close my eyes - hyunchan

20

****

Minho odaya dalıp kardeşinin üzerindeki adamı alıp yere fırlattı. Evet evet, bildiğiniz alıp odanın diğer tarafına fırlattı. Chan odaya girdiği gibi Hyunjin'in o hâlini görünce hızla yerdeki milletvekilini yakasından tutup kaldırarak yüzüne üst üste yumruklar atmaya başladı.

Minho, hıçkıra hıçkıra ağlayan Hyunjin'in bileklerini çözmeye başladı. Hyunjin'in bir bileğini çözdüğü an Hyunjin hemen abisine sarılmıştı. . Minho bir elini kardeşinin beline dolarken diğer eliyle de diğer bileğini çözmüştü.

Hyunjin iki kolunu da abisine sarıp sıkıca sarılırken aynı karşılığı almıştı Minho'dan.

"Geçti güzelim, sakin ol. Bak geldim ben, kimse bir şey yapamaz sana."

Hyunjin hâlâ hıçkıra hıçkıra ağlarken Chan yüzü gözü kan içinde kalan adamı tiksinircesine yere itip Minho'nun kucağında ağlayan Hyunjin'e baktı.

Minho, Hyunjin'in belindeki ellerini çekerek yataktan kalkmaya çalışırken Hyunjin ona daha sıkı sarıldı. Chan, Min Jae'nin üstünden kalkıp Hyunjin'in yanına gelerek onu kendine çevirdiğinde Hyunjin, Minho'yu bırakıp hızlıca Chan'a sarıldı.

Minho, Hyunjin'in kolları kendinden uzaklaştığı an ayağa kalkıp Min Jae'nin yanına gitti. Tam o sırada adamlardan biri içeriye girmişti.

"ÇIK LAN DIŞARI."

Chan, Hyunjin'i iyice sararak adamına bağırdığında adam başını eğerek hızla odadan çıkmıştı. Chan geri çekilip Hyunjin'in üstündeki yırtılmış kıyafetini çıkardı. Hemen ardından üstündeki takım elbisesinin gömleğini çıkarıp Hyunjin'e giydirdi ve önünü ilikledi.

Davet salonunda Hyunjin'i kurtardıkları an onu tutan adam silahını ateşlediğinde Changbin vurulmuştu. Hepsi apar topar hastaneye gittiği için üstlerini değiştirme şansları olmamıştı. Hoş, Changbin ameliyathanede iken kimse gidip üstünü değiştirmekle uğraşmazdı.

Minho, Min Jae'ye üst üste yumruklar atarken Chan, gömleğini giydirdiği Hyunjin'i kucağına alıp ayaklanmıştı. Hyunjin'in hıçkırıkları azalırken ağlaması son hızla devam ediyordu.

Min Jae onun pantolonunu indirdiği an çok korkmuş ve o anın kendisinin sonu olduğunu düşünmüştü. Bu yüzden ağlamasını bir türlü dindiremiyordu.

"Yeter Minho, Hyunjin'i buradan çıkaralım onu da depoya götürürler."

Minho ayağa kalkıp Min Jae'ye son bir tekme atarken odadan çıkan Chan'in peşine takıldı. Beraber evden çıktıklarında Chan arabasına ilerlerken Minho evin önünde bekleydn adamlarına Min Jae'yi depoya götürmesini ve etrafı temizlemelerini söylerek Chan'in yanına ilerledi.

Chan, ağlamaları iç çekişlere dönen Hyunjin'i yolcu koltuğuna bırakıp emniyet kemerini taktıktan sonra kapıyı kapatıp şoför koltuğuna yöneldi. Kapıyı açıp yan dönerek Minho'ya baktı.

"Changbin ameliyathaneden çıkmış, Seungmin mesat atmış az önce. Sen hastaneye geç ben Hyunjin ile ilgilenirim."

"Kardeşim ile ben ilgilenirim Chan."

Chan açtığı arabanın kapısını kapatıp Minho'ya doğru döndü. Hyunjin'e bir şey yapacakmış gibi davranması sinirlerini bozuyordu.

"Minho bana güvenmiyor musun?"

Minho bir süre Chan'a bakıp en sonunda başını başka yöne çevirdi.

"Bu konuyu sonra konuşacağız dikkat et Hyunjin'e."