göğsüne yatırıp saçlarıyla oynayarak Chan'i uyutmuş sonrada kendisi uyumuştu.

"Uçağı hazırlatın, öğlene doğru çıkarız."

Chan'in sözleriyle Hyunjin yatakta doğrularak merakla sevgilisini dinlemeye başladı.

"Şirketin yakınlarındaki bir otel olsun."

Chan telefonu kapatıp konuşmak için geçtiği camın önünden ayrılırken kendisine merakla bakan sevgilisini görünce gülümseyerek Hyunjin'in yanına uzandı. Kollarını Hyunjin'in beline dolayıp onu yatırırken kendisi de başını altındaki gencin göğsünr yaslamıştı.

Hyunjin, Chan'in bu hareketine gülerken ellerini Chan'in kıvırcık saçlarına daldırıp onlarla oynamaya başladı.

"Arayan kimdi?"

"Asistanım, bebeğim. Birazdan Avustralya'ya gideceğiz."

Chan, Hyunjin'in belini okşarken başını kaldırıp burnunu Hyunjin'in göğsüne sürttü.

"Niye gidiyoruz ki? Hem gittiğimizde beni gezdirir misin, lütfenn."

Hyunjin cümlenin sonuna eklediği 'lütfen'i tatlı bir şekilde söylediğinde Chan, Hyunjin'in sağ göğüs ucunu tişörtün üstünden ısırmıştı.

"Yah, acıdı. Niye ısırıyorsun aşkım, ayıp ayıp."

Chan, Hyunjin'in mızmızlanması sebebiyle az önce ısırdığı ye bu sefer tişört üstünden öpmüştü.

"Ne dedin sen az önce?"

"Niye ısırıyorsun dedim."

Chan yeni fark ettiği şey ile başını Hyunjin'in göğsünden kaldırırken Hyunjin bilmemezlikten gelip dudak büzdü.

"Hayır, ondan sonra."

"Ayıp dedim."

"Hayır, ondan önce."

Hyunjin gülmemek için kendini tutarken Chan onun kendisiyle oynadığını fark edince uzanıp Hyunjin'in dudaklarını ısırdı.

"Ya, bu sefer gerçekten acıdı."

"Sevgiliyle dalga geçmenin cezası bu bebeğim. Getir öpeyim acısı geçsin."

Hyunjin elleri dudaklarında çatık kaşlarıyla Chan'a bakarken ellerini dudaklarının üstünden çekip dudaklarını Chan'a uzattı. Chan büzülerek kendine uzatılan dudaklara gülümseyerek bir öpüxük kondurduğunda geri çekilmemiş üst üste öpücükler bırakmaya devam etmişti.

En sonunda Hyunjin geri çekildi, ki bu hâlâ telefon konuşmasını merak ettiğinden ötürü olmuştu. "Neden Avustralya'ya gideceğiz?"

Hyunjin'in sorusuyla Chan dudaklarını birbirine bastırıp Hyunjin'in üzerinden kalktı. Hyunjin'in üvey babası ile ilgili bir durumdu ama söyleyip söylemeyeceği konusunda karar veremiyordu. En sonunda hiçbir şeyi gizlememeye karar verip Hyunjin'e döndü.